“Yeni Almanya, Türkiye’yi doğal müttefik olarak fark edebilir” İSTANBUL (DHA) – Almanya‘da yapılan genel seçimin resmi olmayan sonuçlarını kıymetlendiren İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Almanya Araştırmaları Merkezi (ALMAR) Lideri Prof. Dr. Celalettin Yavuz, “Eğer yeni Almanya ABD’nin güvenilmezliğini ve Fransa’nın hafifçeliğini nazaranbiliyor ise çabucak yanı başındaki bölgesel güç Türkiye‘yi dikkate alacak, hatta “doğal müttefik” olacağını da fark edebilecektir” dedi.
Yavuz, “Anketlere bakılınca sonuçlar sürpriz sayılmasa da hükümet ortağı Toplumsal Demokratlar (SPD) uzun yıllar daha sonra birinci defa seçimleri önde bitirmesi ile gündeme geldi. Hıristiyan Birlik Partileri 16 yıl ortadan daha sonra Şansölye Merkel’in bıraktığı yerde ‘Türk Dostu’ diye bilinen Armin Laschet’in idaresindeki seçimlerde beklenenden de az oy alabildiler” ayrıntılarını paylaştı.
SPD’nin şansölye adayı ve hem de koalisyon hükümetinin Maliye Bakanı olan Olaf Scholz’un liderliğindeki SPD oyların yüzde 25,7’sini alırken, Hıristiyan Birlik Partileri’nin (CDU- CSU) ise yüzde 24,1 oy alabildiğini söyleyen Yavuz, “Üçüncü sıraya 2017’de yüzde 8,9 oranındaki oylarını yüzde 14,8’e çıkartan Yeşiller aldı. Liberaller (FDP) yüzde 11,5, AfD yüzde 10,3, Sol Parti (Links) ise yüzde 4,9 oy alabildiler” diye konuştu.
ALMANYA’DA YENİ DEVİR: SPD’NİN LİDERLİĞİNDE ÜÇLÜ KOALİSYON MU?
SPD adayı Olaf Scholz’un şansölyeliğinde üç partili bir koalisyon kurulmasının beklendiğini belirten Celalettin Yavuz, şu biçimde konuştu:
“Maliye Bakanı olma fırsatını düzgün pahalandıran ve başarılı olduğu algısı yayılan, Almanlara “sosyal devlet” olma vaatleri ile öne çıkan Scholz’un şansölyeliğinde kurulacak hükümetin nasıl şekilleneceği şimdilik soru işareti. Bu ortada seçimler öncesinde iki büyük parti kendi ortalarında “Büyük koalisyon” kurmayacaklarını açıklarken, SPD; Sol Parti-Yeşiller ile, Hıristiyan Birlik ise FDP ve Yeşiller ile koalisyon kuracaklarını ima etmişlerdi. Lakin seçimler bitmiş oldu ve her ne kadar bunlar konuşulsa da sağduyu iki büyük partinin devamını gerektiriyor. aslına bakarsan sonuç da bunu işaret ediyor. Buna karşın birinci iki partinin her birinin, yüzde 14,8 oy alan Yeşiller ve yüzde 11,5 oy alan FDP’yle birlikte üçlü koalisyon kurmaları da kuvvetle mümkündür.”
MERKEL DE BAŞKA İKTİDARLAR ÜZERE YIPRANDI
“ALMANYA’DAKİ BAŞKAN BOŞLUĞU BİRTAKIM DEĞİŞİMLERİ TETİKLEDİ”
Yavuz, Macron idaresinde hafifçeleyen Fransa ve Brexit’le AB’den ayrılan İngiltere dikkate alındığında, daha evvel Avrupalı müttefiklerine prestij etmeye itina gösteren ABD’nin de artık bu alışkanlığı bıraktığını lisana getirerek “Almanya’nın tesiri devam etseydi ABD, Afganistan’dan bu türlü ve sorumsuzca çekilmeyebilirdi. Hatta İngiltere ve Avustralya ile kurduğu AUKUS ittifakı öncesi en azından Almanya ile müzakere bile edebilirdi. Görülüyor ki, Almanya’daki “lider boşluğu”, dünya tertibinde birtakım değişiklikleri de tetikledi” diye konuştu.
“SCHOLZ, TÜRKİYE’NİN DOĞAL MÜTTEFİK OLACAĞINI FARK EDEBİLECEK Mİ?”
Shcolz’un kuracağı hükümetin önünde bir epeyce sorun olduğuna değinen Celalettin Yavuz kelamlarını şu biçimde bitirdi:
“Mevcut korona epidemisi, iklim değişikliği üzere yurt içini de etkileyen ekonomik ve toplumsal mevzular yanında, Avrupa-Atlantik (ABD) ilgisinin geleceği yüklü. Trump idaresini aratmayan ABD’ye daha ne kadar güvenilebilir? Macron idaresindeki Fransa’yı Merkel periyodundaki sabırla yönetim edebilmek mümkün olabilecek mi? İşin bir de Ortadoğu ve Türkiye boyutu var. 16 yıl evvel iktidara veda eden Schröder idaresindeki Almanya ile Türkiye’nin alakaları hiç de üzücü değildi. Sanki bu defa de alakalar en azından Merkel devrine nazaran hayli daha âlâ olabilir mi? Kuşkusuz ki bu gelişmede Scholz’un idaresindeki koalisyon partilerinin de büyük tesiri olacaktır. Şayet yeni Almanya ABD’nin güvenilmezliğini ve Fransa’nın hafifçeliğini bakılırsabiliyor ise çabucak yanı başındaki bölgesel güç Türkiye’yi dikkate alacak, hatta “doğal müttefik” olacağını da fark edebilecektir. Üstelik ülkesinde 4 milyona yakın insan da bu doğal müttefik Türkiye kökenli ise… Sanki fark edebilir mi?”
Seçim anketi neticelerina güveniyor musunuz?
— Haberler.com (@Haberler) September 22, 2021
#Koronavirüs aşısı yaptırdınız mı?
— Haberler.com (@Haberler) September 17, 2021
Yavuz, “Anketlere bakılınca sonuçlar sürpriz sayılmasa da hükümet ortağı Toplumsal Demokratlar (SPD) uzun yıllar daha sonra birinci defa seçimleri önde bitirmesi ile gündeme geldi. Hıristiyan Birlik Partileri 16 yıl ortadan daha sonra Şansölye Merkel’in bıraktığı yerde ‘Türk Dostu’ diye bilinen Armin Laschet’in idaresindeki seçimlerde beklenenden de az oy alabildiler” ayrıntılarını paylaştı.
SPD’nin şansölye adayı ve hem de koalisyon hükümetinin Maliye Bakanı olan Olaf Scholz’un liderliğindeki SPD oyların yüzde 25,7’sini alırken, Hıristiyan Birlik Partileri’nin (CDU- CSU) ise yüzde 24,1 oy alabildiğini söyleyen Yavuz, “Üçüncü sıraya 2017’de yüzde 8,9 oranındaki oylarını yüzde 14,8’e çıkartan Yeşiller aldı. Liberaller (FDP) yüzde 11,5, AfD yüzde 10,3, Sol Parti (Links) ise yüzde 4,9 oy alabildiler” diye konuştu.
ALMANYA’DA YENİ DEVİR: SPD’NİN LİDERLİĞİNDE ÜÇLÜ KOALİSYON MU?
SPD adayı Olaf Scholz’un şansölyeliğinde üç partili bir koalisyon kurulmasının beklendiğini belirten Celalettin Yavuz, şu biçimde konuştu:
“Maliye Bakanı olma fırsatını düzgün pahalandıran ve başarılı olduğu algısı yayılan, Almanlara “sosyal devlet” olma vaatleri ile öne çıkan Scholz’un şansölyeliğinde kurulacak hükümetin nasıl şekilleneceği şimdilik soru işareti. Bu ortada seçimler öncesinde iki büyük parti kendi ortalarında “Büyük koalisyon” kurmayacaklarını açıklarken, SPD; Sol Parti-Yeşiller ile, Hıristiyan Birlik ise FDP ve Yeşiller ile koalisyon kuracaklarını ima etmişlerdi. Lakin seçimler bitmiş oldu ve her ne kadar bunlar konuşulsa da sağduyu iki büyük partinin devamını gerektiriyor. aslına bakarsan sonuç da bunu işaret ediyor. Buna karşın birinci iki partinin her birinin, yüzde 14,8 oy alan Yeşiller ve yüzde 11,5 oy alan FDP’yle birlikte üçlü koalisyon kurmaları da kuvvetle mümkündür.”
MERKEL DE BAŞKA İKTİDARLAR ÜZERE YIPRANDI
“ALMANYA’DAKİ BAŞKAN BOŞLUĞU BİRTAKIM DEĞİŞİMLERİ TETİKLEDİ”
Yavuz, Macron idaresinde hafifçeleyen Fransa ve Brexit’le AB’den ayrılan İngiltere dikkate alındığında, daha evvel Avrupalı müttefiklerine prestij etmeye itina gösteren ABD’nin de artık bu alışkanlığı bıraktığını lisana getirerek “Almanya’nın tesiri devam etseydi ABD, Afganistan’dan bu türlü ve sorumsuzca çekilmeyebilirdi. Hatta İngiltere ve Avustralya ile kurduğu AUKUS ittifakı öncesi en azından Almanya ile müzakere bile edebilirdi. Görülüyor ki, Almanya’daki “lider boşluğu”, dünya tertibinde birtakım değişiklikleri de tetikledi” diye konuştu.
“SCHOLZ, TÜRKİYE’NİN DOĞAL MÜTTEFİK OLACAĞINI FARK EDEBİLECEK Mİ?”
Shcolz’un kuracağı hükümetin önünde bir epeyce sorun olduğuna değinen Celalettin Yavuz kelamlarını şu biçimde bitirdi:
“Mevcut korona epidemisi, iklim değişikliği üzere yurt içini de etkileyen ekonomik ve toplumsal mevzular yanında, Avrupa-Atlantik (ABD) ilgisinin geleceği yüklü. Trump idaresini aratmayan ABD’ye daha ne kadar güvenilebilir? Macron idaresindeki Fransa’yı Merkel periyodundaki sabırla yönetim edebilmek mümkün olabilecek mi? İşin bir de Ortadoğu ve Türkiye boyutu var. 16 yıl evvel iktidara veda eden Schröder idaresindeki Almanya ile Türkiye’nin alakaları hiç de üzücü değildi. Sanki bu defa de alakalar en azından Merkel devrine nazaran hayli daha âlâ olabilir mi? Kuşkusuz ki bu gelişmede Scholz’un idaresindeki koalisyon partilerinin de büyük tesiri olacaktır. Şayet yeni Almanya ABD’nin güvenilmezliğini ve Fransa’nın hafifçeliğini bakılırsabiliyor ise çabucak yanı başındaki bölgesel güç Türkiye’yi dikkate alacak, hatta “doğal müttefik” olacağını da fark edebilecektir. Üstelik ülkesinde 4 milyona yakın insan da bu doğal müttefik Türkiye kökenli ise… Sanki fark edebilir mi?”
Seçim anketi neticelerina güveniyor musunuz?
— Haberler.com (@Haberler) September 22, 2021
#Koronavirüs aşısı yaptırdınız mı?
— Haberler.com (@Haberler) September 17, 2021