Öztrak: ” Memleketler arası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu, vergi cennetlerine aktarılan paraları gözler önüne serdi” CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Biz bu ülkedeki partilerin kahir ekseriyetinin demokrasiden, yeni ve güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana açıklamalarını son derece pahalı buluyoruz.” dedi.
CHP Merkez İdare Şurası (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ait açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, CHP’nin hem moral tıpkı vakitte program ve projeleriyle iktidara hazır olduğunu belirterek, büyük heyecanla, istekle ve kararlılıkla, demokrasiden, özgürlükten yana dostlarla birlikte, milletin hizmetine, her bir ferdinin kederine derman olmaya ve Türkiye‘yi dünyada hak ettiği yere getirmeye talip olduklarını söylemiş oldu.
Vatandaşın pahalılık altında ezildiğini fakat fahiş fiyat etiketlerinin sorumlusunun bir türlü bulunamadığını aktaran Öztrak, “Geçtiğimiz senelerda hatalı soğan ve patates depolarıydı, hal esnafıydı. Bu yıl birinci hatalı zincir marketler oldu. Zincir marketlerden reaksiyonlar yükselince bir kısmının sahibi de yandaş olunca bu sefer kuraklık suça ortak edildi. Ayıptır. Hatalıyı öbür yerde aramayın. Pahalılığın tek sorumlusu, 19 yıldır hükümet koltuğunda oturan Erdoğan şahsım hükümetleridir.” diye konuştu.
Enflasyonun uçtuğunu, işsizliğin şaha kalktığını, Türk lirasının kıymetinin dolar ve avro karşısında gün görmüş kar üzere eridiğini tez eden Öztrak, elindeki 100 liralık banknotu göstererek, şunları kaydetti:
“1 Ocak 2005’te alayiş valayişle hatırlayalım paradan 6 sıfırı attılar. O gün 100 lirayla 75 dolar alıyorduk. Artık şu elimde tuttuğum 100 liralık banknot 1 Ocak 2009 tarihinde tedavüle girdi. Vatandaşın günlük hayatta en epeyce kullandığı banknot bu. 2 Ocak 2009’da bu 100 lirayla 66 dolar alır hale geldik. Bugün birebir 100 lirayla lakin 11 dolar alabiliyoruz. 100 liranın dolar karşısındaki satın alma gücü 12 yılda, 55 dolar eridi. Bunun 11 doları da ucube tek adam vesayet rejimine geçtiğimiz son üç yılda gerçekleşti. Bir ülkenin parasının kıymeti o iktisadın barometresidir. İstikrarlı iktisatların, istikrarlı parası olur. İstikrarlı ekonomilerde paranın gücü vardır. Onuru vardır, haysiyeti vardır. Ne yazık ki Erdoğan şahsım hükümetleri, ulusal paramızın onurunu da haysiyetini de yok etti.”
“Fahiş fiyat artışlarının niçini besin ve tarım siyasetinin olmamasıdır”
Öztrak, doğal gazın son bir yılda yüzde 20 artırım gördüğünü, elektrik fiyatlarının ise yüzde 29 arttığını vurgulayarak, yeni artırımların yolda olduğunu lisana getirdi.
TÜİK’e göre, son bir yılda akaryakıta yüzde 16, LPG’ye yüzde 27, mazota yüzde 23 artırım geldiğini anlatan Öztrak, bunların vergiler düşürülerek makyajlanmış artırımlar olduğunu savundu.
bir daha son bir ayda Türk lirasında yaşanan önemli paha kaybının fiyat etiketlerine çabucak hemen yansımadığını tabir eden Öztrak, salgında indirilen vergi oranlarının da bir daha arttığını, bütün bunların fiyat etiketlerine yansıyacağını belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 90. yaş gününün dün olduğunu anımsatan Öztrak, 90 yılda Merkez Bankası Başkanlığı koltuğuna 25 lider oturduğunu, bunun 4’ünün son üç yılda olduğunu hatırlatarak, bankanın 90 yıllık tarihinde bu biçimde bir periyot olmadığına işaret etti.
Öztrak, “Bugün fahiş fiyat artışları oluyorsa niçini tarladan sofraya kadar besin teminatını sağlayacak bir besin ve tarım siyasetinin olmamasıdır. Bugün çiftçi tarlasına küstüyse sorumlusu kim? Ülkeyi 19 yıldır kim yönetiyor? olağan olarak Erdoğan ve Erdoğan’ın şahsım hükümetleri.” tabirini kullandı.
Önemli üretim planlamasıyla, yanlışsız dürüst takviyelerle, tarım dalına stratejik kıymet vererek, tüm bu meseleleri çözeceklerini belirten Öztrak, “Biz hazırız. Planlarımız, projelerimiz hazır. Artık seçimin gününü, vaktini, saatini bekliyoruz.” dedi.
“Kimler vergi cennetlerine paraları kaçırmış goreceğiz”
Öztrak, Milletlerarası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun 12 milyona yakın belgeyi inceleyerek vergi cennetlerine aktarılan paraları gözler önüne serdiğini aktardı.
CHP Parti Sözcüsü Öztrak, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Erdoğan’ın sarayını yapan, kent hastanelerini işleten müteahhitlik firmasının Türkiye’de kazandığı paraları yurt haricindeki vergi cennetlerine kaçırdığı bu evraklarda tez ediliyor. Bu şirketin tek bir yılda vergi cennetlerine kaçırdığı paranın 211 milyon dolar olduğu söyleniyor. Bir de bu off-shore hesaplardan adresi şimdilik bilinmeyen 105 milyon dolarlık bir bağış yapıldığı söyleniyor. Devletten devlete yapılabilecek büyüklükteki bir bağışı bu şirket sanki kime, kimlere ne için yaptı? Bu ülkede taban fiyattan, milletin yediği ekmekten bile vergi alınırken, Türkiye’deki tüm ihaleleri toplayan bu şahısların Türkiye’de kazandığı parayı vergi cennetlerine kaçırması hangi vicdana, Hangi izana sığar?”
Faik Öztrak, 15 yıl evvel vergi cennetlerine aktarılan paralar için yüzde 30 vergi kesintisi yapılacağının Kurumlar Vergisi Kanunu ile karara bağlandığını tabir etti. Öztrak, şu görüşleri paylaştı:
“Erdoğan şahsım hükümetleri, niçindir bilinmez 15 yıldır hangi ülkelerin vergi cenneti olduğuna dair listeyi bir türlü yayımlamadı. Yüzde 30 vergi kesintisi yapma kararı işletilmedi. Erdoğan şahsım hükümetleri bunun yerine çıkardığı mali aflarla yurt dışına vergi ödememek için kaçırılan milyarların bir daha sıfır vergiyle Türkiye’ye sokulmasına müsaade verdi. Türkiye, bu uygulamalarla dünyanın en büyük kara para aklama makinesine çevrildi. Bakalım ilerleyen günlerde pandoranın kutusundan öteki kimlerin ismi ortaya çıkacak. Daha kimler vergi cennetlerine paraları kaçırmış bakılırsaceğiz.”
“İşbaşına geldiğimizde hayat bayram olacak”
Öztrak, hükümetin artık yolun sonuna geldiğini kaydederek, “Siyasi ömrünü uzatmak için Moskova ve Washington içinde tahterevalli misali üzere gidip geliyor. Bir gün Biden dostu oluyor, sonraki gün Putin… Amerika’dan yüz bulamayınca, Rusya’nın gönlünü yapmak için yeni nükleer santrallerle Putin’e göz kırpıyor. Milletin kesesinden sağda, solda caka satıyor. Erdoğan için artık yapılacak en yeterli şey aşikardır. Milletin sırtına daha fazla ekonomik kapitülasyon yüklemeden, ‘Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten’ demenin tam devridir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin büyük bir ülke, milletinin de büyük bir millet olduğunu vurgulayan Öztrak, şöyleki devam etti:
“Biz birinci seçimde işbaşına geleceğiz. Millet rahat bir nefes alacak. Büyük bir kucaklaşma olacak. Telaşlar son bulacak. Artık kimse bu milletin fertlerini bölüp, parçalamayacak. Bağımsız yargı olacak. Özgür medya olacak. Birinci sınıf bir demokrasi olacak. Herkes canından, malından, geleceğinden emin olacak. Herkesi kucaklayan tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacak. Devlet idaresinde liyakat ve istişare olacak. Borçla değil, üreterek büyüyeceğiz. Bu topraklarda dijital ihtilalin önünü açacağız. Gençlerimizin yanında olacağız. Eğitimde fırsat eşitliğini bir daha sağlayacağız. Dünyayla yarışacak bir iktisat için üreticilerimizin rakibi değil, dostu olacağız. Tarımda bir daha kendi kendine yeten bir ülke olacağız. Büyürken kimseyi geride bırakmayacağız. her insanın aşı olacak, işi olacak. Çokça kazanıp, hakça bölüşeceğimiz bir ülke olacak. Büyürken, enflasyonu, borcu büyütmeyeceğiz. Yeşil Mutabakata ahenk sağlayacağız. Derelerimize, ormanlarımıza, dağımıza, taşımıza, kurdumuza, kuşumuza gözümüz üzere bakacağız. ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ prensibine dayanan ulusal ve onurlu bir dış siyasetimiz olacak. özetlemek gerekirsesı, biz işbaşına geldiğimizde memlekette hayat bayram olacak. Biz hazırız. Milletimiz hazır.”
“Sandığı getirsinler, adayımızın profilini görsünler”
Konuşmasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Öztrak, CHP’den milletvekili ve belediye lider adayı olan Saim Diken’in, partilileri dolandırıp yurt dışına kaçtığı tezleriyle ilgili soruya, “Kendisi bu nazaranvlere aday gösterilmemiş, aday adayı olmuş. Partimiz aday yapmamış. Partimize ulaşan bir şikayet de yok.” cevabını verdi.
Öztrak, güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmalarına, Gelecek ve DEVA partilerinin de katılmasıyla ilgili görüşünün sorulması üzerine, şunları söylemiş oldu:
“19 yılda Erdoğan şahsım hükümetinin ülkedeki rahmeti kaçırdığını biz de söylüyoruz. 19 yılın sonunda millete pirinç vadedenler milletin önüne kurtlu bulgur koymuştur. Bunu 2023 yılı maksatlarından de görüyoruz. Biz bu ülkedeki partilerin kahir ekseriyetinin demokrasiden, yeni ve güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana açıklamalarını son derece pahalı buluyoruz.”
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un, Millet İttifakı’nın adayıyla ilgili açıklamalarının anımsatılması üzerine Öztrak, “Sayın Kurtulmuş niyet okumayı bıraksın. Adayımızın profilini fazlaca merak ediyorsa yapılacak iş epey sıradan. Bir an evvel sandığı getirsinler, adayımızın profilinin yüksek mi düşük mü olduğunu görsünler.” kelamlarını sarf etti.
Hangi çeşit bir otomobil kullanıyorsunuz?
— Haberler.com (@Haberler) October 3, 2021
Sizce Türkiye, parlamenter sisteme dönmeli mi?
— Haberler.com (@Haberler) September 30, 2021
CHP Merkez İdare Şurası (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ait açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, CHP’nin hem moral tıpkı vakitte program ve projeleriyle iktidara hazır olduğunu belirterek, büyük heyecanla, istekle ve kararlılıkla, demokrasiden, özgürlükten yana dostlarla birlikte, milletin hizmetine, her bir ferdinin kederine derman olmaya ve Türkiye‘yi dünyada hak ettiği yere getirmeye talip olduklarını söylemiş oldu.
Vatandaşın pahalılık altında ezildiğini fakat fahiş fiyat etiketlerinin sorumlusunun bir türlü bulunamadığını aktaran Öztrak, “Geçtiğimiz senelerda hatalı soğan ve patates depolarıydı, hal esnafıydı. Bu yıl birinci hatalı zincir marketler oldu. Zincir marketlerden reaksiyonlar yükselince bir kısmının sahibi de yandaş olunca bu sefer kuraklık suça ortak edildi. Ayıptır. Hatalıyı öbür yerde aramayın. Pahalılığın tek sorumlusu, 19 yıldır hükümet koltuğunda oturan Erdoğan şahsım hükümetleridir.” diye konuştu.
Enflasyonun uçtuğunu, işsizliğin şaha kalktığını, Türk lirasının kıymetinin dolar ve avro karşısında gün görmüş kar üzere eridiğini tez eden Öztrak, elindeki 100 liralık banknotu göstererek, şunları kaydetti:
“1 Ocak 2005’te alayiş valayişle hatırlayalım paradan 6 sıfırı attılar. O gün 100 lirayla 75 dolar alıyorduk. Artık şu elimde tuttuğum 100 liralık banknot 1 Ocak 2009 tarihinde tedavüle girdi. Vatandaşın günlük hayatta en epeyce kullandığı banknot bu. 2 Ocak 2009’da bu 100 lirayla 66 dolar alır hale geldik. Bugün birebir 100 lirayla lakin 11 dolar alabiliyoruz. 100 liranın dolar karşısındaki satın alma gücü 12 yılda, 55 dolar eridi. Bunun 11 doları da ucube tek adam vesayet rejimine geçtiğimiz son üç yılda gerçekleşti. Bir ülkenin parasının kıymeti o iktisadın barometresidir. İstikrarlı iktisatların, istikrarlı parası olur. İstikrarlı ekonomilerde paranın gücü vardır. Onuru vardır, haysiyeti vardır. Ne yazık ki Erdoğan şahsım hükümetleri, ulusal paramızın onurunu da haysiyetini de yok etti.”
“Fahiş fiyat artışlarının niçini besin ve tarım siyasetinin olmamasıdır”
Öztrak, doğal gazın son bir yılda yüzde 20 artırım gördüğünü, elektrik fiyatlarının ise yüzde 29 arttığını vurgulayarak, yeni artırımların yolda olduğunu lisana getirdi.
TÜİK’e göre, son bir yılda akaryakıta yüzde 16, LPG’ye yüzde 27, mazota yüzde 23 artırım geldiğini anlatan Öztrak, bunların vergiler düşürülerek makyajlanmış artırımlar olduğunu savundu.
bir daha son bir ayda Türk lirasında yaşanan önemli paha kaybının fiyat etiketlerine çabucak hemen yansımadığını tabir eden Öztrak, salgında indirilen vergi oranlarının da bir daha arttığını, bütün bunların fiyat etiketlerine yansıyacağını belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 90. yaş gününün dün olduğunu anımsatan Öztrak, 90 yılda Merkez Bankası Başkanlığı koltuğuna 25 lider oturduğunu, bunun 4’ünün son üç yılda olduğunu hatırlatarak, bankanın 90 yıllık tarihinde bu biçimde bir periyot olmadığına işaret etti.
Öztrak, “Bugün fahiş fiyat artışları oluyorsa niçini tarladan sofraya kadar besin teminatını sağlayacak bir besin ve tarım siyasetinin olmamasıdır. Bugün çiftçi tarlasına küstüyse sorumlusu kim? Ülkeyi 19 yıldır kim yönetiyor? olağan olarak Erdoğan ve Erdoğan’ın şahsım hükümetleri.” tabirini kullandı.
Önemli üretim planlamasıyla, yanlışsız dürüst takviyelerle, tarım dalına stratejik kıymet vererek, tüm bu meseleleri çözeceklerini belirten Öztrak, “Biz hazırız. Planlarımız, projelerimiz hazır. Artık seçimin gününü, vaktini, saatini bekliyoruz.” dedi.
“Kimler vergi cennetlerine paraları kaçırmış goreceğiz”
Öztrak, Milletlerarası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun 12 milyona yakın belgeyi inceleyerek vergi cennetlerine aktarılan paraları gözler önüne serdiğini aktardı.
CHP Parti Sözcüsü Öztrak, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Erdoğan’ın sarayını yapan, kent hastanelerini işleten müteahhitlik firmasının Türkiye’de kazandığı paraları yurt haricindeki vergi cennetlerine kaçırdığı bu evraklarda tez ediliyor. Bu şirketin tek bir yılda vergi cennetlerine kaçırdığı paranın 211 milyon dolar olduğu söyleniyor. Bir de bu off-shore hesaplardan adresi şimdilik bilinmeyen 105 milyon dolarlık bir bağış yapıldığı söyleniyor. Devletten devlete yapılabilecek büyüklükteki bir bağışı bu şirket sanki kime, kimlere ne için yaptı? Bu ülkede taban fiyattan, milletin yediği ekmekten bile vergi alınırken, Türkiye’deki tüm ihaleleri toplayan bu şahısların Türkiye’de kazandığı parayı vergi cennetlerine kaçırması hangi vicdana, Hangi izana sığar?”
Faik Öztrak, 15 yıl evvel vergi cennetlerine aktarılan paralar için yüzde 30 vergi kesintisi yapılacağının Kurumlar Vergisi Kanunu ile karara bağlandığını tabir etti. Öztrak, şu görüşleri paylaştı:
“Erdoğan şahsım hükümetleri, niçindir bilinmez 15 yıldır hangi ülkelerin vergi cenneti olduğuna dair listeyi bir türlü yayımlamadı. Yüzde 30 vergi kesintisi yapma kararı işletilmedi. Erdoğan şahsım hükümetleri bunun yerine çıkardığı mali aflarla yurt dışına vergi ödememek için kaçırılan milyarların bir daha sıfır vergiyle Türkiye’ye sokulmasına müsaade verdi. Türkiye, bu uygulamalarla dünyanın en büyük kara para aklama makinesine çevrildi. Bakalım ilerleyen günlerde pandoranın kutusundan öteki kimlerin ismi ortaya çıkacak. Daha kimler vergi cennetlerine paraları kaçırmış bakılırsaceğiz.”
“İşbaşına geldiğimizde hayat bayram olacak”
Öztrak, hükümetin artık yolun sonuna geldiğini kaydederek, “Siyasi ömrünü uzatmak için Moskova ve Washington içinde tahterevalli misali üzere gidip geliyor. Bir gün Biden dostu oluyor, sonraki gün Putin… Amerika’dan yüz bulamayınca, Rusya’nın gönlünü yapmak için yeni nükleer santrallerle Putin’e göz kırpıyor. Milletin kesesinden sağda, solda caka satıyor. Erdoğan için artık yapılacak en yeterli şey aşikardır. Milletin sırtına daha fazla ekonomik kapitülasyon yüklemeden, ‘Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten’ demenin tam devridir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin büyük bir ülke, milletinin de büyük bir millet olduğunu vurgulayan Öztrak, şöyleki devam etti:
“Biz birinci seçimde işbaşına geleceğiz. Millet rahat bir nefes alacak. Büyük bir kucaklaşma olacak. Telaşlar son bulacak. Artık kimse bu milletin fertlerini bölüp, parçalamayacak. Bağımsız yargı olacak. Özgür medya olacak. Birinci sınıf bir demokrasi olacak. Herkes canından, malından, geleceğinden emin olacak. Herkesi kucaklayan tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacak. Devlet idaresinde liyakat ve istişare olacak. Borçla değil, üreterek büyüyeceğiz. Bu topraklarda dijital ihtilalin önünü açacağız. Gençlerimizin yanında olacağız. Eğitimde fırsat eşitliğini bir daha sağlayacağız. Dünyayla yarışacak bir iktisat için üreticilerimizin rakibi değil, dostu olacağız. Tarımda bir daha kendi kendine yeten bir ülke olacağız. Büyürken kimseyi geride bırakmayacağız. her insanın aşı olacak, işi olacak. Çokça kazanıp, hakça bölüşeceğimiz bir ülke olacak. Büyürken, enflasyonu, borcu büyütmeyeceğiz. Yeşil Mutabakata ahenk sağlayacağız. Derelerimize, ormanlarımıza, dağımıza, taşımıza, kurdumuza, kuşumuza gözümüz üzere bakacağız. ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ prensibine dayanan ulusal ve onurlu bir dış siyasetimiz olacak. özetlemek gerekirsesı, biz işbaşına geldiğimizde memlekette hayat bayram olacak. Biz hazırız. Milletimiz hazır.”
“Sandığı getirsinler, adayımızın profilini görsünler”
Konuşmasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Öztrak, CHP’den milletvekili ve belediye lider adayı olan Saim Diken’in, partilileri dolandırıp yurt dışına kaçtığı tezleriyle ilgili soruya, “Kendisi bu nazaranvlere aday gösterilmemiş, aday adayı olmuş. Partimiz aday yapmamış. Partimize ulaşan bir şikayet de yok.” cevabını verdi.
Öztrak, güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmalarına, Gelecek ve DEVA partilerinin de katılmasıyla ilgili görüşünün sorulması üzerine, şunları söylemiş oldu:
“19 yılda Erdoğan şahsım hükümetinin ülkedeki rahmeti kaçırdığını biz de söylüyoruz. 19 yılın sonunda millete pirinç vadedenler milletin önüne kurtlu bulgur koymuştur. Bunu 2023 yılı maksatlarından de görüyoruz. Biz bu ülkedeki partilerin kahir ekseriyetinin demokrasiden, yeni ve güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana açıklamalarını son derece pahalı buluyoruz.”
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un, Millet İttifakı’nın adayıyla ilgili açıklamalarının anımsatılması üzerine Öztrak, “Sayın Kurtulmuş niyet okumayı bıraksın. Adayımızın profilini fazlaca merak ediyorsa yapılacak iş epey sıradan. Bir an evvel sandığı getirsinler, adayımızın profilinin yüksek mi düşük mü olduğunu görsünler.” kelamlarını sarf etti.
Hangi çeşit bir otomobil kullanıyorsunuz?
— Haberler.com (@Haberler) October 3, 2021
Sizce Türkiye, parlamenter sisteme dönmeli mi?
— Haberler.com (@Haberler) September 30, 2021