Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’a hareketindilk evvel açıklamada bulundu: (3) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, minimum fiyat konusunda, “Biz katiyen bu noktada emekçimizi zora sokmayacağız. Minimum fiyat noktasında da inşallah en uygununu, en ülkü olanını gerek brüt gerek net, masaya yatırarak kesin sonucumızı vereceğiz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 7. Toplantısı’na katılmak üzere Katar’a yapacağı resmi ziyaretindilk evvel Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “Asgari fiyat konusundaki son durum nedir? Bu hafta da görüşmeler gerçekleşecek. Sizin gönlünüzden geçen sayı nedir? ‘Çok büyük bir artış olacak.’ demiştiniz.” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in heyetiyle bir arada gerek personel, gerekse patron bölümüyle bugün ve perşembe günü bu çeşit görüşmeleri yapacaklarını, bu görüşmelerle bir arada de bir yere varacaklarını söylemiş oldu.
Yurt dışı ziyaretinden dönünce, bu görüşmelerde ne yaptılar, tarafların teklifleri nedir, bunları bakılırsaceklerini söz eden Erdoğan, “Biz katiyen bu noktada emekçimizi zora sokmayacağız. Minimum fiyat noktasında da inşallah en uygununu, en ülkü olanını gerek brüt gerek net, masaya yatırarak kesin sonucumızı vereceğiz. Bu kesin kararla bir arada de temenni ediyorum ki yalnızca personel kesitinin buradaki memnuniyeti değil, iş verenin de bu alınan kararla mutlu olması lazım. Zira daima söylüyoruz ya yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme… Artık bizim burada hem personelin emeğine, iş verenin de bu noktadaki yatırım gücüne gereksinimimiz var. Bu iki gücün ayakta durması bizim için büyük ehemmiyet arz ediyor. İnşallah yalnızca bu vakitte alınacak karar değil, bir de önümüzdeki yıl seçim öncesi alınacak olan karar da var. Bütün bunları düşünerek bir karar vereceğiz. Bu kararla birlikte yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu.
“en çok rahatsız olduğum bahis stokçuluk”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş fiyat konusunda yürütülen çalışmalara ait soru üzerine, en çok rahatsızlık duyduğu bahsin stokçuluk olduğunu lisana getirerek, şunları söylemiş oldu:
“Stokçuluk biliyorsunuz, Diyanet İşleri Liderimin yanında bunu konuşmak bana düşmez ancak bizim dinimizde de haramdır. bu biçimde bir şeye gidemezsiniz. Ama görüyoruz ki stokçuluk yapanlar var, her alanda. Son vakit içinderda otomotiv dalında bile stokçuluk var. Biroldukça kapalı otoparklara sıfır arabalar depolanmak suretiyle onun da stokçuluğunu yapıyorlar. Hele hele besinde stokçuluk yenilir, yutulur bir şey değil. Onun için şu andaki cezai müeyyide hayli düşük.
Ben Mehmet Bey’e de söylemiş oldum, hazırlıklarınızı yapın, bu müeyyideyi onları rahatsız edici bir noktaya çıkaralım. daha sonrasında bir daha yapabiliyorsa yapsın bakalım stokçuluğu. Bu işin öteki çıkar yolu yok. Bedelini ağır ödeyecekler. Sen mi stokçuluk yapıyorsun? Bunun bedelini ağır ödeyeceksin. Zira vatandaşımıza, hele hele besinde bu tıp zulmü yapanlara biz ‘Buyur yoluna devam et’ diyemeyiz. Ne gerekiyorsa, başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere gerekli adımları atacağız, üzerine üzerine de gideceğiz bu işin.”
“Şehitlerimizin kanını da yerde bırakmadan yola devam”
Terör örgütlerine yönelik gerçekleştirilen operasyonlara ait soru üzerine Erdoğan, bugüne kadar güvenlik güçleri ile MİT, bu operasyonları ağır biçimde sürdürdüyse bundan daha sonraki süreçte de bu operasyonlara devam edeceklerini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradan taviz vermelerinin mümkün olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Her ne kadar Bay Kemal, şayet fırsat bulur da nazaranve gelirse Kandil’i onların başına yıkmayı vaat ediyorsa, buradan bir beklentisi var ise ki yapacağı rastgele bir şey kelam konusu değil esasen, onun ne kadar bu noktalarda konum aldığını çok yeterli biliriz. Bir taraftan terör örgütünün temsilcileriyle yürüyüşler yapacaksın, öbür taraftan az evvel ismini verdiğiniz terörist başının alkışını alacaksınız, ‘Bu yaptığınız iş doğrudur, uygun yolda ilerliyorsunuz’ diyecek terörist başı, Kandil’den Bay Kemal’e selam verecek, ‘Başarılısınız, âlâ gidiyorsunuz’ diyecek, daha sonrasında da Kandil’i yakıp, yıkmaktan bahsedecek. Bunlara inanç olmaz. Bunlarla bir yere de varılmaz. Bu işin hakkından nasıl biz mağaraları, Kandil’i bunların başına geçirdiysek, en son biliyorsunuz 9 teröristi mağarada sıkıştırmak suretiyle orada bizim bir binbaşımız o bölgede şehit edilmişti, binbaşımızı şehit edenleri o mağaradaki hadisede, oraya gömdük. 9 teröristi oradan o biçimde çıkarmış olduk. Bu işin ispati bizdedir. Biz bu işin ispatını yapıyoruz, lafını değil. Bundan daha sonraki süreçte de nasıl şu anda Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestlerderesi’nde bütün bunları aştıysak, bundan daha sonraki süreçte de aşmaya devam edeceğiz. Şehitlerimiz var, evelallah bu şehitlerimizin kanını da yerde bırakmadan yola devam.”
“Bu camilerimizin teminatı Güney Kıbrıs’ın yönetimidir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs Rum Kısmı’nda Larnaka Büyük Mescidi’ne yapılan taarruza ait şunları söylemiş oldu:
“Larnaka’da, Güney Kıbrıs’ta, maalesef mescitlerimize yönelik bir operasyon yapıldı. Doğal Güney Kıbrıs’taki bu operasyon karşılıksız kalmayacak. Bununla ilgili parti sözcüsü arkadaşımızın Ömer Bey’in net açıklamaları var. Biz de gerek Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar Bey’in yapmış olduğu açıklamayla birlikte birebir biçimde biz de Güney Kıbrıs’a şunu söylüyoruz: Mabetlerimizin üzerinde bu tıp sabotajlara gitmeyiniz. Bu tıp sabotajlara gitmenizin bedelini hayli ağır olarak ödersiniz. Bunun ardında kimlerin olduğu noktasında da her türlü arayışın içerisindeyiz. 6 tane bizim Güney Kıbrıs’ta camimiz var. Bu camilerimizin teminatı Güney Kıbrıs’ın idaresidir. Biz nasıl ki bütün onların kutsallarına, kiliselerine karşı bir güvenceysek, birebir biçimde birebir garantiyi de onların vermesinin gerektiğini her vakit söylüyorum, bir daha bu vesileyle söylemiş oluyorum.”
(Bitti)
AA / Çiğdem Münibe Alyanak – Son Dakika Haberleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 7. Toplantısı’na katılmak üzere Katar’a yapacağı resmi ziyaretindilk evvel Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “Asgari fiyat konusundaki son durum nedir? Bu hafta da görüşmeler gerçekleşecek. Sizin gönlünüzden geçen sayı nedir? ‘Çok büyük bir artış olacak.’ demiştiniz.” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in heyetiyle bir arada gerek personel, gerekse patron bölümüyle bugün ve perşembe günü bu çeşit görüşmeleri yapacaklarını, bu görüşmelerle bir arada de bir yere varacaklarını söylemiş oldu.
Yurt dışı ziyaretinden dönünce, bu görüşmelerde ne yaptılar, tarafların teklifleri nedir, bunları bakılırsaceklerini söz eden Erdoğan, “Biz katiyen bu noktada emekçimizi zora sokmayacağız. Minimum fiyat noktasında da inşallah en uygununu, en ülkü olanını gerek brüt gerek net, masaya yatırarak kesin sonucumızı vereceğiz. Bu kesin kararla bir arada de temenni ediyorum ki yalnızca personel kesitinin buradaki memnuniyeti değil, iş verenin de bu alınan kararla mutlu olması lazım. Zira daima söylüyoruz ya yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme… Artık bizim burada hem personelin emeğine, iş verenin de bu noktadaki yatırım gücüne gereksinimimiz var. Bu iki gücün ayakta durması bizim için büyük ehemmiyet arz ediyor. İnşallah yalnızca bu vakitte alınacak karar değil, bir de önümüzdeki yıl seçim öncesi alınacak olan karar da var. Bütün bunları düşünerek bir karar vereceğiz. Bu kararla birlikte yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu.
“en çok rahatsız olduğum bahis stokçuluk”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş fiyat konusunda yürütülen çalışmalara ait soru üzerine, en çok rahatsızlık duyduğu bahsin stokçuluk olduğunu lisana getirerek, şunları söylemiş oldu:
“Stokçuluk biliyorsunuz, Diyanet İşleri Liderimin yanında bunu konuşmak bana düşmez ancak bizim dinimizde de haramdır. bu biçimde bir şeye gidemezsiniz. Ama görüyoruz ki stokçuluk yapanlar var, her alanda. Son vakit içinderda otomotiv dalında bile stokçuluk var. Biroldukça kapalı otoparklara sıfır arabalar depolanmak suretiyle onun da stokçuluğunu yapıyorlar. Hele hele besinde stokçuluk yenilir, yutulur bir şey değil. Onun için şu andaki cezai müeyyide hayli düşük.
Ben Mehmet Bey’e de söylemiş oldum, hazırlıklarınızı yapın, bu müeyyideyi onları rahatsız edici bir noktaya çıkaralım. daha sonrasında bir daha yapabiliyorsa yapsın bakalım stokçuluğu. Bu işin öteki çıkar yolu yok. Bedelini ağır ödeyecekler. Sen mi stokçuluk yapıyorsun? Bunun bedelini ağır ödeyeceksin. Zira vatandaşımıza, hele hele besinde bu tıp zulmü yapanlara biz ‘Buyur yoluna devam et’ diyemeyiz. Ne gerekiyorsa, başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere gerekli adımları atacağız, üzerine üzerine de gideceğiz bu işin.”
“Şehitlerimizin kanını da yerde bırakmadan yola devam”
Terör örgütlerine yönelik gerçekleştirilen operasyonlara ait soru üzerine Erdoğan, bugüne kadar güvenlik güçleri ile MİT, bu operasyonları ağır biçimde sürdürdüyse bundan daha sonraki süreçte de bu operasyonlara devam edeceklerini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradan taviz vermelerinin mümkün olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Her ne kadar Bay Kemal, şayet fırsat bulur da nazaranve gelirse Kandil’i onların başına yıkmayı vaat ediyorsa, buradan bir beklentisi var ise ki yapacağı rastgele bir şey kelam konusu değil esasen, onun ne kadar bu noktalarda konum aldığını çok yeterli biliriz. Bir taraftan terör örgütünün temsilcileriyle yürüyüşler yapacaksın, öbür taraftan az evvel ismini verdiğiniz terörist başının alkışını alacaksınız, ‘Bu yaptığınız iş doğrudur, uygun yolda ilerliyorsunuz’ diyecek terörist başı, Kandil’den Bay Kemal’e selam verecek, ‘Başarılısınız, âlâ gidiyorsunuz’ diyecek, daha sonrasında da Kandil’i yakıp, yıkmaktan bahsedecek. Bunlara inanç olmaz. Bunlarla bir yere de varılmaz. Bu işin hakkından nasıl biz mağaraları, Kandil’i bunların başına geçirdiysek, en son biliyorsunuz 9 teröristi mağarada sıkıştırmak suretiyle orada bizim bir binbaşımız o bölgede şehit edilmişti, binbaşımızı şehit edenleri o mağaradaki hadisede, oraya gömdük. 9 teröristi oradan o biçimde çıkarmış olduk. Bu işin ispati bizdedir. Biz bu işin ispatını yapıyoruz, lafını değil. Bundan daha sonraki süreçte de nasıl şu anda Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestlerderesi’nde bütün bunları aştıysak, bundan daha sonraki süreçte de aşmaya devam edeceğiz. Şehitlerimiz var, evelallah bu şehitlerimizin kanını da yerde bırakmadan yola devam.”
“Bu camilerimizin teminatı Güney Kıbrıs’ın yönetimidir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs Rum Kısmı’nda Larnaka Büyük Mescidi’ne yapılan taarruza ait şunları söylemiş oldu:
“Larnaka’da, Güney Kıbrıs’ta, maalesef mescitlerimize yönelik bir operasyon yapıldı. Doğal Güney Kıbrıs’taki bu operasyon karşılıksız kalmayacak. Bununla ilgili parti sözcüsü arkadaşımızın Ömer Bey’in net açıklamaları var. Biz de gerek Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar Bey’in yapmış olduğu açıklamayla birlikte birebir biçimde biz de Güney Kıbrıs’a şunu söylüyoruz: Mabetlerimizin üzerinde bu tıp sabotajlara gitmeyiniz. Bu tıp sabotajlara gitmenizin bedelini hayli ağır olarak ödersiniz. Bunun ardında kimlerin olduğu noktasında da her türlü arayışın içerisindeyiz. 6 tane bizim Güney Kıbrıs’ta camimiz var. Bu camilerimizin teminatı Güney Kıbrıs’ın idaresidir. Biz nasıl ki bütün onların kutsallarına, kiliselerine karşı bir güvenceysek, birebir biçimde birebir garantiyi de onların vermesinin gerektiğini her vakit söylüyorum, bir daha bu vesileyle söylemiş oluyorum.”
(Bitti)
AA / Çiğdem Münibe Alyanak – Son Dakika Haberleri