CHP önderi Kılıçdaroğlu, Akşener’in “Başbakanlığa adayım” kelamlarını yorumladı: Son derece bedelli olur Bolu Abant’ta, Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu‘nun iştirakiyle iki gün süren CHP TBMM Kümesi Çalışma ve Kıymetlendirme Toplantısı bitmiş oldu. CHP başkanı Kılıçdaroğlu, toplantının son gününde yeni anayasa davetine ve gündemdeki bahislere ait açıklamalarda bulundu.
AKŞENER’İN “BAŞBAKANLIĞA ADAYIM” KELAMLARI
görüşmede, Kılıçdaroğlu’na Uygun Parti Genel Lideri Meral Akşener‘in “Ben cumhurbaşkanı adayı değilim, başbakan adayıyım” açıklaması hatırlatıldı. Kılıçdaroğlu, “Ali mi olsun cumhurbaşkanı yok Veli olacak yok öbürü istifa edecek, yok öbürü şu olacak yok o denli bir şey. Sayın Akşener’in ‘Başbakan adayıyım’ söylemi olağan hepimizin hürmet duyması gereken bir telaffuz. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi biz bir an evvel kısa müddette hayata geçirmek istiyoruz. ötürüsıyla o sürecin kararında Sayın Akşener’in başbakanlık bakılırsavini üstlenmesi bizim açımızdan da son derece bedelli olur. Ancak dediğim üzere bunlar oturulup ittifak ortasında tartışılmış bahisler değil. Vakit zaman genel liderlerin telaffuzları oluyor. Her söylemi sizler nasıl dikkatle takip ediyorsanız gazeteci olarak biz de tıpkı biçimde dikkatle takip ediyoruz.” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI’NIN YENİ ANAYASA DAVETİ
Kılıçdaroğlu açıklamasında şunları kaydetti:
“Otoriter idarelerle anayasa değişikliği için masaya oturulmaz. Lakin demokrasi kültürü olan, demokrasiyi savunan beşerlerle masaya oturursunuz. Anayasa şayet yapacaksanız bunun özgürlük ortamında yapılması lazım. İnsanların niyetlerini özgürce tabir edebilecekleri bir iklimin olması lazım. Sen konuşmayacaktın, tweet attın attın mahpusa atacağım, seni susturacağım, sana basın ilan reklamı vermeyeceğim, RTÜK olarak sana ceza vereceğim daha sonrasında ‘Gelin beyefendiler anayasa yapalım.’ Yani varolan anayasa aslına bakarsan şu anda askıda. Şu anda Türkiye’de yürürlükte olan bir anayasa yok. Kağıt üstünde bir anayasamız var. Anayasada yazıyor, ‘AYM kararları herkesi bağlar.’ Hakim ben buna uymuyorum, yapmıyorum diyor. Yapmıyorum diyen hakimi otorite yani devleti yöneten siyasi iktidar terfi ettiriyor. bu biçimde HSK’nın iradesinin ipotek altında olduğunu görüyoruz. Anayasa değişikliği ya da anayasa daveti yapıyorlar. Hangi mantık hangi özgürlük ortamında bu çağrıyı yapıyorlar? Onu büsbütün gündem değiştirme emeliyle, biz de ona takılalım kimse ekonomiyi, vatandaşın durumunu konuşmasın, oturalım anayasa şöyleki yapılır, bu biçimde yapılır, yok anayasada şu olmalı diye yapay bir gündemle halkın gündemini çalmak istiyorlar. İşin özünde yatan bu. MHP kendi mutfağında bir anayasa hazırladı, öbürleri kendi mutfaklarında bir anayasa hazırladılar. Bir partinin mutfağında anayasa mı hazırlanır? Dünyada var mı bu biçimde bir örnek?”
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
“Gecikilen her günün topluma maliyeti artıyor. ötürüsıyla bir an evvel seçim olması lazım ki, bu yük daha da büyümesin. Vatandaşın sırtındaki yük büyüdükçe vatandaş fazlaca mağdur oluyor, iki problemlerin tahlili daha radikal kararların alınmasına yol açıyor. O niçinle çabucak seçim olması lazım, toplumun rahat bir nefes alması lazım ve daha sonrasında da Türkiye’nin hızla büyümeye kalkınmaya başlaması lazım.”
DOĞU MASASI ÇALIŞMALARI
“Bir periyot Erdoğan diyordu ki, ‘CHP Sivas’ın ötesine geçemiyor.’ Artık biz her tarafa gidiyoruz, Erdoğan muhafazasız gidemiyor. Roller fazlaca değişti. Doğu Masasında nazaranvli olan arkadaşlar, Doğu ve Güneydoğu’daki bütün vilayetlere, ilçelere hatta büyük köylere kadar gidiyorlar, konuşuyorlar, var olan meseleleri dinliyorlar, neyi nasıl çözeceğimizi de anlatıyorlar. Ortamızda önemli bir inanç alakası doğmaya başladı, bunu büyütmemiz lazım. İktisat masamız da çalışıyor. Esnaf masamız var, esnaflarla sıcak samimi diyaloglar kuruyoruz. Toplumsal kimlikler üzerinden siyaset yapmanın fazlaca mantıklı, dengeli olduğunu düşünerek bu çerçevede hareket ediyoruz. Emekliler, işsizler, esnaf, endüstriciler, turizmciler, sanatkarlar, apartman vazifelileri, muhtarlar bunların her birisi birer toplumsal kimlik. Şöyle bir çalışma yaptık, her bir toplumsal kimliği aktörlerini dinledikten daha sonra onların problemlerini dinledikten daha sonra o toplumsal kimliğe sahip olanların sıkıntılarını çözmek konusunda neler yapabiliriz. Bunları ortaya koymaya başladık. Direkt doğruya apartman nazaranvlisinin şu meselesini çözeceğiz diyoruz ve şu biçimde çözeceğiz diyoruz. Biz muhtarlarla, apartman bakılırsavlileriyle ilgili görüş beyan edince bütün muhtarlar dinliyorlar. Sorunu anlattıktan daha sonra yanına kesinlikle tahlili koymak zorundasınız ki, karşılıklı inanç bağı oluşabilsin.”
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNDE MUHTEMEL REVİZYON
“Sıcak bakmıyoruz biz sistemin büsbütün değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Yapacakları değişiklik, ‘Cumhurbaşkanlığı tarafsız olacak’ yemin hususundaki tarafsızı kaldıracaklar. bu biçimdece anayasada hayli esaslı değişiklik yapmıyor ve buna da biz inanacağız. Çocuk mu kandırıyorlar. Başlarındaki fikir var olan sistemi, aldıkları yetki o denli anlaşılıyor az geldi. Yetkiyi biraz daha artırmak istiyorlar. esasen yetkiyi artırmak için özel bir düzenleme yapmaya gerek yok. Erdoğan’ın her dediği her yerde kabul ediliyor. Vesayet altında parlamento AK Parti ve MHP milletvekilleri açıkça söylüyorum vesayet altındalar. Bunlardan hiç kimse Erdoğan’ın ‘Şu husus geçecek’ dediği andan itibaren AK Parti ve MHP milletvekilleri ‘Hayır, ben buna itiraz ediyorum’ deme talihleri yok. O niçinle bunlar milletin vekili değil aslına bakarsanız, Erdoğan’ın vekilleri. İsmi üstünde usulen milletvekili deniyor. Hem MHP’nin hem AK Parti’nin milletvekilleri ikisi de Erdoğan’ın, Saray’ın vekilleri bunlar. Sarayın vekilleriyle milletvekillerini karıştırmamak lazım. İki tarafın işlevleri farklı. Biri milletin sıkıntılarını ve o meselelerin nasıl çözüleceğini anlatır. Sarayın vekilleri ise saraydan gelen talimat ötürüsıyla Genel Kurul’da el kaldırıp indirme hareketlerini yapan vekiller.”
Sizce Türkiye, parlamenter sisteme dönmeli mi?
— Haberler.com (@Haberler) September 30, 2021
AKŞENER’İN “BAŞBAKANLIĞA ADAYIM” KELAMLARI
görüşmede, Kılıçdaroğlu’na Uygun Parti Genel Lideri Meral Akşener‘in “Ben cumhurbaşkanı adayı değilim, başbakan adayıyım” açıklaması hatırlatıldı. Kılıçdaroğlu, “Ali mi olsun cumhurbaşkanı yok Veli olacak yok öbürü istifa edecek, yok öbürü şu olacak yok o denli bir şey. Sayın Akşener’in ‘Başbakan adayıyım’ söylemi olağan hepimizin hürmet duyması gereken bir telaffuz. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi biz bir an evvel kısa müddette hayata geçirmek istiyoruz. ötürüsıyla o sürecin kararında Sayın Akşener’in başbakanlık bakılırsavini üstlenmesi bizim açımızdan da son derece bedelli olur. Ancak dediğim üzere bunlar oturulup ittifak ortasında tartışılmış bahisler değil. Vakit zaman genel liderlerin telaffuzları oluyor. Her söylemi sizler nasıl dikkatle takip ediyorsanız gazeteci olarak biz de tıpkı biçimde dikkatle takip ediyoruz.” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI’NIN YENİ ANAYASA DAVETİ
Kılıçdaroğlu açıklamasında şunları kaydetti:
“Otoriter idarelerle anayasa değişikliği için masaya oturulmaz. Lakin demokrasi kültürü olan, demokrasiyi savunan beşerlerle masaya oturursunuz. Anayasa şayet yapacaksanız bunun özgürlük ortamında yapılması lazım. İnsanların niyetlerini özgürce tabir edebilecekleri bir iklimin olması lazım. Sen konuşmayacaktın, tweet attın attın mahpusa atacağım, seni susturacağım, sana basın ilan reklamı vermeyeceğim, RTÜK olarak sana ceza vereceğim daha sonrasında ‘Gelin beyefendiler anayasa yapalım.’ Yani varolan anayasa aslına bakarsan şu anda askıda. Şu anda Türkiye’de yürürlükte olan bir anayasa yok. Kağıt üstünde bir anayasamız var. Anayasada yazıyor, ‘AYM kararları herkesi bağlar.’ Hakim ben buna uymuyorum, yapmıyorum diyor. Yapmıyorum diyen hakimi otorite yani devleti yöneten siyasi iktidar terfi ettiriyor. bu biçimde HSK’nın iradesinin ipotek altında olduğunu görüyoruz. Anayasa değişikliği ya da anayasa daveti yapıyorlar. Hangi mantık hangi özgürlük ortamında bu çağrıyı yapıyorlar? Onu büsbütün gündem değiştirme emeliyle, biz de ona takılalım kimse ekonomiyi, vatandaşın durumunu konuşmasın, oturalım anayasa şöyleki yapılır, bu biçimde yapılır, yok anayasada şu olmalı diye yapay bir gündemle halkın gündemini çalmak istiyorlar. İşin özünde yatan bu. MHP kendi mutfağında bir anayasa hazırladı, öbürleri kendi mutfaklarında bir anayasa hazırladılar. Bir partinin mutfağında anayasa mı hazırlanır? Dünyada var mı bu biçimde bir örnek?”
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
“Gecikilen her günün topluma maliyeti artıyor. ötürüsıyla bir an evvel seçim olması lazım ki, bu yük daha da büyümesin. Vatandaşın sırtındaki yük büyüdükçe vatandaş fazlaca mağdur oluyor, iki problemlerin tahlili daha radikal kararların alınmasına yol açıyor. O niçinle çabucak seçim olması lazım, toplumun rahat bir nefes alması lazım ve daha sonrasında da Türkiye’nin hızla büyümeye kalkınmaya başlaması lazım.”
DOĞU MASASI ÇALIŞMALARI
“Bir periyot Erdoğan diyordu ki, ‘CHP Sivas’ın ötesine geçemiyor.’ Artık biz her tarafa gidiyoruz, Erdoğan muhafazasız gidemiyor. Roller fazlaca değişti. Doğu Masasında nazaranvli olan arkadaşlar, Doğu ve Güneydoğu’daki bütün vilayetlere, ilçelere hatta büyük köylere kadar gidiyorlar, konuşuyorlar, var olan meseleleri dinliyorlar, neyi nasıl çözeceğimizi de anlatıyorlar. Ortamızda önemli bir inanç alakası doğmaya başladı, bunu büyütmemiz lazım. İktisat masamız da çalışıyor. Esnaf masamız var, esnaflarla sıcak samimi diyaloglar kuruyoruz. Toplumsal kimlikler üzerinden siyaset yapmanın fazlaca mantıklı, dengeli olduğunu düşünerek bu çerçevede hareket ediyoruz. Emekliler, işsizler, esnaf, endüstriciler, turizmciler, sanatkarlar, apartman vazifelileri, muhtarlar bunların her birisi birer toplumsal kimlik. Şöyle bir çalışma yaptık, her bir toplumsal kimliği aktörlerini dinledikten daha sonra onların problemlerini dinledikten daha sonra o toplumsal kimliğe sahip olanların sıkıntılarını çözmek konusunda neler yapabiliriz. Bunları ortaya koymaya başladık. Direkt doğruya apartman nazaranvlisinin şu meselesini çözeceğiz diyoruz ve şu biçimde çözeceğiz diyoruz. Biz muhtarlarla, apartman bakılırsavlileriyle ilgili görüş beyan edince bütün muhtarlar dinliyorlar. Sorunu anlattıktan daha sonra yanına kesinlikle tahlili koymak zorundasınız ki, karşılıklı inanç bağı oluşabilsin.”
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNDE MUHTEMEL REVİZYON
“Sıcak bakmıyoruz biz sistemin büsbütün değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Yapacakları değişiklik, ‘Cumhurbaşkanlığı tarafsız olacak’ yemin hususundaki tarafsızı kaldıracaklar. bu biçimdece anayasada hayli esaslı değişiklik yapmıyor ve buna da biz inanacağız. Çocuk mu kandırıyorlar. Başlarındaki fikir var olan sistemi, aldıkları yetki o denli anlaşılıyor az geldi. Yetkiyi biraz daha artırmak istiyorlar. esasen yetkiyi artırmak için özel bir düzenleme yapmaya gerek yok. Erdoğan’ın her dediği her yerde kabul ediliyor. Vesayet altında parlamento AK Parti ve MHP milletvekilleri açıkça söylüyorum vesayet altındalar. Bunlardan hiç kimse Erdoğan’ın ‘Şu husus geçecek’ dediği andan itibaren AK Parti ve MHP milletvekilleri ‘Hayır, ben buna itiraz ediyorum’ deme talihleri yok. O niçinle bunlar milletin vekili değil aslına bakarsanız, Erdoğan’ın vekilleri. İsmi üstünde usulen milletvekili deniyor. Hem MHP’nin hem AK Parti’nin milletvekilleri ikisi de Erdoğan’ın, Saray’ın vekilleri bunlar. Sarayın vekilleriyle milletvekillerini karıştırmamak lazım. İki tarafın işlevleri farklı. Biri milletin sıkıntılarını ve o meselelerin nasıl çözüleceğini anlatır. Sarayın vekilleri ise saraydan gelen talimat ötürüsıyla Genel Kurul’da el kaldırıp indirme hareketlerini yapan vekiller.”
Sizce Türkiye, parlamenter sisteme dönmeli mi?
— Haberler.com (@Haberler) September 30, 2021