CatWalk
New member
Kooperatifin kurucu takımında Prof. Dr. Erhan Erkut, Prof. Dr. Selçuk Tatlı, Prof. Dr. Tülin Fazilet, Evrim Kuran, Erdal Yıldırım, Murat Yalnızoğlu, Umre Metin, Aslı Erinç Ünal yer alıyor. Gençlerin kazanacakları yetkinliklerle iş hayatına daha donanımlı başlamalarını sağlamak için çalışan kooperatif, yılda üç kere yapılan eğitim programının iştirakçi öğrenci sayısını ve eğitimi öğretmenlere de uygulayarak tesir alanını artırmayı hedefliyor. Gençlerin, fiyatsız olarak yararlandığı YetGen 21’inci Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı, Mehmet Güçlü Vakfı ve MEF Üniversitesi tarafınca 2015 yılından bu yana destekleniyor.
TEMELİNDE MANA YARATMA YATIYOR
Prof. Dr. Erhan Erkut, “Eğitime değil, öğretime odaklı olan eğitim sistemimizde, okullarımız temel fonksiyonlarını tek düze içerik nakli olarak görüyor. Gençlerimizi, eğitim sistemimizin vermediği yetkinlikler konusunda bilinçlendirip kendilerini geliştirmelerini, keşfetmelerini ve bu biçimdece hem daha başarılı bir mesleğe birebir vakitte daha keyifli bir yaşama hazırlanmalarını sağlamak için oluşturulan ‘YetGen eğitimi’ni daima kılmak için alanlarında kıymetli eğitimci ve uzmanlardan oluşan kurucu üyeler ile kooperatifi kurduk. Temelinde fark ve mana yaratma, dünyaya ve topluma fayda sağlama duygusu yatan bu yapının gayesi daha fazla gence, daha fazla katkı sağlamak” dedi.
REHBERE GEREKSİNİMİMİZ VAR
21’inci yüzyıl yetkinliklerinin genç bireylere kazandırılmasının üzerinde durulması gereken değerli bir husus olduğuna değinen Evrim Kuran şunları söylemiş oldu: “Türkiye’deki eğitim veren kurumlarda günümüzün talep ettiği performansı karşılayabilecek yetkinlikleri geliştirebileceğimiz sistemler kurgulamakta geciktik. Müfredat aşkımız hayli büyük. Müfredatı yetiştirmek, daima içerik, malumat daima bilgi vermek… Öğretmen, eğitici, eğitmen üzere kavramların da değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Artık gençlerin, ilham veren rehberlere gereksinimleri var. bu biçimde okullar ve eğiticiler yok değil. Fakat Türkiye’de sayısı hayli az ancak onlar da imtihan ve müfredat aşkına yeniliyorlar. Aslında eğiticilerin olumlu öğrenme tecrübeleri yaşatması gerekiyor. bir arada öğrenme, faal bir öğrenme modeli artık epey değerli. Bunun yanı sıra gençlerin Türkiye’den gitme motivasyonu çok yüksek. Şu an yüksek sosyo-ekonomik düzeyde lise çağında ayrılışlar görülüyor. Önümüzdeki senelerda daha da artacağını öngörüyorum. Zira araştırmalarımız bunu işaret ediyor. Bir çocuk bulunduğu yerde memnun değilse, ah bu gençler biz hiç bu biçimde değildik evvelden deme lüksümüz yok. Gelecek nesillere sorumluluğumuz var ve eski jenerasyonlar olarak bu çocuklar gelmedilk evvelden biz bu sorumluluğu yerine getiremedik. Bu sorumluluğu şu anda sırtlanmak durumundayız.”
TEMELİNDE MANA YARATMA YATIYOR
Prof. Dr. Erhan Erkut, “Eğitime değil, öğretime odaklı olan eğitim sistemimizde, okullarımız temel fonksiyonlarını tek düze içerik nakli olarak görüyor. Gençlerimizi, eğitim sistemimizin vermediği yetkinlikler konusunda bilinçlendirip kendilerini geliştirmelerini, keşfetmelerini ve bu biçimdece hem daha başarılı bir mesleğe birebir vakitte daha keyifli bir yaşama hazırlanmalarını sağlamak için oluşturulan ‘YetGen eğitimi’ni daima kılmak için alanlarında kıymetli eğitimci ve uzmanlardan oluşan kurucu üyeler ile kooperatifi kurduk. Temelinde fark ve mana yaratma, dünyaya ve topluma fayda sağlama duygusu yatan bu yapının gayesi daha fazla gence, daha fazla katkı sağlamak” dedi.
REHBERE GEREKSİNİMİMİZ VAR
21’inci yüzyıl yetkinliklerinin genç bireylere kazandırılmasının üzerinde durulması gereken değerli bir husus olduğuna değinen Evrim Kuran şunları söylemiş oldu: “Türkiye’deki eğitim veren kurumlarda günümüzün talep ettiği performansı karşılayabilecek yetkinlikleri geliştirebileceğimiz sistemler kurgulamakta geciktik. Müfredat aşkımız hayli büyük. Müfredatı yetiştirmek, daima içerik, malumat daima bilgi vermek… Öğretmen, eğitici, eğitmen üzere kavramların da değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Artık gençlerin, ilham veren rehberlere gereksinimleri var. bu biçimde okullar ve eğiticiler yok değil. Fakat Türkiye’de sayısı hayli az ancak onlar da imtihan ve müfredat aşkına yeniliyorlar. Aslında eğiticilerin olumlu öğrenme tecrübeleri yaşatması gerekiyor. bir arada öğrenme, faal bir öğrenme modeli artık epey değerli. Bunun yanı sıra gençlerin Türkiye’den gitme motivasyonu çok yüksek. Şu an yüksek sosyo-ekonomik düzeyde lise çağında ayrılışlar görülüyor. Önümüzdeki senelerda daha da artacağını öngörüyorum. Zira araştırmalarımız bunu işaret ediyor. Bir çocuk bulunduğu yerde memnun değilse, ah bu gençler biz hiç bu biçimde değildik evvelden deme lüksümüz yok. Gelecek nesillere sorumluluğumuz var ve eski jenerasyonlar olarak bu çocuklar gelmedilk evvelden biz bu sorumluluğu yerine getiremedik. Bu sorumluluğu şu anda sırtlanmak durumundayız.”