Son aylarda yaşanan zam fırtınası, bilhassa dar gelirli vatandaşın alım gücünü neredeyse sıfıra düşürdü. Market ve pazarlarda fiyatlar el yakar hale geldi. İktidar yetkilileri ise polisiye önlemlerle meblağları düşürmeye çalışıyor.
Lakin vatandaş bu önlemlerin bir işe yaramayacağını, iktidarın kendi üstündeki sorumluluğu öteki yerlere çekmeye çalıştığını düşünüyor. Yurttaşlar, artırımların kaynağı olarak da hükümetin kendisini görüyor.
SÖZCÜ muhabiri, Beyazıt’ta vatandaşa mikrofon uzattı, “Depo baskınları, zabıta kontrolleri, muhtarların marketleri polise ihbar etmesi artırımlara karşı bir deva olur mu sizce? Yoksa yanlışlı iktisat siyasetleri mı izleniyor?” diye sordu. Verilen karşılıklar şu biçimde oldu:
Yanlış iktisat siyasetleri izleniyor
Mesut Demir: “Yanlış iktisat siyasetleri izleniyor. Bunlar katiyen deva değil. her insanın bildiği şey; fiyatın düşmesi için üretimin artması lazım. Temelde bir yanlış var, bunlar süreksiz tahliller. (Türkiye’nin ortasında bulunduğu ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?) Şu anda yarına bakılırsa daha yeterli, geçmişe göre fazlaca makus. Her geçen gün daha berbata gidiyor. Tüm dünyada olan artırımlardan 2 kat daha fazla artırım yapılıyor ülkemizde. Olağanın haricinde bir artırım var. (Polisiye önlemler işe fayda mı sizce?) Katiyetle yaramayacak hatta daha berbata götürecek. Komşuyu komşuya ihbar ettirecek hale getirecekler”.”
Açlıktan nefesimiz kokuyor nefesimiz…
Halime Özcan: “(Çarşıda, pazarda, markette fiyatları nasıl buluyorsunuz?) Ooo epey güzel! Hiç artırım yok! Açlıktan nefesimiz kokuyor nefesimiz… Bir şey alamıyoruz ki. Eşim 2500 TL emekli maaşı alıyor; doğalgaza mı vereceğim, elektriğe mi vereceğim, suya mı vereceğim, yemeğe mi vereceğim? Ne yapacağımı bilmiyorum. İşte bu kadar… (Sizce bu önlemler fiyatları düşürür mü?) Düşürmüyor ya. Hepsi lafta. Düşmüyor. (Sizce bu artırımların sorumlusu kim?) Kim olacak? Tayyip Erdoğan. Tayyip Erdoğan milleti soydu soğana çevirdi.”
sozcu.com.tr
Lakin vatandaş bu önlemlerin bir işe yaramayacağını, iktidarın kendi üstündeki sorumluluğu öteki yerlere çekmeye çalıştığını düşünüyor. Yurttaşlar, artırımların kaynağı olarak da hükümetin kendisini görüyor.
SÖZCÜ muhabiri, Beyazıt’ta vatandaşa mikrofon uzattı, “Depo baskınları, zabıta kontrolleri, muhtarların marketleri polise ihbar etmesi artırımlara karşı bir deva olur mu sizce? Yoksa yanlışlı iktisat siyasetleri mı izleniyor?” diye sordu. Verilen karşılıklar şu biçimde oldu:
Yanlış iktisat siyasetleri izleniyor
Mesut Demir: “Yanlış iktisat siyasetleri izleniyor. Bunlar katiyen deva değil. her insanın bildiği şey; fiyatın düşmesi için üretimin artması lazım. Temelde bir yanlış var, bunlar süreksiz tahliller. (Türkiye’nin ortasında bulunduğu ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?) Şu anda yarına bakılırsa daha yeterli, geçmişe göre fazlaca makus. Her geçen gün daha berbata gidiyor. Tüm dünyada olan artırımlardan 2 kat daha fazla artırım yapılıyor ülkemizde. Olağanın haricinde bir artırım var. (Polisiye önlemler işe fayda mı sizce?) Katiyetle yaramayacak hatta daha berbata götürecek. Komşuyu komşuya ihbar ettirecek hale getirecekler”.”
Açlıktan nefesimiz kokuyor nefesimiz…
Halime Özcan: “(Çarşıda, pazarda, markette fiyatları nasıl buluyorsunuz?) Ooo epey güzel! Hiç artırım yok! Açlıktan nefesimiz kokuyor nefesimiz… Bir şey alamıyoruz ki. Eşim 2500 TL emekli maaşı alıyor; doğalgaza mı vereceğim, elektriğe mi vereceğim, suya mı vereceğim, yemeğe mi vereceğim? Ne yapacağımı bilmiyorum. İşte bu kadar… (Sizce bu önlemler fiyatları düşürür mü?) Düşürmüyor ya. Hepsi lafta. Düşmüyor. (Sizce bu artırımların sorumlusu kim?) Kim olacak? Tayyip Erdoğan. Tayyip Erdoğan milleti soydu soğana çevirdi.”
sozcu.com.tr