CatWalk
New member
Yaklaşık iki yıldır devam eden COVID-19 salgını, eğitimde yeni muhtaçlıkları da birlikteinde getirdi. Öğrencilerin eğitime erişimi konut ortamında sahip oldukları imkanlara bakılırsa şekillendi ve bu durum sosyoekonomik farkların eğitime tesirini derinleştirdi. Bu süreçte uzaktan eğitime erişimin sağlanabilmesi için çeşitli adımlar atıldı.
Ulusal Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Dünya Bankası tarafınca yürütülen Türkiye İnançlı Okullaşma ve Uzaktan Eğitim Projesi (SSDE), çevrimiçi eğitim altyapısını geliştirmekle birlikte fakir çocukların uzaktan eğitime erişimini de artırmayı amaçlıyor. Ayrıyeten, MEB 664 bin 157 öğrenciye içerisinde 25 GB internet paketi bulunan tablet dağıttı. Fakat öğrencilerin büyük çoğunluğu EBA platformuna erişirken taşınabilir aygıtları kullanmaya devam ediyor. Eğitim İzleme Raporu 2021: Öğrenciler ve Eğitime Erişim evrakı, salgın şartlarında tamamlanan 2020-21 eğitim-öğretim yılında eğitime erişimi, çocuğun uygun olma hali yaklaşımıyla değerlendirildi.
BELİRTİLERİ ORTADAN KALDIRMAYA ODAKLANIYORUZ
Raporun temel bulgularını canlı yayında şu biçimde anlatıldı:
Sürdürülebilirlik için Eğitim Araştırmacısı Dr. Şebnem Feriver: “Eğitimle krizler içinde tavuk-yumurta bağındaki üzere bir döngüsel sebep-sonuç alakası var. Eğitimin yapısı yalnızca krizlerden etkilenmiyor, hem de krizlerin oluşum sebeplerinden birisi. Bilim insanlarının gezegen için kritik eşiklerin aşılma noktası olarak tanımladığı son dokuz yılın ortasındayız. Bu vakti daha bilgece kullanmak zorundayken gücümüzü krizlere yanıt vermek üzere harcıyoruz. Krizlerin kök niçinlerine inmek ve dönüşmek yerine belirtileri ortadan kaldırmaya odaklanıyoruz.”
Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun: “bir fazlaca eğitimcinin krizle ilgili farkındalığın ve krizi yönetebilme hünerinin ne kadar kıymetli olduğunu pandemiyle birlikte deneyimledi. Eğitimin, bir ortada yaşama mahareti olan, vatandaşlık sorumluluğunu yerine getiren, etraf ve tabiata hassas bireyler yetiştirebilmek üzere özellikleri var. Bunları hakikat bir biçimde yerine getirerek birtakım krizleri önleyebiliriz.”
Çocuk Hakları Aktivisti Melda Akbaş: “Eğitimin içeriğinde toplumsal ve duygusal öğrenme maharetlerini geliştirmenin yollarına değindi. Eğitimin içeriğini konuşurken çocukların insan haklarını, hakların yaşama geçtiği bir eğitim ortamında öğrenmesini de düşünmek gerek. İşte bu niçinle toplumsal duygusal öğrenme çocukların hem kendi his ve gereksinimleriyle birebir vakitte öteki bireylerin his ve gereksinimleriyle bağ kurmasını desteklerken hakları da gündelik hayat pratiklerine taşıyor.”
OKUL ÖNCESİ ÖĞRENCİ SAYISI AZALDI
Eğitimin mevcut ve öngörülen krizlere ne kadar hazırlıklı ve sağlam olduğu ele alınan rapora göre, okullulaşma oranlarında en önemli düşüş okulöncesi kademesinde görüldü. 5 yaş kümesinde kayıtlı öğrenci sayısı geçen yıla kıyasla yüzde 24,8 azaldı. Yükle uzaktan ve isteğe bağlı yüz yüze eğitimle tamamlanan 2020-21 eğitim-öğretim yılında devamsızlık takibi sistematik olarak yapılmadı ve sınıf yineı uygulaması zorlaştırıldı. Yüz yüze eğitimle başlayan yeni eğitim-öğretim yılında, okul terki riskini en aza indirmek için öğrencilerin okula devam edip etmedikleri ve devamsızlık durumları yakından takip edilmesi gerektiğinin altı çizildi.
ÇALIŞAN MÜLTECİ ÇOCUK SAYISI AZALDI
Rapora göre, özel eğitim öğrencileri salgında en uzun müddet yüz yüze eğitime devam etmesine karşın salgından en çok etkilenen kümelerden oldu. Özel eğitim öğrencileri bu süreçte güzel olma hâllerine takviye sağlayan dayanak eğitim odalarından, öğretmenlerinden aldıkları teğe bir takviyeden ve rehabilitasyon hizmetlerinden uzun bir süre farklı kaldılar. Mülteciler için yapılan toplumsal yardımlar, mülteci çocukların okullulaşmasını olumlu tarafta etkiledi ve çalışan mülteci çocuk sayısında değerli ölçüde azalmayı sağladı. Lakin, Suriyeli mülteci çocukların okullulaşma oranı yaklaşık 5 yıldır yüz 60-65 içinde. Eğitim haricinde olan ve var olan projelerle erişilemeyen öğrencilere yönelik kapsayıcı yaklaşımların geliştirilmesi evvelar içinde olması gerekiyor.
SSDE NEDİR?
Türkiye İnançlı Okullaşma ve Uzaktan Eğitim (SSDE) Projesi, COVID-19 pandemisi sırasında uzaktan eğitimle inançlı bir eğitim sağlamak ve bu durumdan kuvvetli bir biçimde çıkmak için Türkiye’nin eğitim kesimini desteklemeyi hedefleyen, Dünya Bankası (WB) finansmanıyla gerçekleştirilmesi planlanan bir proje. Proje hem inançlı ve etkileşimli uzaktan eğitime yönelik COVID-19 gereksinimlerine cevap vermeyi birebir vakitte eğitim teknolojisi için daha dirençli bir sistem oluşturmayı hedefliyor.
EĞİTİM ISLAHATI TEŞEBBÜSÜ KİMDİR?
Eğitim Islahatı Teşebbüsü (ERG), eğitimde yapısal dönüşüme nitelikli bilgi ve farklı görüşlerle katkı sağlamak için bağımsız, kâr emeli gütmeyen bir teşebbüs olarak 2003 yılında kuruldu. ERG, her çocuğun kaliteli eğitime erişiminin garanti altına alınması gayesiyle çalışıyor, her yıl eğitim alanındaki gelişmeleri izleyerek ‘Eğitim İzleme Raporları’nı yayınlıyor, eğitim siyasetlerinin süreç ve çıktılarını güzelleştirmek ve kamuoyunu bilgilendirmek için araştırma ve siyaset evrakları hazırlıyor.
Ulusal Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Dünya Bankası tarafınca yürütülen Türkiye İnançlı Okullaşma ve Uzaktan Eğitim Projesi (SSDE), çevrimiçi eğitim altyapısını geliştirmekle birlikte fakir çocukların uzaktan eğitime erişimini de artırmayı amaçlıyor. Ayrıyeten, MEB 664 bin 157 öğrenciye içerisinde 25 GB internet paketi bulunan tablet dağıttı. Fakat öğrencilerin büyük çoğunluğu EBA platformuna erişirken taşınabilir aygıtları kullanmaya devam ediyor. Eğitim İzleme Raporu 2021: Öğrenciler ve Eğitime Erişim evrakı, salgın şartlarında tamamlanan 2020-21 eğitim-öğretim yılında eğitime erişimi, çocuğun uygun olma hali yaklaşımıyla değerlendirildi.
BELİRTİLERİ ORTADAN KALDIRMAYA ODAKLANIYORUZ
Raporun temel bulgularını canlı yayında şu biçimde anlatıldı:
Sürdürülebilirlik için Eğitim Araştırmacısı Dr. Şebnem Feriver: “Eğitimle krizler içinde tavuk-yumurta bağındaki üzere bir döngüsel sebep-sonuç alakası var. Eğitimin yapısı yalnızca krizlerden etkilenmiyor, hem de krizlerin oluşum sebeplerinden birisi. Bilim insanlarının gezegen için kritik eşiklerin aşılma noktası olarak tanımladığı son dokuz yılın ortasındayız. Bu vakti daha bilgece kullanmak zorundayken gücümüzü krizlere yanıt vermek üzere harcıyoruz. Krizlerin kök niçinlerine inmek ve dönüşmek yerine belirtileri ortadan kaldırmaya odaklanıyoruz.”
Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun: “bir fazlaca eğitimcinin krizle ilgili farkındalığın ve krizi yönetebilme hünerinin ne kadar kıymetli olduğunu pandemiyle birlikte deneyimledi. Eğitimin, bir ortada yaşama mahareti olan, vatandaşlık sorumluluğunu yerine getiren, etraf ve tabiata hassas bireyler yetiştirebilmek üzere özellikleri var. Bunları hakikat bir biçimde yerine getirerek birtakım krizleri önleyebiliriz.”
Çocuk Hakları Aktivisti Melda Akbaş: “Eğitimin içeriğinde toplumsal ve duygusal öğrenme maharetlerini geliştirmenin yollarına değindi. Eğitimin içeriğini konuşurken çocukların insan haklarını, hakların yaşama geçtiği bir eğitim ortamında öğrenmesini de düşünmek gerek. İşte bu niçinle toplumsal duygusal öğrenme çocukların hem kendi his ve gereksinimleriyle birebir vakitte öteki bireylerin his ve gereksinimleriyle bağ kurmasını desteklerken hakları da gündelik hayat pratiklerine taşıyor.”
OKUL ÖNCESİ ÖĞRENCİ SAYISI AZALDI
Eğitimin mevcut ve öngörülen krizlere ne kadar hazırlıklı ve sağlam olduğu ele alınan rapora göre, okullulaşma oranlarında en önemli düşüş okulöncesi kademesinde görüldü. 5 yaş kümesinde kayıtlı öğrenci sayısı geçen yıla kıyasla yüzde 24,8 azaldı. Yükle uzaktan ve isteğe bağlı yüz yüze eğitimle tamamlanan 2020-21 eğitim-öğretim yılında devamsızlık takibi sistematik olarak yapılmadı ve sınıf yineı uygulaması zorlaştırıldı. Yüz yüze eğitimle başlayan yeni eğitim-öğretim yılında, okul terki riskini en aza indirmek için öğrencilerin okula devam edip etmedikleri ve devamsızlık durumları yakından takip edilmesi gerektiğinin altı çizildi.
ÇALIŞAN MÜLTECİ ÇOCUK SAYISI AZALDI
Rapora göre, özel eğitim öğrencileri salgında en uzun müddet yüz yüze eğitime devam etmesine karşın salgından en çok etkilenen kümelerden oldu. Özel eğitim öğrencileri bu süreçte güzel olma hâllerine takviye sağlayan dayanak eğitim odalarından, öğretmenlerinden aldıkları teğe bir takviyeden ve rehabilitasyon hizmetlerinden uzun bir süre farklı kaldılar. Mülteciler için yapılan toplumsal yardımlar, mülteci çocukların okullulaşmasını olumlu tarafta etkiledi ve çalışan mülteci çocuk sayısında değerli ölçüde azalmayı sağladı. Lakin, Suriyeli mülteci çocukların okullulaşma oranı yaklaşık 5 yıldır yüz 60-65 içinde. Eğitim haricinde olan ve var olan projelerle erişilemeyen öğrencilere yönelik kapsayıcı yaklaşımların geliştirilmesi evvelar içinde olması gerekiyor.
SSDE NEDİR?
Türkiye İnançlı Okullaşma ve Uzaktan Eğitim (SSDE) Projesi, COVID-19 pandemisi sırasında uzaktan eğitimle inançlı bir eğitim sağlamak ve bu durumdan kuvvetli bir biçimde çıkmak için Türkiye’nin eğitim kesimini desteklemeyi hedefleyen, Dünya Bankası (WB) finansmanıyla gerçekleştirilmesi planlanan bir proje. Proje hem inançlı ve etkileşimli uzaktan eğitime yönelik COVID-19 gereksinimlerine cevap vermeyi birebir vakitte eğitim teknolojisi için daha dirençli bir sistem oluşturmayı hedefliyor.
EĞİTİM ISLAHATI TEŞEBBÜSÜ KİMDİR?
Eğitim Islahatı Teşebbüsü (ERG), eğitimde yapısal dönüşüme nitelikli bilgi ve farklı görüşlerle katkı sağlamak için bağımsız, kâr emeli gütmeyen bir teşebbüs olarak 2003 yılında kuruldu. ERG, her çocuğun kaliteli eğitime erişiminin garanti altına alınması gayesiyle çalışıyor, her yıl eğitim alanındaki gelişmeleri izleyerek ‘Eğitim İzleme Raporları’nı yayınlıyor, eğitim siyasetlerinin süreç ve çıktılarını güzelleştirmek ve kamuoyunu bilgilendirmek için araştırma ve siyaset evrakları hazırlıyor.