MHP başkanı Bahçeli: “Teröristbaşı Gülen’in geldiği gün öldüğü gün olacaktır” MHP başkanı Bahçeli: “Teröristbaşı Gülen’in geldiği gün öldüğü gün olacaktır”
ANKARA – Milliyetçi Hareket Partisi Genel Lideri Devlet Bahçeli Pkk‘nın kanlı emelleriyle rota tayin edenlerin Türk milletinin şamarını eninde sonunda başlarına yiyeceklerini lisana getirerek, “Tıpkı Humeyni üzere, Türkiye‘ye gelmesini bekledikleri Fetullah Gülen’e fazla umut bağlamasınlar, zira teröristbaşı Gülen’in geldiği gün öldüğü gün olacaktır” dedi.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partisinin küme toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bahçeli burada yaptığı konuşmasında, Türkiye’de adaletli, bütünlük ve sadelik içeren, dolaylı vergi yükünü hafifçeleten kapsamlı bir vergi ıslahatına gereksinim olduğunu lisana getirerek, “Adaletli bir vergi sistemi bununla birlikte demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerin ayrılmaz bir kesimidir. Bildiğiniz üzere, toplanan vergilerin yüzde 67’si dolaylı, yüzde 33’ü de dolaysız vergilerden teşekkül etmektedir. İki vergi çeşidi içinde açılan makası kapatmak lazımdır” dedi.
“Kaynak dağılımında adalet ve aktiflik, sağlanmalıdır”
Vergi sisteminin verimliliği ve aktifliğinin, toplanan vergi gelirlerinin ulusal gelire oranıyla ölçüldüğüne işaret eden Bahçeli, şunları söylemiş oldu:
“Vergi yükü oranı azalsa bile kayıt dışılıktaki artış, hedeflenen vergi gelirlerine ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Dar gelirli vatandaşlarımızı, taban fiyatla geçinen milyonlarca kardeşimizi, üreten, geliştiren ve istihdama dayanak veren insanlarımızı boğmayacak, bunaltmayacak adil bir vergi sisteminin varlığı kaçınılmaz bir gereksinimdir. Parti Programı’mızda vurgulandığı üzere;
‘Kamunun elde ettiği gelirlerin harcamaları karşılaması temeldir. Kamu gelirlerinin tahakkukunda; kamu harcamalarının sağlam kaynaklardan karşılanması, yatırım, üretim ve ticaretin teşvik edilmesi üzere ekonomik siyasetlerin yanı sıra, toplumsal adaletin sağlanması, bölgesel gelişmişlik farklarının en aza indirilmesi, istihdamın artırılması üzere toplumsal siyasetler göz önünde bulundurulmalıdır. Kaynak dağılımında adalet ve aktiflik, hizmet üretiminde verimlilik sağlanmalıdır.’ her insanın mali gücüne nazaran vergi ödediği adaletli bir vergi sisteminin tesisi temel olmalıdır.”
“İstihdam, üretim ve ihracat artışı sağlayan müteşebbislerimize yönelik vergi indirim ve kolaylıklarını içeren bir program uygulanmalıdır”
Vergiye ait düzenlemelerde, kamu finansmanıyla ilgili evvelarin yanı sıra verginin üretim ve istihdamın üstündeki tesirleri ile toplumsal istikametinin bir arada kıymetlendirilmesi gerektiğini tabir eden MHP başkanı Bahçeli, “Vergi sistemi, ülkenin ekonomik, toplumsal ve kültürel yapısını dikkate alan dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu çerçevede yatırım yapan insanlarımıza, istihdam, üretim ve ihracat artışı sağlayan müteşebbislerimize yönelik vergi indirim ve kolaylıklarını içeren bir program uygulanmalıdır” diye konuştu.
“Vergi kanunları; verginin konusu, matrahı ve vergi çeşitleri prestijiyle tümüyle gözden geçirilerek uygulamada sıradanlik ve aktiflik ortam bulmuş olacaktır”
Gelir vergisinin kişiselliği ve mali güce nazaran vergilendirme prensipleri dikkate alınarak üniter vergilemeye tartı verilmesinin kendilerine göre en uygun yol olduğuna dikkati çeken Bahçeli, “Düşüncemiz odur ki, vergi kanunları; verginin konusu, matrahı ve vergi çeşitleri prestijiyle tümüyle gözden geçirilerek uygulamada sıradanlik ve aktiflik ortam bulmuş olacaktır” tabirine yer verdi.
“Çalışmanın düzgünü berbatı olmaz. Çünkü rızkın yeterlisi berbatı olamaz”
bir müddetdir İstanbul’un birtakım ilçelerinde kağıt toplayanlarla ilgili dilek etmedikleri üzücü olaylar yaşandığı, bunu mevzuyu da bilhassa Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaşıyıp siyaset materyali haline getirmeye çalıştığını söyleyen Bahçeli, şu biçimde devam etti:
“Kılıçdaroğlu’nun en âlâ bildiği şey bulanık suda balık avlama merakıdır. Bu merak başına epeyce işler açsa da dediğim dedik çaldığım düdük havasında ısrar etmektedir. Kılıçdaroğlu garibanın yanında olduğunu söylüyor. Bu kelama kendisi bile inanmıyor, hiç kimseye de inandırıcı gelmiyor. Sokak ortalarında kağıt toplayan kardeşlerimize toplumsal güvenliğiniz olacak diyor, hiç kimsenin onlara müdahale edemeyeceğini, üstelik toplama işini rahatlıkla yapacaklarını argüman ediyor. Çalışmanın yeterlisi berbatı olmaz. Çünkü rızkın yeterlisi berbatı olamaz. Ne var ki, asıl sıkıntı kağıt toplayıcı kardeşlerimizi rahatlatmak değil, onları daha huzurlu, daha inançlı, daha insani kurallarda çalışabilmelerinin önünü açmaktır. Bunun yolu da birinci etapta eğitimdir.”
“Osman Kavala Sorosçu’dur, Selahattin Demirtaş teröristtir, yerleri de demir parmaklıkların arkasıdır”
CHP idaresi probleminin karmaşıklaşarak kronikleşen kasvetli bir sorun olduğunu lisana getiren Bahçeli, “Kılıçdaroğlu geçen haftaki küme toplantısında millet ismine adalet istediğini açıklamış. Suçsuz insanların hapishanelerde kin ve intikam hisleriyle tutulmasına karşı çıkmış. Keşke konuşması bunlarla hudutlu kalsaydı. Fren ve dikiş tutmayan Kılıçdaroğlu en sonunda karanlık niyetini hain isimleri peşpeşe sıralayarak ifşa etmiştir. Kılıçdaroğlu utanmadan, sıkılmadan sormuş; Osman Kavala niye mahpusta? Selahattin Demirtaş niye mahpusta? Her soru kendi ortasında bir yanıt barındırır, ancak akıl dağılması yaşayan bu şahıs için bunun bir değeri yoktur. Osman Kavala Sorosçu’dur, Selahattin Demirtaş teröristtir, teröristin yeri de hukukun üstün olduğu tüm demokratik ülkelerde demir parmaklıkların arkasıdır” diye konuştu.
“Bürokratlara verdiğin mühlet doldu, üstelik bir gün de geçti. Sayın Kılıçdaroğlu, ne oldu, heyben doldu mu?”
CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nun amcalığa, ağabeyliğe soyunarak bürokrasiye ‘ayar’ vermeye kalkıştığını söz eden Bahçeli, şunları kaydetti:
“Şu konuşana bakın hele, diyor ki: ’18 Ekim Pazartesi prestijiyle bu sistemin yasa dışı isteklerine verdiğiniz tüm dayanağın sorumluluğu size de ilişkin olmaya başlayacaktır. ‘Emir almıştım’ diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı ne yaptırılıyorsa pazartesi prestijiyle durun. Bu yasa dışı paralel sistemlerden elinizi eteğinizi çekin.’ Müddet doldu, üstelik bir gün de geçti. Sayın Kılıçdaroğlu, ne oldu, heyben doldu mu? Attığın taş yerini buldu mu? Başın göğe erdi mi? Senin hukuka bakışın bu mudur? O tarihe kadar yapan yaptı, kapan kaptı, 18 Ekim’den daha sonra sorumlusunuz demek mi istiyorsun?”
“Teröristbaşı Gülen’in geldiği gün öldüğü gün olacaktır”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun kendi ortasında vahim çelişkilerle hasta olduğunu lisana getiren MHP önderi Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun bürokrasiyi tehdit iletisi vesayetçi bir söylemdir. Bürokraside kusur yapan çıkacaktır, bunlar tespit edilip ayıklanır. Lakin onurlu Türk bürokratını tehdit etmek müstevli üslubudur. Bu üslubun faili ateş olsa cürmü kadar yer yakacaktır. FETÖ stratejileri CHP’yi kavramış, İP’i kasnağa çevirmiştir. Okyanus ötesinde zillet ittifakının lobi çalışmasını üstüne alan, Türkiye husumetini kamçılama arayışında olan vatan hainlerinin prestijsiz dayanışmasıyla siyaset yapanlar, PKK’nın kanlı emelleriyle rota tayin edenler bu milletin şamarını eninde sonunda başlarına yiyeceklerdir. Tıpkı Humeyni üzere, Türkiye’ye gelmesini bekledikleri Fetullah Gülen’e fazla umut bağlamasınlar, zira teröristbaşı Gülen’in geldiği gün öldüğü gün olacaktır.”
ANKARA – Milliyetçi Hareket Partisi Genel Lideri Devlet Bahçeli Pkk‘nın kanlı emelleriyle rota tayin edenlerin Türk milletinin şamarını eninde sonunda başlarına yiyeceklerini lisana getirerek, “Tıpkı Humeyni üzere, Türkiye‘ye gelmesini bekledikleri Fetullah Gülen’e fazla umut bağlamasınlar, zira teröristbaşı Gülen’in geldiği gün öldüğü gün olacaktır” dedi.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partisinin küme toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bahçeli burada yaptığı konuşmasında, Türkiye’de adaletli, bütünlük ve sadelik içeren, dolaylı vergi yükünü hafifçeleten kapsamlı bir vergi ıslahatına gereksinim olduğunu lisana getirerek, “Adaletli bir vergi sistemi bununla birlikte demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerin ayrılmaz bir kesimidir. Bildiğiniz üzere, toplanan vergilerin yüzde 67’si dolaylı, yüzde 33’ü de dolaysız vergilerden teşekkül etmektedir. İki vergi çeşidi içinde açılan makası kapatmak lazımdır” dedi.
“Kaynak dağılımında adalet ve aktiflik, sağlanmalıdır”
Vergi sisteminin verimliliği ve aktifliğinin, toplanan vergi gelirlerinin ulusal gelire oranıyla ölçüldüğüne işaret eden Bahçeli, şunları söylemiş oldu:
“Vergi yükü oranı azalsa bile kayıt dışılıktaki artış, hedeflenen vergi gelirlerine ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Dar gelirli vatandaşlarımızı, taban fiyatla geçinen milyonlarca kardeşimizi, üreten, geliştiren ve istihdama dayanak veren insanlarımızı boğmayacak, bunaltmayacak adil bir vergi sisteminin varlığı kaçınılmaz bir gereksinimdir. Parti Programı’mızda vurgulandığı üzere;
‘Kamunun elde ettiği gelirlerin harcamaları karşılaması temeldir. Kamu gelirlerinin tahakkukunda; kamu harcamalarının sağlam kaynaklardan karşılanması, yatırım, üretim ve ticaretin teşvik edilmesi üzere ekonomik siyasetlerin yanı sıra, toplumsal adaletin sağlanması, bölgesel gelişmişlik farklarının en aza indirilmesi, istihdamın artırılması üzere toplumsal siyasetler göz önünde bulundurulmalıdır. Kaynak dağılımında adalet ve aktiflik, hizmet üretiminde verimlilik sağlanmalıdır.’ her insanın mali gücüne nazaran vergi ödediği adaletli bir vergi sisteminin tesisi temel olmalıdır.”
“İstihdam, üretim ve ihracat artışı sağlayan müteşebbislerimize yönelik vergi indirim ve kolaylıklarını içeren bir program uygulanmalıdır”
Vergiye ait düzenlemelerde, kamu finansmanıyla ilgili evvelarin yanı sıra verginin üretim ve istihdamın üstündeki tesirleri ile toplumsal istikametinin bir arada kıymetlendirilmesi gerektiğini tabir eden MHP başkanı Bahçeli, “Vergi sistemi, ülkenin ekonomik, toplumsal ve kültürel yapısını dikkate alan dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu çerçevede yatırım yapan insanlarımıza, istihdam, üretim ve ihracat artışı sağlayan müteşebbislerimize yönelik vergi indirim ve kolaylıklarını içeren bir program uygulanmalıdır” diye konuştu.
“Vergi kanunları; verginin konusu, matrahı ve vergi çeşitleri prestijiyle tümüyle gözden geçirilerek uygulamada sıradanlik ve aktiflik ortam bulmuş olacaktır”
Gelir vergisinin kişiselliği ve mali güce nazaran vergilendirme prensipleri dikkate alınarak üniter vergilemeye tartı verilmesinin kendilerine göre en uygun yol olduğuna dikkati çeken Bahçeli, “Düşüncemiz odur ki, vergi kanunları; verginin konusu, matrahı ve vergi çeşitleri prestijiyle tümüyle gözden geçirilerek uygulamada sıradanlik ve aktiflik ortam bulmuş olacaktır” tabirine yer verdi.
“Çalışmanın düzgünü berbatı olmaz. Çünkü rızkın yeterlisi berbatı olamaz”
bir müddetdir İstanbul’un birtakım ilçelerinde kağıt toplayanlarla ilgili dilek etmedikleri üzücü olaylar yaşandığı, bunu mevzuyu da bilhassa Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaşıyıp siyaset materyali haline getirmeye çalıştığını söyleyen Bahçeli, şu biçimde devam etti:
“Kılıçdaroğlu’nun en âlâ bildiği şey bulanık suda balık avlama merakıdır. Bu merak başına epeyce işler açsa da dediğim dedik çaldığım düdük havasında ısrar etmektedir. Kılıçdaroğlu garibanın yanında olduğunu söylüyor. Bu kelama kendisi bile inanmıyor, hiç kimseye de inandırıcı gelmiyor. Sokak ortalarında kağıt toplayan kardeşlerimize toplumsal güvenliğiniz olacak diyor, hiç kimsenin onlara müdahale edemeyeceğini, üstelik toplama işini rahatlıkla yapacaklarını argüman ediyor. Çalışmanın yeterlisi berbatı olmaz. Çünkü rızkın yeterlisi berbatı olamaz. Ne var ki, asıl sıkıntı kağıt toplayıcı kardeşlerimizi rahatlatmak değil, onları daha huzurlu, daha inançlı, daha insani kurallarda çalışabilmelerinin önünü açmaktır. Bunun yolu da birinci etapta eğitimdir.”
“Osman Kavala Sorosçu’dur, Selahattin Demirtaş teröristtir, yerleri de demir parmaklıkların arkasıdır”
CHP idaresi probleminin karmaşıklaşarak kronikleşen kasvetli bir sorun olduğunu lisana getiren Bahçeli, “Kılıçdaroğlu geçen haftaki küme toplantısında millet ismine adalet istediğini açıklamış. Suçsuz insanların hapishanelerde kin ve intikam hisleriyle tutulmasına karşı çıkmış. Keşke konuşması bunlarla hudutlu kalsaydı. Fren ve dikiş tutmayan Kılıçdaroğlu en sonunda karanlık niyetini hain isimleri peşpeşe sıralayarak ifşa etmiştir. Kılıçdaroğlu utanmadan, sıkılmadan sormuş; Osman Kavala niye mahpusta? Selahattin Demirtaş niye mahpusta? Her soru kendi ortasında bir yanıt barındırır, ancak akıl dağılması yaşayan bu şahıs için bunun bir değeri yoktur. Osman Kavala Sorosçu’dur, Selahattin Demirtaş teröristtir, teröristin yeri de hukukun üstün olduğu tüm demokratik ülkelerde demir parmaklıkların arkasıdır” diye konuştu.
“Bürokratlara verdiğin mühlet doldu, üstelik bir gün de geçti. Sayın Kılıçdaroğlu, ne oldu, heyben doldu mu?”
CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nun amcalığa, ağabeyliğe soyunarak bürokrasiye ‘ayar’ vermeye kalkıştığını söz eden Bahçeli, şunları kaydetti:
“Şu konuşana bakın hele, diyor ki: ’18 Ekim Pazartesi prestijiyle bu sistemin yasa dışı isteklerine verdiğiniz tüm dayanağın sorumluluğu size de ilişkin olmaya başlayacaktır. ‘Emir almıştım’ diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı ne yaptırılıyorsa pazartesi prestijiyle durun. Bu yasa dışı paralel sistemlerden elinizi eteğinizi çekin.’ Müddet doldu, üstelik bir gün de geçti. Sayın Kılıçdaroğlu, ne oldu, heyben doldu mu? Attığın taş yerini buldu mu? Başın göğe erdi mi? Senin hukuka bakışın bu mudur? O tarihe kadar yapan yaptı, kapan kaptı, 18 Ekim’den daha sonra sorumlusunuz demek mi istiyorsun?”
“Teröristbaşı Gülen’in geldiği gün öldüğü gün olacaktır”
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun kendi ortasında vahim çelişkilerle hasta olduğunu lisana getiren MHP önderi Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun bürokrasiyi tehdit iletisi vesayetçi bir söylemdir. Bürokraside kusur yapan çıkacaktır, bunlar tespit edilip ayıklanır. Lakin onurlu Türk bürokratını tehdit etmek müstevli üslubudur. Bu üslubun faili ateş olsa cürmü kadar yer yakacaktır. FETÖ stratejileri CHP’yi kavramış, İP’i kasnağa çevirmiştir. Okyanus ötesinde zillet ittifakının lobi çalışmasını üstüne alan, Türkiye husumetini kamçılama arayışında olan vatan hainlerinin prestijsiz dayanışmasıyla siyaset yapanlar, PKK’nın kanlı emelleriyle rota tayin edenler bu milletin şamarını eninde sonunda başlarına yiyeceklerdir. Tıpkı Humeyni üzere, Türkiye’ye gelmesini bekledikleri Fetullah Gülen’e fazla umut bağlamasınlar, zira teröristbaşı Gülen’in geldiği gün öldüğü gün olacaktır.”