Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Demir: “Türkiye artık global güç olmak durumunda, buna mecbur” Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Demir: “Türkiye artık global güç olmak durumunda, buna mecbur”
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir Adana’da sanayicilerle bir ortaya geldi
“Çok değil 10 yıl kadar evvel etraf süt liman iken 10 yıl daha sonra geldiğimiz noktaya bakın. Hazırlıklarımız olmasaydı bugünlerde karşılaşacağımız kederleri siz düşünün”
ADANA – Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, “10 yıl kadar evvel etraf süt liman iken 10 yıl daha sonra geldiğimiz noktaya bakın. Hazırlıklarımız olmasaydı bugünlerde karşılaşacağımız kederleri siz düşünün. Bu günlerin geleceğini evvelde öngörmek lazım. Bu hazırlık sürecinin Türkiye’nin bir huruç harekatı olması üzere gitmesi gerekiyor. Türkiye yalnızca kendisi için var değil. Etrafta epeyce sayıda mazlum ülkeye şuanda rol model olmak pozisyonunda. Türkiye artık global güç olmak durumunda, buna mecbur” dedi.
Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, ‘Savunma Sanayii Adana Vilayet Buluşması’ kapsamında Adana Sanayi Odası’nda sanayicilerle bir ortaya geldi.
Açılışta konuşan Adana Sanayi Odası Lideri Zeki Kıvanç, savunma endüstrisinin ülke açısından hayli kıymetli olduğunu ve her geçen gün gelişim gösterdiğini belirtti.
Adana Valisi Süleyman ise savunma endüstrinin her vakit ülkenin gelişmenine öncülük ettiğini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, “Savunma sanayii ülkemizde son vakit içinderda giderek artan bir kesim. Savunma endüstrimizdeki başarılardan bahsederken ülkemiz savunma sanayii yanında genelde savunma sanayii ekosistemi ve teknoloji alanlarında kıymetli bir faaliyet ve gelişme içerisinde değil ise savunma sanayii içerisinde âlâ olması mümkün değildir. Tekil örnekleri olsa bile sürdürülebilir olmaz. Sizlerin yaptığı faaliyetler ve sizlerin yaptığı faaliyetlerin genel olarak ülke içerisindeki çeşitli kesimdeki tesirleri o faaliyetlerdeki ulusal teknoloji, yerli üretim kavramları ne kadar öncelik alırsa Türkiye toptan bir yerlileşme, ulusal gelirin artması ve kabiliyetlerinin artması üzere bir surece girer. Yoksa savunma sanayi tek başına kâfi olmaz. Savunma sanayindeki gelişmelerin gerisindeki en büyük güç irade. Malum Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ‘Savunma sanayii benim şahsî himayem altındadır’ dedi. Bu Türkiye için dalın kıymetini gösteriyor” diye konuştu.
“10 yıl evvel etraf süt liman idi”
Türkiye’nin 10 yıl içerisinde biroldukca meseleyle uğraş ettiğini kaydeden Prof. Dr. Demir, “Türkiye 2000’li yılların başından 2010’lara gerçek gelirken güzel bir siyaset ile etrafındaki ülkelerle dostluk içerisinde geçirme emelini bilhassa vurgulayan bir pozisyondaydı. Amerika Birleşik Devletleri’nin Körfez Savaşı’nda ki kumandanı 2009 yılında ki bir görüşmemizde ‘Türkiye’nin uyguladığı yumuşak güç siyaseti, hayli düzgün ve akla yatkın bir siyaset lakin şunu unutmayın ki yumuşak güç siyaseti sert güçle desteklenmez ise başınız kedere girer’ dedi. 2010’dan daha sonra yavaş yavaş gördük ki bir anda imajı epey uygun olan Türkiye, imaj bozulmasıyla müsabakaya başladı. Türkiye, içeriden ve dışarıdan kimi çeşitli tehditlere ve karıştırmalara muhatap olmaya başladı. Bugüne geldik 2009 Türkiye’sini düşünün ne Suriye sorunu var, ne Irak bu kadar karışık ne Ermenistan-Azerbaycan sorunu var ne Yunanistan’da bu kadar güç biriktirmesi var. Lakin şuanda hepsi var. Şayet bu ortamda biz bu kadar kuvvetli olmasaydık, kendi göbeğimizi kendimiz kesecek, ulusal politikalarımızı uygulayacak, bize tehdit olan gücümüz olmasaydı bugün oburlarının çizdiği siyasette, iç bütünlüğümüz, vatan tasamız olacaktı. Çok değil 10 yıl kadar evvel etraf süt liman iken 10 yıl daha sonra geldiğimiz noktaya bakın. Hazırlıklarımız olmasaydı bugünlerde karşılaşacağımız kederleri siz düşünün” sözlerini kullandı.
“Hazırlık süreci huruç harekatı üzere olmalı”
Yerli ve ulusal birfazlaca silahın yapıldığını anlatan Demir, “Bu açıdan hazırlığı yapmak her şeyin başında geliyor. Bu günlerin geleceğini evvelde öngörmek lazım. Düşünün 6 sene evvel kuvvetlerimizin envanterinde yerli bir tüfek yoktu, artık 5-6 çeşit tüfek var. 3 yıl öncesine kadar yerli hava savunma sistemimiz yoktu artık ise 4 tane hava savunma sistemimiz var. Denizde Doğu Akdeniz, mavi vatan derken kuvvetli biçimde sesimizi çıkartabiliyorsak ulusal korvetlerimiz var, denizaltılarımız, hücumbotlarımız, bir dizi süratli, yavaş takviye gemilerimiz tersanelerimizde üretilmeye devam ediyor. Helikopterlerimiz geliyorlar. Çeşitli menzillerde türlü füzelerimiz, silahlarımız var. Bunlarda performans gösteren sistemler. İHA-SİHA kabiliyetlerini bütün dünya görmekte. pek epeyce şey sayabiliriz. Yalnızca bu seyahatin, hazır ol cenge, probleminin ne kadar kıymetli olduğunu vurgulamak için buradayız. Bu hazırlığı daima birlikte yapmamız gerekiyor. Bu hazırlık sürecinin Türkiye’nin bir huruç harekatı olması üzere gitmesi gerekiyor” dedi.
“Türkiye yalnızca kendisi için var değil”
Türkiye’nin artık global bir güç olması gerektiğini, buna mecbur olduğunu aktaran Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, ondan sonrasında şunları söylemiş oldu:
“Türkiye artık global güç olmak durumunda, buna mecbur. Algısı da artık bu boyutta. Ağustos ayında bir savunma sanayi fuarı yaptık. Bu fuarda hayli sayıda yabancı ülke vardı. Geniş olarak da Afrika ülkelerinin iştirakini gördük. Afrika, kaynakları ve geleceği hayli varlıklı görünen bir kıta lakin yıllardır ıstırap ortasında, kan içerisinde kalmış bir kıta. Bu kıtadaki ülkeler bize geldiklerinde artık Türkiye’yi global güç ölçüsünde gördüklerini ve Türkiye’yi apayrı bir yerde konumlandırdıklarını gördük. Türkiye yalnızca kendisi için var değil. Etrafta epey sayıda mazlum, ülkeye şuanda rol model olmak pozisyonunda. Cumhurbaşkanımız ‘Dünya 5’ten büyüktür’ derken bir hakikati haykırıyordu. İsrail’in yaptığı zulümleri herkes görüp özel ortamlarda konuşurken tek açık açık konuşan Cumhurbaşkanımız oldu. Artık, ‘Daha adil bir dünya mümkün’ sloganının Afrika ülkelerinde afişler halinde asıldığını görüyoruz. Bu duruş, bir uyanışa, dünyadaki adil olmayan gidişe de bir dur demenin ümit ışığını oluşturuyor. Bu ışığı daima birlikte yakmak durumundayız. Savunma sanayii, değerli kaynaklar isteyen, uzun soluk isteyen, bilimin ardında olması gereken bir dal. Ülkemiz insanında büyük bir güç, gençliğimizde büyük bir dinamizm, sanayicimizde yürek ve kararlılık var. Bunu şuanda birleştirmek, çeşitli alanlarda Türkiye’yi baş ülkeler içinde görmek durumundayız. Biz bunun için buradayız. Sizler bu ülküde bizimle birliktesiniz. Yapmamız gereken şey bu mefkureye giden yolda bir yol haritası oluşturmak, bunları kelamda bırakmamak ve adım adım muvaffakiyete hakikat yürümek. Bu yalnızca savunma sanayi alanında değil, buluş ve üretim öbür alanlarda tesirli olmak durumunda. Çok alanlı, oldukçalu teknolojiler konusunda daima birlikte çalışmak durumundayız.”
Düzenlenen programa Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Lider Yardımcıları Prof. Dr. Faruk Yiğit, Serdar Demirel, Harun Çelik, Adana Valisi Süleyman Elban, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, oda liderleri ve endüstriciler katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir Adana’da sanayicilerle bir ortaya geldi
“Çok değil 10 yıl kadar evvel etraf süt liman iken 10 yıl daha sonra geldiğimiz noktaya bakın. Hazırlıklarımız olmasaydı bugünlerde karşılaşacağımız kederleri siz düşünün”
ADANA – Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, “10 yıl kadar evvel etraf süt liman iken 10 yıl daha sonra geldiğimiz noktaya bakın. Hazırlıklarımız olmasaydı bugünlerde karşılaşacağımız kederleri siz düşünün. Bu günlerin geleceğini evvelde öngörmek lazım. Bu hazırlık sürecinin Türkiye’nin bir huruç harekatı olması üzere gitmesi gerekiyor. Türkiye yalnızca kendisi için var değil. Etrafta epeyce sayıda mazlum ülkeye şuanda rol model olmak pozisyonunda. Türkiye artık global güç olmak durumunda, buna mecbur” dedi.
Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, ‘Savunma Sanayii Adana Vilayet Buluşması’ kapsamında Adana Sanayi Odası’nda sanayicilerle bir ortaya geldi.
Açılışta konuşan Adana Sanayi Odası Lideri Zeki Kıvanç, savunma endüstrisinin ülke açısından hayli kıymetli olduğunu ve her geçen gün gelişim gösterdiğini belirtti.
Adana Valisi Süleyman ise savunma endüstrinin her vakit ülkenin gelişmenine öncülük ettiğini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, “Savunma sanayii ülkemizde son vakit içinderda giderek artan bir kesim. Savunma endüstrimizdeki başarılardan bahsederken ülkemiz savunma sanayii yanında genelde savunma sanayii ekosistemi ve teknoloji alanlarında kıymetli bir faaliyet ve gelişme içerisinde değil ise savunma sanayii içerisinde âlâ olması mümkün değildir. Tekil örnekleri olsa bile sürdürülebilir olmaz. Sizlerin yaptığı faaliyetler ve sizlerin yaptığı faaliyetlerin genel olarak ülke içerisindeki çeşitli kesimdeki tesirleri o faaliyetlerdeki ulusal teknoloji, yerli üretim kavramları ne kadar öncelik alırsa Türkiye toptan bir yerlileşme, ulusal gelirin artması ve kabiliyetlerinin artması üzere bir surece girer. Yoksa savunma sanayi tek başına kâfi olmaz. Savunma sanayindeki gelişmelerin gerisindeki en büyük güç irade. Malum Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ‘Savunma sanayii benim şahsî himayem altındadır’ dedi. Bu Türkiye için dalın kıymetini gösteriyor” diye konuştu.
“10 yıl evvel etraf süt liman idi”
Türkiye’nin 10 yıl içerisinde biroldukca meseleyle uğraş ettiğini kaydeden Prof. Dr. Demir, “Türkiye 2000’li yılların başından 2010’lara gerçek gelirken güzel bir siyaset ile etrafındaki ülkelerle dostluk içerisinde geçirme emelini bilhassa vurgulayan bir pozisyondaydı. Amerika Birleşik Devletleri’nin Körfez Savaşı’nda ki kumandanı 2009 yılında ki bir görüşmemizde ‘Türkiye’nin uyguladığı yumuşak güç siyaseti, hayli düzgün ve akla yatkın bir siyaset lakin şunu unutmayın ki yumuşak güç siyaseti sert güçle desteklenmez ise başınız kedere girer’ dedi. 2010’dan daha sonra yavaş yavaş gördük ki bir anda imajı epey uygun olan Türkiye, imaj bozulmasıyla müsabakaya başladı. Türkiye, içeriden ve dışarıdan kimi çeşitli tehditlere ve karıştırmalara muhatap olmaya başladı. Bugüne geldik 2009 Türkiye’sini düşünün ne Suriye sorunu var, ne Irak bu kadar karışık ne Ermenistan-Azerbaycan sorunu var ne Yunanistan’da bu kadar güç biriktirmesi var. Lakin şuanda hepsi var. Şayet bu ortamda biz bu kadar kuvvetli olmasaydık, kendi göbeğimizi kendimiz kesecek, ulusal politikalarımızı uygulayacak, bize tehdit olan gücümüz olmasaydı bugün oburlarının çizdiği siyasette, iç bütünlüğümüz, vatan tasamız olacaktı. Çok değil 10 yıl kadar evvel etraf süt liman iken 10 yıl daha sonra geldiğimiz noktaya bakın. Hazırlıklarımız olmasaydı bugünlerde karşılaşacağımız kederleri siz düşünün” sözlerini kullandı.
“Hazırlık süreci huruç harekatı üzere olmalı”
Yerli ve ulusal birfazlaca silahın yapıldığını anlatan Demir, “Bu açıdan hazırlığı yapmak her şeyin başında geliyor. Bu günlerin geleceğini evvelde öngörmek lazım. Düşünün 6 sene evvel kuvvetlerimizin envanterinde yerli bir tüfek yoktu, artık 5-6 çeşit tüfek var. 3 yıl öncesine kadar yerli hava savunma sistemimiz yoktu artık ise 4 tane hava savunma sistemimiz var. Denizde Doğu Akdeniz, mavi vatan derken kuvvetli biçimde sesimizi çıkartabiliyorsak ulusal korvetlerimiz var, denizaltılarımız, hücumbotlarımız, bir dizi süratli, yavaş takviye gemilerimiz tersanelerimizde üretilmeye devam ediyor. Helikopterlerimiz geliyorlar. Çeşitli menzillerde türlü füzelerimiz, silahlarımız var. Bunlarda performans gösteren sistemler. İHA-SİHA kabiliyetlerini bütün dünya görmekte. pek epeyce şey sayabiliriz. Yalnızca bu seyahatin, hazır ol cenge, probleminin ne kadar kıymetli olduğunu vurgulamak için buradayız. Bu hazırlığı daima birlikte yapmamız gerekiyor. Bu hazırlık sürecinin Türkiye’nin bir huruç harekatı olması üzere gitmesi gerekiyor” dedi.
“Türkiye yalnızca kendisi için var değil”
Türkiye’nin artık global bir güç olması gerektiğini, buna mecbur olduğunu aktaran Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, ondan sonrasında şunları söylemiş oldu:
“Türkiye artık global güç olmak durumunda, buna mecbur. Algısı da artık bu boyutta. Ağustos ayında bir savunma sanayi fuarı yaptık. Bu fuarda hayli sayıda yabancı ülke vardı. Geniş olarak da Afrika ülkelerinin iştirakini gördük. Afrika, kaynakları ve geleceği hayli varlıklı görünen bir kıta lakin yıllardır ıstırap ortasında, kan içerisinde kalmış bir kıta. Bu kıtadaki ülkeler bize geldiklerinde artık Türkiye’yi global güç ölçüsünde gördüklerini ve Türkiye’yi apayrı bir yerde konumlandırdıklarını gördük. Türkiye yalnızca kendisi için var değil. Etrafta epey sayıda mazlum, ülkeye şuanda rol model olmak pozisyonunda. Cumhurbaşkanımız ‘Dünya 5’ten büyüktür’ derken bir hakikati haykırıyordu. İsrail’in yaptığı zulümleri herkes görüp özel ortamlarda konuşurken tek açık açık konuşan Cumhurbaşkanımız oldu. Artık, ‘Daha adil bir dünya mümkün’ sloganının Afrika ülkelerinde afişler halinde asıldığını görüyoruz. Bu duruş, bir uyanışa, dünyadaki adil olmayan gidişe de bir dur demenin ümit ışığını oluşturuyor. Bu ışığı daima birlikte yakmak durumundayız. Savunma sanayii, değerli kaynaklar isteyen, uzun soluk isteyen, bilimin ardında olması gereken bir dal. Ülkemiz insanında büyük bir güç, gençliğimizde büyük bir dinamizm, sanayicimizde yürek ve kararlılık var. Bunu şuanda birleştirmek, çeşitli alanlarda Türkiye’yi baş ülkeler içinde görmek durumundayız. Biz bunun için buradayız. Sizler bu ülküde bizimle birliktesiniz. Yapmamız gereken şey bu mefkureye giden yolda bir yol haritası oluşturmak, bunları kelamda bırakmamak ve adım adım muvaffakiyete hakikat yürümek. Bu yalnızca savunma sanayi alanında değil, buluş ve üretim öbür alanlarda tesirli olmak durumunda. Çok alanlı, oldukçalu teknolojiler konusunda daima birlikte çalışmak durumundayız.”
Düzenlenen programa Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Lider Yardımcıları Prof. Dr. Faruk Yiğit, Serdar Demirel, Harun Çelik, Adana Valisi Süleyman Elban, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, oda liderleri ve endüstriciler katıldı.