Türkiye resmi istatistiklere nazaran bile 2002 yılından bu yanaki en yüksek enflasyonla tanıştı. Bundan daha kıymetlisi üretici ve tüketici meblağları içindeki fark, gelen tüm artırımlara karşın yüzde 44’den yüzde 44,5 düzeyine çıktı.
Yani yaşanan tüm hayat pahalılığına karşın üretici maliyet yansıtmaya yetişemiyor; yansıttığından fazla yıpranma yaşıyor. Bunun kararında ya hiperenflasyon ya da işsizlik ve iflas furyası geleceği esasen açık.
İş o kadar olağandışı ölçülere geldi ki OECD’nin enflasyon ortalamasını bile üst yanlışsız tetikledik. Aralık ayı enflasyonu OECD Bölgesi’nde Türkiye’nin tesiriyle son 30 yılın tepesini gördü.
Pekala tüm bunların ışığında Hazine ve Maliye Bakanı Nebati ne dedi? Enflasyon nisan ayında tepeyi bakılırsacek. Niçin nisan ayı? İşte bu bahiste hiç kimsenin bir fikri yok. Hatta Bakan’ın bile olduğunu düşünmüyorum.
Zira daha evvel tepeyi ocak ayı diye kestirim ettiklerini fakat bunun nisan ayında gerçekleşeceğini söylemiş oldu. Dünyadaki eğilim, artan maliyetler, yansıtılamamış enflasyon farkları, mümkün döviz kuru atakları, petrol fiyatları, bütçe açığından kaynaklanan kamu artırımları üzere hiç bir kriterin göz önüne alınmadığı açık.
Daha enteresan olanı ise Bakan Nebati bu açıklamayı yaparken ekledi: Lakin yüzde 50’yi görmeyecek. 50 hududuna dayanmış bir enflasyon, ortada öne sürülen sebebiz öngörüye yalnızca 3 ay var ve söylenen bu. Lakin gerisinden eklenen söz daha enteresan: Umarım yanılmam.
İşte bu fotoğraf içerisinde Bakan İngiltere’ye yatırımcılarla görüşmeye gideceklerini ve Türkiye iktisadının şeffaf bir iktisat olduğunu anlatacaklarını belirtti. Sizce vatandaşın inanmadığına, finansal okur müellifliği yüksek, işi para yönetmek olan yabancı yatırımcı inanır mı? olağan olarak inanmaz.
Ayrıyeten nisan ayında enflasyonun zirve noktayı bakılırsaceği tabirinin altından bir taban bildiri var. Nisan ayından daha sonra oranların düşeceğine dair alttan bildiri veriliyor. Bunun hiç bir inandırıcılığı olmadığı da açık.
Yani iktisat idaremiz hiç bir münasebet sunmadan, bir daha iktidar kanadından gelen turizm gelirleri enflasyonu düşürür ya da faiz düşüreceğimiz için enflasyonun düşeceğini belirten çok da kabul edilmeyecek tezlerin ışığında gidip yurtharicinden para aramayı, bir yandan da vatandaşın yansısını bu süreçte azaltacak itidal hedefleyen açıklamalar yapmayı iktisat yönetmek olarak önümüze koyuyor.
Söylenenlerin hiç bir ekonomik karşılığı yok. Bilakis risk algısını çoğaltmaktan diğer hiçbir işe de yaramıyor. niye? Zira bizde de, dünyade da geçmiş bir telaffuz hayli güzel hatırlanıyor.
Şubat Ocak’tan, Mart Şubat’tan, Nisan Mart’tan daha âlâ olacak. Oldu mu? Hayır. Zira iktisat temennilerle sonuç veren bir kol değil. Fakat telaffuz benzerliği herkese perdenin ardındaki ismi anlatıyor ve tüm dünya bağırıyor: Sobe…
[email protected]
Enflasyon canavarı geri döndü! & 90’ların bir gibisi olacak | Emrah Lafçı & Murat Kubilay
Uzmanlar cevapladı: Enflasyon çıkar mı, iner mi?
FÖŞ uyardı: İktisada Pusu Kuran 3 Büyük Tehlike: FED, Tedarik Sıkıntıları ve Global Kuraklık
Yani yaşanan tüm hayat pahalılığına karşın üretici maliyet yansıtmaya yetişemiyor; yansıttığından fazla yıpranma yaşıyor. Bunun kararında ya hiperenflasyon ya da işsizlik ve iflas furyası geleceği esasen açık.
İş o kadar olağandışı ölçülere geldi ki OECD’nin enflasyon ortalamasını bile üst yanlışsız tetikledik. Aralık ayı enflasyonu OECD Bölgesi’nde Türkiye’nin tesiriyle son 30 yılın tepesini gördü.
Pekala tüm bunların ışığında Hazine ve Maliye Bakanı Nebati ne dedi? Enflasyon nisan ayında tepeyi bakılırsacek. Niçin nisan ayı? İşte bu bahiste hiç kimsenin bir fikri yok. Hatta Bakan’ın bile olduğunu düşünmüyorum.
Zira daha evvel tepeyi ocak ayı diye kestirim ettiklerini fakat bunun nisan ayında gerçekleşeceğini söylemiş oldu. Dünyadaki eğilim, artan maliyetler, yansıtılamamış enflasyon farkları, mümkün döviz kuru atakları, petrol fiyatları, bütçe açığından kaynaklanan kamu artırımları üzere hiç bir kriterin göz önüne alınmadığı açık.
Daha enteresan olanı ise Bakan Nebati bu açıklamayı yaparken ekledi: Lakin yüzde 50’yi görmeyecek. 50 hududuna dayanmış bir enflasyon, ortada öne sürülen sebebiz öngörüye yalnızca 3 ay var ve söylenen bu. Lakin gerisinden eklenen söz daha enteresan: Umarım yanılmam.
İşte bu fotoğraf içerisinde Bakan İngiltere’ye yatırımcılarla görüşmeye gideceklerini ve Türkiye iktisadının şeffaf bir iktisat olduğunu anlatacaklarını belirtti. Sizce vatandaşın inanmadığına, finansal okur müellifliği yüksek, işi para yönetmek olan yabancı yatırımcı inanır mı? olağan olarak inanmaz.
Ayrıyeten nisan ayında enflasyonun zirve noktayı bakılırsaceği tabirinin altından bir taban bildiri var. Nisan ayından daha sonra oranların düşeceğine dair alttan bildiri veriliyor. Bunun hiç bir inandırıcılığı olmadığı da açık.
Yani iktisat idaremiz hiç bir münasebet sunmadan, bir daha iktidar kanadından gelen turizm gelirleri enflasyonu düşürür ya da faiz düşüreceğimiz için enflasyonun düşeceğini belirten çok da kabul edilmeyecek tezlerin ışığında gidip yurtharicinden para aramayı, bir yandan da vatandaşın yansısını bu süreçte azaltacak itidal hedefleyen açıklamalar yapmayı iktisat yönetmek olarak önümüze koyuyor.
Söylenenlerin hiç bir ekonomik karşılığı yok. Bilakis risk algısını çoğaltmaktan diğer hiçbir işe de yaramıyor. niye? Zira bizde de, dünyade da geçmiş bir telaffuz hayli güzel hatırlanıyor.
Şubat Ocak’tan, Mart Şubat’tan, Nisan Mart’tan daha âlâ olacak. Oldu mu? Hayır. Zira iktisat temennilerle sonuç veren bir kol değil. Fakat telaffuz benzerliği herkese perdenin ardındaki ismi anlatıyor ve tüm dünya bağırıyor: Sobe…
[email protected]
Enflasyon canavarı geri döndü! & 90’ların bir gibisi olacak | Emrah Lafçı & Murat Kubilay
Uzmanlar cevapladı: Enflasyon çıkar mı, iner mi?
FÖŞ uyardı: İktisada Pusu Kuran 3 Büyük Tehlike: FED, Tedarik Sıkıntıları ve Global Kuraklık