CatWalk
New member
Mihraç Akkuş, Tokyo Olimpiyat Oyunları’na kota ve puan kazandıran son Dünya Şampiyonası’nda sergilediği performansla Olimpiyat Ulusal Ekibine girdi. 12 yaşından beri Judo sporuyla ilgilendiğini söyleyen Akkuş, “Aslında spora birinci güreş ile başladım. Iğdır’da güreş vilayet şampiyonasını izlemeye gitmiştim. Orada güreş hocası bana ‘sen de denemek ister misin’ dedi. Hiç bilmeden gittim denedim ve 2013’te vilayet şampiyonu oldum. bir süre daha sonra judo hocası beni judo yapmaya çağırdı. 15 günlük judocuydum çeyrek finale kadar çıktım. Lakin hakem sonucuyla elendim. Bir yıl daha sonra ise Türkiye şampiyonu, Balkan şampiyonu ve daha sonra ulusal sportmen oldum. Judo hem izleyici seyri açısından hem daha akrobatik olması tıpkı vakitte teknikleri açısından daha keyifli” dedi.
AİLEDEN GELEN YETENEK
Mihraç Akkuş, 2000 yılında Kars’ın Iğdır ilçesinde yedi çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi mesken bayanı. Üç ağabeyi ise güreşçi. Lakin sıhhat meseleleri niçiniyle spora devam etmemişler. İkisi kız üç kardeşi ise Mihraç üzere Ulusal judocu. Iğdır’da başladığı lise tahsilini İstanbul’da tamamladı. Üniversite eğitimini ise 2019 yılında YÖK’ün özel Ulusal Atlet kontenjanı üzerinden tercih ettiği Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Vücut Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda yapıyor. Akkuş spora olan yeteneğiyle ilgili olarak, “Aileden gelen bir yeteneğim var. Kendi hırsım fazlaca. Biraz bu sporu hırsımla yapıyorum. yıllardır bu sporu yapıyorum ancak asıl büyük motivasyonum olimpiyatlar” dedi.
Türkiye’nin ümitlerde birinci dünya ve Avrupa judo şampiyonu olan ve Avrupa Judo Federasyonu (EJU) tarafınca “Altın Çocuk” olarak isimlendirilen Mihraç Akkuş, Olimpiyatlarla ilgli olarak şunları söylemiş oldu: “Tabi ki altın madalya kazanmak istiyorum. Bütün sportmenlerin en büyük hayali budur. Şu an kamptayım ve epey âlâ geçiyor. Kendimi âlâ hissediyorum. Performansımın arttığını görüyorum. Orada benden daha üstün biri olacağını düşünmüyorum. En düzgününü başaracağımı biliyorum. Akabinde da okul bittiğinde kendimden daha başarılı sportmenler yetiştirmek istiyorum. Kendi sporuma uygun yeni bir şeyler yapmak istiyorum.”
BANA ÖZEL KAMP YAPTILAR
“Şu an Gürcistan’da Olimpiyat hazırlık kampındayız. Sabah 8.30’da kalkıp ağır bir idman periyodundan geçiyoruz. kimi vakit günlük 3 idmana bile çıkabiliyor. Son periyotlar pandemiyle birlikte benim için epeyce makûs geçti. İsrail’den döndükten daha sonra karantinaya alındım, akabinde COVID-19’a yakalandım ve bir daha karantinaya alındım. Rusya’daki müsabakaya katılamadım. Bu süreçte hiç idman yapamadım. Aslında olimpiyat kotam dolmuştu fakat bu süreçte düştü. Son şampiyonada madalya kazanmadım fakat puanlarımla yeniden kotayı geçtim. Mili ekip bendilk evvel yük kampındaydı. Hastalık niçiniyle katılamamıştım. Bu kampa gereksinimim vardı. Hocalarım benim için 5 kişilik bir takım kurdu ve bana özel kamp yaptılar”
AİLEDEN GELEN YETENEK
Mihraç Akkuş, 2000 yılında Kars’ın Iğdır ilçesinde yedi çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi mesken bayanı. Üç ağabeyi ise güreşçi. Lakin sıhhat meseleleri niçiniyle spora devam etmemişler. İkisi kız üç kardeşi ise Mihraç üzere Ulusal judocu. Iğdır’da başladığı lise tahsilini İstanbul’da tamamladı. Üniversite eğitimini ise 2019 yılında YÖK’ün özel Ulusal Atlet kontenjanı üzerinden tercih ettiği Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Vücut Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda yapıyor. Akkuş spora olan yeteneğiyle ilgili olarak, “Aileden gelen bir yeteneğim var. Kendi hırsım fazlaca. Biraz bu sporu hırsımla yapıyorum. yıllardır bu sporu yapıyorum ancak asıl büyük motivasyonum olimpiyatlar” dedi.
Türkiye’nin ümitlerde birinci dünya ve Avrupa judo şampiyonu olan ve Avrupa Judo Federasyonu (EJU) tarafınca “Altın Çocuk” olarak isimlendirilen Mihraç Akkuş, Olimpiyatlarla ilgli olarak şunları söylemiş oldu: “Tabi ki altın madalya kazanmak istiyorum. Bütün sportmenlerin en büyük hayali budur. Şu an kamptayım ve epey âlâ geçiyor. Kendimi âlâ hissediyorum. Performansımın arttığını görüyorum. Orada benden daha üstün biri olacağını düşünmüyorum. En düzgününü başaracağımı biliyorum. Akabinde da okul bittiğinde kendimden daha başarılı sportmenler yetiştirmek istiyorum. Kendi sporuma uygun yeni bir şeyler yapmak istiyorum.”
BANA ÖZEL KAMP YAPTILAR
“Şu an Gürcistan’da Olimpiyat hazırlık kampındayız. Sabah 8.30’da kalkıp ağır bir idman periyodundan geçiyoruz. kimi vakit günlük 3 idmana bile çıkabiliyor. Son periyotlar pandemiyle birlikte benim için epeyce makûs geçti. İsrail’den döndükten daha sonra karantinaya alındım, akabinde COVID-19’a yakalandım ve bir daha karantinaya alındım. Rusya’daki müsabakaya katılamadım. Bu süreçte hiç idman yapamadım. Aslında olimpiyat kotam dolmuştu fakat bu süreçte düştü. Son şampiyonada madalya kazanmadım fakat puanlarımla yeniden kotayı geçtim. Mili ekip bendilk evvel yük kampındaydı. Hastalık niçiniyle katılamamıştım. Bu kampa gereksinimim vardı. Hocalarım benim için 5 kişilik bir takım kurdu ve bana özel kamp yaptılar”