AK Parti Sözcüsü Çelik: “AK Parti iktidara geldiğinden beri laikliği kuvvetli bir biçimde savunmuştur” AK Parti Sözcüsü Çelik: “AK Parti iktidara geldiğinden beri laikliği kuvvetli bir biçimde savunmuştur”
“Bir dayatma ya da ideolojik baskı aracına dönüşmemesi gerektiğini tabir etmiştir”
“28 Şubat’ta bütün o işleri yapanlar laikçilik ismine yapıyorlardı Atatürk’ü istismar ederek yapıyorlardı. Laiklik alışılmış ki anayasamızda yer alacaktır. Laiklik prensibi anayasada korunmalı. Bunun anayasadan çıkarılmasını söylemek çok bir ifadedir”
ANKARA – AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Biz laiklik prensibini anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. Laiklik anayasadan çıkarılması üzere bir durum asla kelam konusu olamaz. AK Parti iktidara geldiğinden beri Laikliği kuvvetli bir biçimde savunmuştur. Bunun anayasadan çıkarılmasını söylemek çok bir ifadedir” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK Toplantısı devam ederken gündeme dair açıklamalarda bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı sözüne yönelik tenkitlere cevap veren Çelik, “Türkiye Cumhurbaşkanı tabirinin kullanılmasıyla ilgili bunu lisana getiren milletvekili bunu bilgisizlik yüzünden lisana getiriyor. ya bilgisizlik ya makûs niyet. Türkiye Cumhurbaşkanı demek Türkiye Cumhuriyeti rejimi, devleti başı demektir. Daha evvelki cumhurbaşkanlarımız da vaktinde Türkiye Cumhurbaşkanı tabiri kullanılmıştır. YSK’nın belirttiği kararda da Türkiye Cumhurbaşkanı tabiri kullanılmıştır. TDK’nın gerçek kulanım önerisi de budur” diye konuştu.
MYK daha sonrasında düzenlenen basın toplantısında bir muhabirin salona alınmaması üzerine yapılan tenkitlere yönelik soruyu cevaplayan Çelik, “Boş bir tartışma. Buradaki palavralardan birisi burayı nizamlı izleyen bir muhabir değil 3- 4 ayda izleyen bir muhabirdir. Kendisinin engellenmesi, soru sorması engellenmemiştir. Buradaki sorun buranın kurallarına uyulup uyulmamasıyla ilgilidir. Daha evvelki devirde FOX idaresine iletilmiştir. O arkadaşımız daha evvelki toplantılara katılmış, sorun olmamıştır. Her kurumun kuralları var. Buradaki kurallara da uyulmasını dilek ederiz. Burayı takip etmekle mükellef birinin takip etmemesi 3- 4 ayda bir gelinmesi. Kendileri diyor ‘biz istediğimizi soruyoruz’ diyorlar. Bu kişinin davranışlarıyla ilgili bir sorun. Öbür muhabirlerle ilgili hiç bir sorun yoktur. Bunu FOX’un kurumsal yapısına yönelik bir durum üzere gösteriyorlar. Selçuk Zirveli isimli şahıs bunu bir kurumsal sorun haline getiriyor. Aslında bir muhabirin davranışlarıyla ilgili sorunu kurumsal soruna dönüştürüyor. Kullandığı sözler, şahsi akın manasına gelen şeyler. Bunun gazetecilikle ne ilgisi var. Biz muhakkak hudutlar üzerinde duruyorsak bunu sanmasınlar zaaftır. O denli palavra söylüyorlar ki yazık olan bağımsız gazetecilere oluyor. Bizim hiç bir kurumla şahsi bir problemimiz yok” açıklamasında bulundu.
“Laiklik anayasadan çıkarılması üzere bir durum asla kelam konusu olamaz”
Resul Tosun ve Engin Özkoç’un sözlerine katılmadıklarını belirten Ömer Çelik, “AK Parti’nin laiklik konusunda tavrı aşikardır. Laiklik anayasadan çıkarılması üzere bir durum asla kelam konusu olamaz. Bu duruma AK Parti’nin olumlu bakması mümkün değildir. Laiklik toplumsal barışı sağlayan bir düzenek olarak da son derece değerlidir. Biz laiklik prensibini anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. hiç bir yaklaşıma olumlu bakmıyoruz. Laiklik prensibi olmasın diyenler kadar laiklik prensibini dayatma olarak kullananlar kelam konusuydu. Laikliğin istismarıdır laikçilik. AK Parti iktidara geldiğinden beri laikliği kuvvetli bir biçimde savunmuştur. Bir dayatma ya da ideolojik baskı aracına dönüşmemesi gerektiğini tabir etmiştir. 28 Şubat’ta bütün o işleri yapanlar laikçilik ismine yapıyorlardı Atatürk’ü istismar ederek yapıyorlardı. Laiklik tabi ki anayasamızda yer alacaktır. Laiklik prensibi anayasada korunmalı. Bunun anayasadan çıkarılmasını söylemek çok bir ifadedir” değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriyeli mültecilere yönelik açıklamasıyla ilgili konuşan Çelik, “Bu kıymetli bir sıkıntı hassasiyetle yürütülmesi gereken bir sorun. Bunun evreleri sistemi ne olur şu kademede bir şey söylenmemesi en güzeldir. Verilmiş bir karar yoktur. Bu insanları vefatın kucağına atalım demek değil. CHP diyor ki ‘Esad’la anlaşıp bunları ülkesine göndereceğiz’ Burada hassas olmak lazım. Bu kadar insanın ömrünü tehlikeye atacak tabirlerden kaçınılması gerekiyor. Taslak aşamasında” sözlerini kullandı.
“Kadınların bir adedine bile saygısızlık manası taşıyorsa hepimizin elinin zıddıyla bunu itmesi gerekiyor”
Edremit Belediyesi’nin etkinliğindeki imgelere ait ise Çelik şu açıklamayı yaptı:
“Cumhuriyetin, özel bir günün kutlandığı bir günün bayanı onurlandıran bir gün olması lazım bununla birlikte. Bu idraksizlik çeşitli mahfillerde, yerlerde görünüyor. O gün yapılan şey o kıyafetle bayanlar, anneler cepheye mermi taşıyordu. Kendi çocuklarını kundağa sarmayıp mermilerini sarıyordu. Bu kadar yırtıcı, utanç verici bir şey olabilir mi? Zekasızlık örneği, bir iş yaparken dikkat edin. Bayanların bir adedine bile saygısızlık manası taşıyorsa hepimizin elinin karşıtıyla bunu itmesi gerekiyor. Osmanlı imparatorluğu da tarihimizin gurur duyduğumuz periyotlarından birisidir. Tarih içerisindeki büyük yürüyüşümüzün bu merhalelerden biriyle hengame ettirmeyi hakikat bulamıyoruz. Daima olarak öbür ideolojik sıkıntıların objesi olarak kullanılması yanlış bir yaklaşım” diye konuştu.
“Bir dayatma ya da ideolojik baskı aracına dönüşmemesi gerektiğini tabir etmiştir”
“28 Şubat’ta bütün o işleri yapanlar laikçilik ismine yapıyorlardı Atatürk’ü istismar ederek yapıyorlardı. Laiklik alışılmış ki anayasamızda yer alacaktır. Laiklik prensibi anayasada korunmalı. Bunun anayasadan çıkarılmasını söylemek çok bir ifadedir”
ANKARA – AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Biz laiklik prensibini anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. Laiklik anayasadan çıkarılması üzere bir durum asla kelam konusu olamaz. AK Parti iktidara geldiğinden beri Laikliği kuvvetli bir biçimde savunmuştur. Bunun anayasadan çıkarılmasını söylemek çok bir ifadedir” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK Toplantısı devam ederken gündeme dair açıklamalarda bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı sözüne yönelik tenkitlere cevap veren Çelik, “Türkiye Cumhurbaşkanı tabirinin kullanılmasıyla ilgili bunu lisana getiren milletvekili bunu bilgisizlik yüzünden lisana getiriyor. ya bilgisizlik ya makûs niyet. Türkiye Cumhurbaşkanı demek Türkiye Cumhuriyeti rejimi, devleti başı demektir. Daha evvelki cumhurbaşkanlarımız da vaktinde Türkiye Cumhurbaşkanı tabiri kullanılmıştır. YSK’nın belirttiği kararda da Türkiye Cumhurbaşkanı tabiri kullanılmıştır. TDK’nın gerçek kulanım önerisi de budur” diye konuştu.
MYK daha sonrasında düzenlenen basın toplantısında bir muhabirin salona alınmaması üzerine yapılan tenkitlere yönelik soruyu cevaplayan Çelik, “Boş bir tartışma. Buradaki palavralardan birisi burayı nizamlı izleyen bir muhabir değil 3- 4 ayda izleyen bir muhabirdir. Kendisinin engellenmesi, soru sorması engellenmemiştir. Buradaki sorun buranın kurallarına uyulup uyulmamasıyla ilgilidir. Daha evvelki devirde FOX idaresine iletilmiştir. O arkadaşımız daha evvelki toplantılara katılmış, sorun olmamıştır. Her kurumun kuralları var. Buradaki kurallara da uyulmasını dilek ederiz. Burayı takip etmekle mükellef birinin takip etmemesi 3- 4 ayda bir gelinmesi. Kendileri diyor ‘biz istediğimizi soruyoruz’ diyorlar. Bu kişinin davranışlarıyla ilgili bir sorun. Öbür muhabirlerle ilgili hiç bir sorun yoktur. Bunu FOX’un kurumsal yapısına yönelik bir durum üzere gösteriyorlar. Selçuk Zirveli isimli şahıs bunu bir kurumsal sorun haline getiriyor. Aslında bir muhabirin davranışlarıyla ilgili sorunu kurumsal soruna dönüştürüyor. Kullandığı sözler, şahsi akın manasına gelen şeyler. Bunun gazetecilikle ne ilgisi var. Biz muhakkak hudutlar üzerinde duruyorsak bunu sanmasınlar zaaftır. O denli palavra söylüyorlar ki yazık olan bağımsız gazetecilere oluyor. Bizim hiç bir kurumla şahsi bir problemimiz yok” açıklamasında bulundu.
“Laiklik anayasadan çıkarılması üzere bir durum asla kelam konusu olamaz”
Resul Tosun ve Engin Özkoç’un sözlerine katılmadıklarını belirten Ömer Çelik, “AK Parti’nin laiklik konusunda tavrı aşikardır. Laiklik anayasadan çıkarılması üzere bir durum asla kelam konusu olamaz. Bu duruma AK Parti’nin olumlu bakması mümkün değildir. Laiklik toplumsal barışı sağlayan bir düzenek olarak da son derece değerlidir. Biz laiklik prensibini anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. hiç bir yaklaşıma olumlu bakmıyoruz. Laiklik prensibi olmasın diyenler kadar laiklik prensibini dayatma olarak kullananlar kelam konusuydu. Laikliğin istismarıdır laikçilik. AK Parti iktidara geldiğinden beri laikliği kuvvetli bir biçimde savunmuştur. Bir dayatma ya da ideolojik baskı aracına dönüşmemesi gerektiğini tabir etmiştir. 28 Şubat’ta bütün o işleri yapanlar laikçilik ismine yapıyorlardı Atatürk’ü istismar ederek yapıyorlardı. Laiklik tabi ki anayasamızda yer alacaktır. Laiklik prensibi anayasada korunmalı. Bunun anayasadan çıkarılmasını söylemek çok bir ifadedir” değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriyeli mültecilere yönelik açıklamasıyla ilgili konuşan Çelik, “Bu kıymetli bir sıkıntı hassasiyetle yürütülmesi gereken bir sorun. Bunun evreleri sistemi ne olur şu kademede bir şey söylenmemesi en güzeldir. Verilmiş bir karar yoktur. Bu insanları vefatın kucağına atalım demek değil. CHP diyor ki ‘Esad’la anlaşıp bunları ülkesine göndereceğiz’ Burada hassas olmak lazım. Bu kadar insanın ömrünü tehlikeye atacak tabirlerden kaçınılması gerekiyor. Taslak aşamasında” sözlerini kullandı.
“Kadınların bir adedine bile saygısızlık manası taşıyorsa hepimizin elinin zıddıyla bunu itmesi gerekiyor”
Edremit Belediyesi’nin etkinliğindeki imgelere ait ise Çelik şu açıklamayı yaptı:
“Cumhuriyetin, özel bir günün kutlandığı bir günün bayanı onurlandıran bir gün olması lazım bununla birlikte. Bu idraksizlik çeşitli mahfillerde, yerlerde görünüyor. O gün yapılan şey o kıyafetle bayanlar, anneler cepheye mermi taşıyordu. Kendi çocuklarını kundağa sarmayıp mermilerini sarıyordu. Bu kadar yırtıcı, utanç verici bir şey olabilir mi? Zekasızlık örneği, bir iş yaparken dikkat edin. Bayanların bir adedine bile saygısızlık manası taşıyorsa hepimizin elinin karşıtıyla bunu itmesi gerekiyor. Osmanlı imparatorluğu da tarihimizin gurur duyduğumuz periyotlarından birisidir. Tarih içerisindeki büyük yürüyüşümüzün bu merhalelerden biriyle hengame ettirmeyi hakikat bulamıyoruz. Daima olarak öbür ideolojik sıkıntıların objesi olarak kullanılması yanlış bir yaklaşım” diye konuştu.