CatWalk
New member
Üniversite Rektörü Prof Dr. Kazım Uysal “Eğitim Bilimleri kolunda yüksek lisans için talep hayli. Biz bunu kaldırabilecek durumdayız lakin YÖK’ten de görüş alarak sayıyı düşürdük” dedi. Rektör Uysal bu kontenjanı para için yüksek tutmadıklarını fakat paranın da koşul olduğunu söz ederek şu biçimde konuştu:
KONTENJANI 300’E DÜŞÜRDÜK
“Biz büyük bir üniversiteyiz. Binden çok akademisyen arkadaşımız var üniversite genelinde. Eğitim Fakültesinde de 64 danışmanlık yapacak öğretim üyemiz var. Arkadaşlarımız YÖK’ün verdiği hudutlar çerçevesinde biz bu talebi karşılayabiliriz diye düşünerek bu biçimde bir kontenjan takdir etmişler. Lakin yaşanan durum daha sonrası biz o kontenjanı 300’e düşürdük. Yasal olarak YÖK’ün bir hocaya 16 danışman vesaire verdiği hesaplandığı vakit düşünce yok. Biz o yükü kaldırırız zira biz büyük bir üniversiteyiz. 46 bin öğrencimiz var. İki bin küsur çalışanımız var ve bunun yalnızca bin tanesi akademisyen. Fakat bin sayısı dikkat çekti. YÖK’ten de görüş alarak o sayıyı 300’e düşürdük. Birtakım kısımlarda kontenjan 30 olur 10 olur. Fakat kimilerinde talep yüksek oluyor. örneğin İş Sıhhati ve Güvenliği Programında da 500 kişilik kontenjan var.
HEDEF MESLEĞE KATKI SAĞLAMAK
Tezli yapmadıktan daha sonra esasen akademisyen olamıyorlar. Mesleğine katkı sağlamak için bir yıl tez olmayan bir eğitim süreci. Lisans öğrencimizin bir yıl daha ekstra ders alması üzere düşünün. Tezli üzere değerlendirmemek lazım. Akademisyenliğin başlangıcı değil o.
PARA İÇİN YAPMADIK
elbette bu yüksek lisans programına girenlerden muhakkak bir fiyat alınıyor. Lakin biz bu mevzuda Türkiye’de en az fiyat alan üniversitelerden biriyiz. 4600 lira resmi fiyat gözüküyorsa da yüzde 35 indirimle kayıt alıyoruz öğrencilerden. Öteki üniversitelerde 8000 lira civarında bir fiyat alınıyor. Biz neredeyse yarısı kadar. Bu iş tabi fiyatsız yapılmaz. Bu üniversitelerin bir çarkı var ve dönmesi lazım. Dumlupınar Üniversitesi en makul ve ucuz kurallarda kayıt yapıyor. Bunu biz yapmasak dışarıda diğerleri epeyce daha değerliye ve verimsiz yapıyor. Bizim yaptığımız iş denetlenebilir ve şeffaf.
Bizde Eğitim Bilimlerinde şu an yüksek lisans yapan 500 kadar öğrencimiz var. Bu sayılar aslında makul hatta bizim için düşük sayılar. Yani değirmenin düşük çalıştığını gösteren sayılar.”
EĞİTİMCİLER REAKSİYON GÖSTERDİ
Ulusal Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Şurası Lideri Prof. Dr. Burhanettin Dönmez toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda; “Eğitim İdaresi alanında 1000 kişilik İÖ Tezsiz yüksek lisans ilanı veren bu üniversitede tıpkı programın olağan öğretiminde kaç öğrenci, bu alanda kaç öğretim üyesi var sanki? Tam bir rezalet, yazıklar olsun” dedi.
Başşehir Üniversitesi öğretim nazaranvlisi Prof. Dr. Servet Özdemir de durumu eleştirenlerden bir tanesiydi. “Lisansüstü öğrenci kontenjanları YÖK tarafınca belirleniyor, fakat son vakit içinderda üniversitelerde bir denetimsizlik ve uyum eksikliği gözleniyor” diyen Özdemir “Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Eğitim İdaresinde 1000 kişilik yüksek lisans ilanı vermiş, kapasitesi en çok 20 olabilir” diyerek yansısını lisana getirdi.
ELLE TUTULUR BİR YANI YOK
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş de mevzuya ait şu açıklamayı yaptı:
“Eğitim İdaresi ve Teftişi Tezsiz Yüksek Lisans Programı için bin kişilik kontenjan nedir? Hepi Topu 6 tane hocası varmış sanırım. Bu iş tabana vurmuş artık. Bunun elle tutulur bir yanı yok. Para kazanmak istiyorlar sanırım o denli anlaşılıyor. Bu bir istismar sıkıntısı olmamalı. Beşerler esasen işsiz güçsüz. Bir umut görüyorlar tahminen master yaparsam bir adım öne geçerim diye. Bin şahısla yüksek lisan eğitimi hangi kalitede yapılabilir ki?”
KONTENJANI 300’E DÜŞÜRDÜK
“Biz büyük bir üniversiteyiz. Binden çok akademisyen arkadaşımız var üniversite genelinde. Eğitim Fakültesinde de 64 danışmanlık yapacak öğretim üyemiz var. Arkadaşlarımız YÖK’ün verdiği hudutlar çerçevesinde biz bu talebi karşılayabiliriz diye düşünerek bu biçimde bir kontenjan takdir etmişler. Lakin yaşanan durum daha sonrası biz o kontenjanı 300’e düşürdük. Yasal olarak YÖK’ün bir hocaya 16 danışman vesaire verdiği hesaplandığı vakit düşünce yok. Biz o yükü kaldırırız zira biz büyük bir üniversiteyiz. 46 bin öğrencimiz var. İki bin küsur çalışanımız var ve bunun yalnızca bin tanesi akademisyen. Fakat bin sayısı dikkat çekti. YÖK’ten de görüş alarak o sayıyı 300’e düşürdük. Birtakım kısımlarda kontenjan 30 olur 10 olur. Fakat kimilerinde talep yüksek oluyor. örneğin İş Sıhhati ve Güvenliği Programında da 500 kişilik kontenjan var.
HEDEF MESLEĞE KATKI SAĞLAMAK
Tezli yapmadıktan daha sonra esasen akademisyen olamıyorlar. Mesleğine katkı sağlamak için bir yıl tez olmayan bir eğitim süreci. Lisans öğrencimizin bir yıl daha ekstra ders alması üzere düşünün. Tezli üzere değerlendirmemek lazım. Akademisyenliğin başlangıcı değil o.
PARA İÇİN YAPMADIK
elbette bu yüksek lisans programına girenlerden muhakkak bir fiyat alınıyor. Lakin biz bu mevzuda Türkiye’de en az fiyat alan üniversitelerden biriyiz. 4600 lira resmi fiyat gözüküyorsa da yüzde 35 indirimle kayıt alıyoruz öğrencilerden. Öteki üniversitelerde 8000 lira civarında bir fiyat alınıyor. Biz neredeyse yarısı kadar. Bu iş tabi fiyatsız yapılmaz. Bu üniversitelerin bir çarkı var ve dönmesi lazım. Dumlupınar Üniversitesi en makul ve ucuz kurallarda kayıt yapıyor. Bunu biz yapmasak dışarıda diğerleri epeyce daha değerliye ve verimsiz yapıyor. Bizim yaptığımız iş denetlenebilir ve şeffaf.
Bizde Eğitim Bilimlerinde şu an yüksek lisans yapan 500 kadar öğrencimiz var. Bu sayılar aslında makul hatta bizim için düşük sayılar. Yani değirmenin düşük çalıştığını gösteren sayılar.”
EĞİTİMCİLER REAKSİYON GÖSTERDİ
Ulusal Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Şurası Lideri Prof. Dr. Burhanettin Dönmez toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda; “Eğitim İdaresi alanında 1000 kişilik İÖ Tezsiz yüksek lisans ilanı veren bu üniversitede tıpkı programın olağan öğretiminde kaç öğrenci, bu alanda kaç öğretim üyesi var sanki? Tam bir rezalet, yazıklar olsun” dedi.
Başşehir Üniversitesi öğretim nazaranvlisi Prof. Dr. Servet Özdemir de durumu eleştirenlerden bir tanesiydi. “Lisansüstü öğrenci kontenjanları YÖK tarafınca belirleniyor, fakat son vakit içinderda üniversitelerde bir denetimsizlik ve uyum eksikliği gözleniyor” diyen Özdemir “Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Eğitim İdaresinde 1000 kişilik yüksek lisans ilanı vermiş, kapasitesi en çok 20 olabilir” diyerek yansısını lisana getirdi.
ELLE TUTULUR BİR YANI YOK
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş de mevzuya ait şu açıklamayı yaptı:
“Eğitim İdaresi ve Teftişi Tezsiz Yüksek Lisans Programı için bin kişilik kontenjan nedir? Hepi Topu 6 tane hocası varmış sanırım. Bu iş tabana vurmuş artık. Bunun elle tutulur bir yanı yok. Para kazanmak istiyorlar sanırım o denli anlaşılıyor. Bu bir istismar sıkıntısı olmamalı. Beşerler esasen işsiz güçsüz. Bir umut görüyorlar tahminen master yaparsam bir adım öne geçerim diye. Bin şahısla yüksek lisan eğitimi hangi kalitede yapılabilir ki?”