Yeni Merkantilizm Ne Demek ?

Zeynep

New member
Yeni Merkantilizm Nedir?

Yeni merkantilizm, modern küresel ekonomide uygulanan, devlet müdahalesiyle ticaretin ve sanayinin desteklendiği, genellikle dış ticaret fazlası elde etmeyi amaçlayan bir ekonomik yaklaşımdır. Merkantilizm, 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Batı Avrupa'da yaygın olan bir ekonomik düşünce sistemiydi. Bu dönemde devletler, özellikle altın ve gümüş gibi değerli madenlere dayalı bir ekonomik strateji izleyerek, dış ticaret açığını kapatmayı ve iç ekonomilerini güçlendirmeyi hedeflediler. Yeni merkantilizm, bu tarihi yaklaşımın modern versiyonudur ve globalleşme ile birlikte farklı bir biçimde uygulanmaktadır.

Yeni merkantilizmin temel özellikleri, devletin ekonomiye aktif müdahalesi, dış ticaretin düzenlenmesi, yerli üretimin teşvik edilmesi ve ithalatın kısıtlanmasıdır. Özellikle gelişmiş ülkelerde, bu politika dış ticaret fazlası yaratmayı ve ulusal sanayileri güçlendirmeyi hedefler. Çoğu zaman yerli üretimin korunması, yüksek tarife ve kotalarla ithalatın sınırlanması yoluyla gerçekleşir.

Yeni Merkantilizm ile Klasik Merkantilizm Arasındaki Farklar

Yeni merkantilizm ve klasik merkantilizm arasındaki temel fark, zaman ve bağlamda yatmaktadır. Klasik merkantilizm, özellikle feodal toplum yapılarının geçiş döneminde, ulusal zenginliğin artırılmasına yönelik bir politika olarak ortaya çıkmıştır. Bu dönemde devletler, büyük ölçüde ticaretin ve sanayinin kontrolünü ellerinde tutarak, altın ve gümüş rezervlerinin artırılmasına odaklandılar.

Yeni merkantilizm ise 21. yüzyılda globalleşme ve serbest ticaret anlaşmalarının yaygınlaştığı bir dönemde şekillenmiştir. Bu dönemde, yeni merkantilizm, yalnızca dış ticaretin düzenlenmesi değil, aynı zamanda teknoloji, inovasyon ve sanayi politikalarıyla da ilgilidir. Modern devletler, yerli sanayilerini global rekabet karşısında korumak amacıyla, ticaret anlaşmalarında devletin müdahalesini artırmakta, yerli firmalara çeşitli teşvikler sunmaktadır.

Yeni Merkantilizm Politikaları Nasıl İşler?

Yeni merkantilizmin işleyişi, çeşitli devlet politikalarının kombinasyonu ile gerçekleştirilir. Bu politikalar şunları içerebilir:

1. **Ticaret Politikaları:** Yeni merkantilist ülkeler, dış ticaret dengelerini lehlerine çevirmek için gümrük vergileri ve kotalar uygular. Bu, ithalatı sınırlarken, yerli üretimi destekler ve dış ticaret fazlası yaratır. Bu tür ticaret politikaları, özellikle Çin ve ABD gibi büyük ekonomik güçlerin son yıllarda kullandığı stratejilerdir.

2. **Sanayi ve İnovasyon Politikaları:** Yeni merkantilist düşünce, yerli sanayilerin rekabet gücünü artırmak amacıyla devlet desteği sağlar. Bu, teknoloji transferleri, altyapı yatırımları, eğitim ve araştırma-geliştirme teşvikleri gibi çeşitli stratejilerle yapılabilir. Ayrıca, yerli firmaların uluslararası pazarda daha fazla söz sahibi olabilmesi için devletin müdahalesi, belirli sektörlerdeki stratejik yatırımlar ile sağlanır.

3. **Döviz Politikaları:** Döviz kuru manipülasyonu, yeni merkantilizmin yaygın bir stratejisidir. Bir ülkenin ulusal parasının değeri düşük tutulduğunda, ithalat pahalı hale gelir ve ihracat ucuzlar. Bu, dış ticaret fazlasını artırmak için bir araç olarak kullanılabilir.

Yeni Merkantilizm ve Küresel Ekonomi Üzerindeki Etkileri

Yeni merkantilizmin küresel ekonomi üzerindeki etkileri çok çeşitli olabilir. Bir taraftan, devlet müdahalesinin arttığı bu tür politikalar, yerli sanayileri koruyabilir ve ekonomik büyümeyi destekleyebilir. Öte yandan, dış ticaretin kısıtlanması, global ekonomik ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, ticaret savaşlarına ve gümrük vergilerinin artmasına yol açabilir.

Özellikle son yıllarda, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları, yeni merkantilizmin en belirgin örneklerinden biri olmuştur. Çin, ihracatını artırmak için düşük döviz kuru politikaları izlerken, ABD ise gümrük tarifelerini yükseltmiştir. Bu tür ticaret gerilimleri, dünya çapında tedarik zincirlerini etkilemiş ve ülkeler arasındaki ekonomik ilişkileri yeniden şekillendirmiştir.

Yeni merkantilizm, gelişmiş ülkelerin ekonomik gücünü daha da pekiştirmesine yardımcı olabilir. Ancak bu durum, gelişmekte olan ülkeler için olumsuz sonuçlar doğurabilir, çünkü bu ülkeler genellikle daha az devlet desteği ve dış ticaret engelleri ile karşılaşmaktadır.

Yeni Merkantilizmin Eleştirileri ve Tartışmalar

Yeni merkantilizm, pek çok ekonomi politikası uzmanı ve akademisyen tarafından eleştirilmektedir. Eleştirilerin başında, dış ticaretin serbestleştirilmesinin faydalarının göz ardı edilmesi yer alır. Yeni merkantilist politikalar, kısa vadede ekonomik büyüme sağlayabilirken, uzun vadede global ticaretin daralmasına ve rekabetin azalmasına neden olabilir. Ayrıca, ithalatın kısıtlanması ve dış ticaretin devlet müdahalesi ile yönlendirilmesi, tüketici fiyatlarının artmasına ve yaşam standartlarının düşmesine yol açabilir.

Bir diğer eleştiri ise, yeni merkantilizmin sadece belirli ülke gruplarına yarar sağlamasıdır. Gelişmiş ülkeler, kendi sanayilerini korumak için güçlü devlet müdahalesi yapabilirken, gelişmekte olan ülkeler bu tür politikaların zorluklarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu da küresel eşitsizliği artırabilir ve uluslararası ticaretin daha karmaşık hale gelmesine yol açabilir.

Yeni Merkantilizm ve Gelecek Perspektifleri

Yeni merkantilizmin geleceği, küresel ticaretin geleceği ile paralel bir şekilde şekillenecektir. Globalleşmenin geriye doğru bir adım atması ve devlet müdahalesinin artması, ticaretin daha fazla korumacı bir hale gelmesine yol açabilir. Bu durum, bazı ekonomilerin daha fazla devlet desteği almasına ve sanayilerinin güçlenmesine imkan tanıyabilir, ancak diğer ekonomiler için daha büyük zorluklar doğurabilir.

Teknolojik ilerlemeler ve inovasyon da yeni merkantilizmin geleceğini şekillendirecek faktörlerden biridir. Özellikle yapay zeka, robotik üretim ve dijitalleşme, sanayileri dönüştürerek, devletlerin bu alanlara yatırım yapmalarını zorunlu hale getirebilir. Yeni merkantilizm, bu tür gelişmelerin önünü açmak için çeşitli stratejiler geliştirebilir.

Sonuç olarak, yeni merkantilizm, ulusal ekonomileri güçlendirmek ve küresel ticaretin dengesini kendi lehine çevirmek isteyen ülkeler için önemli bir araç olabilir. Ancak, uzun vadede bu tür politikaların global ekonomik ilişkileri nasıl şekillendireceği ve gelişmekte olan ülkelerin bu süreçte nasıl etkilenebileceği konusunda daha fazla araştırma ve değerlendirme yapılması gerekmektedir.
 
Üst