TÜRK-İŞ, bu yılın ağustos ayına ait açlık ve yoksulluk sonu araştırmasını bugün yayımladı. Araştırmaya bakılırsa, açlık sınırı 6 bin 890 lira oldu. 5 bin 500 lira olan minimum fiyat ile açlık hududu içindeki makas ise bin 390 liraya yükseldi.
Yoksulluk sınırı ise 22 bin 442 liraya çıktı. Bekar bir çalışanın ömür maliyeti de 9 bin lirayı buldu.
Araştırmada, ülkedeki besin enflasyonuna dikkat çekilerek, “Geçim kaideleri, gündemin en değerli konusu olmaya devam ediyor. Ailenin zarurî harcanmasında yüklü yer kaplayan besinde görülen enflasyonunun yükselişini durdurmak hatta sonlandırmak için, Türk lirasına bedel kazandırılmasına, başta güç olmak üzere girdi maliyetlerinin azaltılmasına, üretimin artırılmasına ve alım gücünün yükseltilmesine muhtaçlık var” denildi.
Türkiye’de fiyatların gerçek olarak erimeye devam edeceği ikazında bulunulan araştırmada şunlar kaydedildi:
“Ücretlerin gerçek kıymetleri, yani satın alma güçleri süratle erimeye devam edecek. Türkiye’nin artan risk primi, rezerv paraları basan FED, ECB, BoE’ın peşi sıra gelen faiz artırımları, başta Avrupa bölgesi olmak üzere gelişmiş ülkelerin sakinliğe (resesyon) girme tehlikesi, Türkiye’nin bir yıllık periyotta çevirmesi gereken dış borç ve döviz iç borç meblağı ile cari süreçler açığını artma eğilimi bir arada ele alındığında, TL’nin döviz karşısında daha da kıymet kaybedeceği öngörülmekte (dolar, Kur Muhafazalı Mevduata karşın Aralık 2021’deki 18 düzeyini bir daha gördü). Bunlar, iktisat büyüse bile sabit gelirliler ile ailelerinin başta besin olmak geçim kaygısının katlanarak devam edeceğinin göstergesi.”
ANKA
Yoksulluk sınırı ise 22 bin 442 liraya çıktı. Bekar bir çalışanın ömür maliyeti de 9 bin lirayı buldu.
Araştırmada, ülkedeki besin enflasyonuna dikkat çekilerek, “Geçim kaideleri, gündemin en değerli konusu olmaya devam ediyor. Ailenin zarurî harcanmasında yüklü yer kaplayan besinde görülen enflasyonunun yükselişini durdurmak hatta sonlandırmak için, Türk lirasına bedel kazandırılmasına, başta güç olmak üzere girdi maliyetlerinin azaltılmasına, üretimin artırılmasına ve alım gücünün yükseltilmesine muhtaçlık var” denildi.
Türkiye’de fiyatların gerçek olarak erimeye devam edeceği ikazında bulunulan araştırmada şunlar kaydedildi:
“Ücretlerin gerçek kıymetleri, yani satın alma güçleri süratle erimeye devam edecek. Türkiye’nin artan risk primi, rezerv paraları basan FED, ECB, BoE’ın peşi sıra gelen faiz artırımları, başta Avrupa bölgesi olmak üzere gelişmiş ülkelerin sakinliğe (resesyon) girme tehlikesi, Türkiye’nin bir yıllık periyotta çevirmesi gereken dış borç ve döviz iç borç meblağı ile cari süreçler açığını artma eğilimi bir arada ele alındığında, TL’nin döviz karşısında daha da kıymet kaybedeceği öngörülmekte (dolar, Kur Muhafazalı Mevduata karşın Aralık 2021’deki 18 düzeyini bir daha gördü). Bunlar, iktisat büyüse bile sabit gelirliler ile ailelerinin başta besin olmak geçim kaygısının katlanarak devam edeceğinin göstergesi.”
ANKA