Toplumsal İzolasyon Devrinde Aile İçi Dinamikleri Güçlendirme Koronavirüs salgınından korunmak maksadıyla aile üyeleriyle birlikte toplumsal izolasyonda bulunduğumuz bir müddetçteyiz. Salgın sürecinin vermiş olduğu gerilim, tasa, külfet ve belirsizliğin bizi bu süreçte gerilmiş ve hatta tahammülsüz bir beşere dönüştürebileceğini belirten Sosyolog, Aile Danışmanı Kimya Çifçi Dumlu, bu vakitte aile içi irtibatın nasıl kuvvetli tutulabileceğiyle ilgili tekliflerini sundu.
Tüm dünyayı ve ülkemizi tesiri altına alan koronavirüs salgınından korunmak için aile üyelerimizle birlikte toplumsal izolasyon sürecine girdiğimiz bu süreç içerisinde belirsizliğin vermiş olduğu gerilim, meskenden çıkamıyor olmanın verdiği ıstırap, sürecin ne vakit biteceği konusunda yaşanılan tasa üzere olumsuz hisler bizi bu süreçte gerilmiş ve hatta tahammülsüz bir beşere dönüştürmüş olabilir.
Öfke denetimimizi sağlamada zorlanmış ve haliyle irtibat konusunda eza çekmeye başlamış bireyler yapabilir. Lakin bilmelisiniz ki, bu olumsuz his durumu büsbütün olağan ve geçicidir. Yalnızca sizin durumu yeterli yönetiyor olmanız bu düşünceli sürecin kolay atlatılmasına yardımcı olacaktır.
Toplumsal izolasyon periyodunda yaşanması olası krizleri yönetememek tahminen de sağlıklı aile yapınızın sıhhatsiz aile yapısına dönmesine ve hatta boşanma ile sonuçlanmasına niye olacaktır.
Şu an; ‘Acaba aile yapımız nasıl?’ diye düşünüyorsanız şayet aile yapınıza bir göz atmaya ne dersiniz?
Sıhhatsiz aileler çoklukla;
İki yol var önünüzde ;
Ya pes edip boşanmak…
Ya da emek verip sıhhatsiz aile yapınızı sağlıklı aile yapısına çevirmek…
Yalnızca bir kaç değerli noktaya dikkat edersek şayet; ömrümüzü konuta sığdırdığımız şu günlerde fizikî sıhhatimizi müdafaanın yanı sıra ailemizi de koruyabiliriz.
Bu nokta da yanlışsız ve tesirli bağlantının ne kadar bedelli olduğu hatırlanıyor. Tesirli ve gerçek irtibat için size önereceğim birkaç noktayla kriz anını fırsata çevirerek aile içi yaşanabilecek muhtemel krizleri evvelde engelleyebilirsiniz. Bunun için;
Açık ve direkt bağlantı kurun
Ne istediğinizi, ne beklediğinizi, sizi üzen ya da sevindiren durumları aile üyelerinizin anlamasını beklemek yerine açık ve anlaşılır bir lisan ile söz edin. Tabir ederken de ‘BEN DİLİ’ kullanmaya itina gösterin. Örneğin; konut işlerinde üzerine düşen sorumluluğu almadığını düşünüyorum ve bana daha epeyce yardımcı olmanı istiyorum.
Tek taraflı bağlantı yapmayın
Aile üyelerinize yalnızca kendi istek ve beklentilerinizi anlatmayın, aile fertlerinin de ilettiği iletileri dikkatli bir biçimde dinleyin. Size aktarılan iletisi hakikat bir biçimde anladığınızdan emin olun. Şayet yanlış anladığınızı düşünüyorsanız; Seni gerçek anladıysam…? Burada kastettiğin…? üzere tabirler kullanarak anlamadığınız noktalarda niyetlerinizi yansıtın.
Kaba konuşmaktan kaçının
Aile üyelerinin birbirleriyle asla kırıcı, kaba yahut küfürlü kelamlar kullanarak konuşmaması gerekir. Ayrıyeten lakap takmak, alaycı ve güzele gitmeyen halde konuşmalar da olumsuz tesir bırakır. Örneğin, en yakın dostunuza sarf etmeyeceğiniz hiç bir cümleyi, aile üyelerine de sarf etmemelisiniz. Aile üyeleri ile konuşurken vücut lisanı ve sözcükler dengeli olmalıdır. İrtibatın can kulağıyla sürdürülmesi gerekir.
Küskünlükleri uzatmamak
Kırgınlıkları ve küskünlükleri uzatmak ailenin tüm bireylerini olumsuz etkilemektedir. Çatışma çözme konusundaki marifetlerinizi geliştirmeye çalışın, bu ailenizin ruh sıhhatini koruyacaktır. Kusurlu iseniz özür dilemeyi gurur sorunu yahut küçük düşürücü bir hareket olarak görmemelisiniz.
Takdir etmek
Herkes, ailesi tarafınca onaylandığını, kabul edildiğini ve beğenildiğini hissetmek ister. Bu yalnızca çocukların değil yetişkinlerin de en doğal gereksinimlerinden biridir. Lakin sıhhatsiz aile yapılarında aile bireylerinin birbirlerine duydukları takdir ve beğeniyi tabir etmek yerine aşağılama ve küçümseme içeren cümleler vardır. Aile üyelerinize, onlarla gurur duyduğunuzu, muvaffakiyetlerini takdir ettiğinizi ve hayallerini desteklediğini söylemekten çekinmeyin.
Sevgiyi esirgememek
Aile üyeleriniz kaç yaşında olursa olsun sevginizi hissettirmekten ve onlara sevginizi söylemekten, onlara sevgiyle dokunmaktan ve onları kucaklamaktan çekinmeyin. Sevgi dolu bir dokunuşun gücünün, bir fazlaca yarayı kapatabilecek gücü vardır.
Tüm dünyayı ve ülkemizi tesiri altına alan koronavirüs salgınından korunmak için aile üyelerimizle birlikte toplumsal izolasyon sürecine girdiğimiz bu süreç içerisinde belirsizliğin vermiş olduğu gerilim, meskenden çıkamıyor olmanın verdiği ıstırap, sürecin ne vakit biteceği konusunda yaşanılan tasa üzere olumsuz hisler bizi bu süreçte gerilmiş ve hatta tahammülsüz bir beşere dönüştürmüş olabilir.
Öfke denetimimizi sağlamada zorlanmış ve haliyle irtibat konusunda eza çekmeye başlamış bireyler yapabilir. Lakin bilmelisiniz ki, bu olumsuz his durumu büsbütün olağan ve geçicidir. Yalnızca sizin durumu yeterli yönetiyor olmanız bu düşünceli sürecin kolay atlatılmasına yardımcı olacaktır.
Toplumsal izolasyon periyodunda yaşanması olası krizleri yönetememek tahminen de sağlıklı aile yapınızın sıhhatsiz aile yapısına dönmesine ve hatta boşanma ile sonuçlanmasına niye olacaktır.
Şu an; ‘Acaba aile yapımız nasıl?’ diye düşünüyorsanız şayet aile yapınıza bir göz atmaya ne dersiniz?
Sıhhatsiz aileler çoklukla;
Bağlantı, kapalı, dolaylı ve bilinmeyen olduğu için açık değil.
Aile üyeleri birbirlerine öfke ve kırgınlık duyar.
Ortalarındaki çatışmaları çözümlemekte zorlanır.
Aile üyelerinin küskünlükleri günlerce uzar.
Empati eksikliği vardır.
Aile üyeleri birbirlerine şefkatle yaklaşmaz ve merhamet göstermez.
Sıhhatsiz ailelerde aile üyeleri içinde dostça alakalar yoktur ve bu dışarıdan çarçabuk hissedilir.
İki yol var önünüzde ;
Ya pes edip boşanmak…
Ya da emek verip sıhhatsiz aile yapınızı sağlıklı aile yapısına çevirmek…
Yalnızca bir kaç değerli noktaya dikkat edersek şayet; ömrümüzü konuta sığdırdığımız şu günlerde fizikî sıhhatimizi müdafaanın yanı sıra ailemizi de koruyabiliriz.
Bu nokta da yanlışsız ve tesirli bağlantının ne kadar bedelli olduğu hatırlanıyor. Tesirli ve gerçek irtibat için size önereceğim birkaç noktayla kriz anını fırsata çevirerek aile içi yaşanabilecek muhtemel krizleri evvelde engelleyebilirsiniz. Bunun için;
Açık ve direkt bağlantı kurun
Ne istediğinizi, ne beklediğinizi, sizi üzen ya da sevindiren durumları aile üyelerinizin anlamasını beklemek yerine açık ve anlaşılır bir lisan ile söz edin. Tabir ederken de ‘BEN DİLİ’ kullanmaya itina gösterin. Örneğin; konut işlerinde üzerine düşen sorumluluğu almadığını düşünüyorum ve bana daha epeyce yardımcı olmanı istiyorum.
Tek taraflı bağlantı yapmayın
Aile üyelerinize yalnızca kendi istek ve beklentilerinizi anlatmayın, aile fertlerinin de ilettiği iletileri dikkatli bir biçimde dinleyin. Size aktarılan iletisi hakikat bir biçimde anladığınızdan emin olun. Şayet yanlış anladığınızı düşünüyorsanız; Seni gerçek anladıysam…? Burada kastettiğin…? üzere tabirler kullanarak anlamadığınız noktalarda niyetlerinizi yansıtın.
Kaba konuşmaktan kaçının
Aile üyelerinin birbirleriyle asla kırıcı, kaba yahut küfürlü kelamlar kullanarak konuşmaması gerekir. Ayrıyeten lakap takmak, alaycı ve güzele gitmeyen halde konuşmalar da olumsuz tesir bırakır. Örneğin, en yakın dostunuza sarf etmeyeceğiniz hiç bir cümleyi, aile üyelerine de sarf etmemelisiniz. Aile üyeleri ile konuşurken vücut lisanı ve sözcükler dengeli olmalıdır. İrtibatın can kulağıyla sürdürülmesi gerekir.
Küskünlükleri uzatmamak
Kırgınlıkları ve küskünlükleri uzatmak ailenin tüm bireylerini olumsuz etkilemektedir. Çatışma çözme konusundaki marifetlerinizi geliştirmeye çalışın, bu ailenizin ruh sıhhatini koruyacaktır. Kusurlu iseniz özür dilemeyi gurur sorunu yahut küçük düşürücü bir hareket olarak görmemelisiniz.
Takdir etmek
Herkes, ailesi tarafınca onaylandığını, kabul edildiğini ve beğenildiğini hissetmek ister. Bu yalnızca çocukların değil yetişkinlerin de en doğal gereksinimlerinden biridir. Lakin sıhhatsiz aile yapılarında aile bireylerinin birbirlerine duydukları takdir ve beğeniyi tabir etmek yerine aşağılama ve küçümseme içeren cümleler vardır. Aile üyelerinize, onlarla gurur duyduğunuzu, muvaffakiyetlerini takdir ettiğinizi ve hayallerini desteklediğini söylemekten çekinmeyin.
Sevgiyi esirgememek
Aile üyeleriniz kaç yaşında olursa olsun sevginizi hissettirmekten ve onlara sevginizi söylemekten, onlara sevgiyle dokunmaktan ve onları kucaklamaktan çekinmeyin. Sevgi dolu bir dokunuşun gücünün, bir fazlaca yarayı kapatabilecek gücü vardır.