Emmanuel Macron Pazar günü çok sağcı rakibi Marine Le Pen’i rahatça yenerek (%58) Avrupa’da siyasi bir zelzelesi engellerken, birinci devir sergilediği ve memnuniyetsizliğe niçiniyet veren siyasetlerini kabul ederek değişiklik yapmaya çalışacağını söylemiş oldu.
Elon Musk’ın Twitter ısrarı devam ediyor. Toplumsal medya şirketinin hissedarlarının birçoklarını 43 milyar dolarlık satın alma teklifiyle ilgili finansman detaylarıyla ikna ettikten daha sonra hafta sonu muahede müzakerelerinin başladığı duyuruldu. Musk pay başına 54 dolar teklif yaparken, ABD’de pay senedi endekslerinin sert satışlara boyun eğdiği Cuma günü, Twitter payları haftayı %4 yükselişle 49 dolar düzeyinden tamamladı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin Pazar günü geç saatlerde Kiev’e giderek Ukrayna önderi Zelenskiy ile Rusya’nın işgalinin üçüncü ayına girerek görüştüklerini okuyoruz. Zelenskiy, Donbass Savaşı olarak isimlendirdiği güney ve doğudaki bir Rus saldırısını püskürtmek için daha kuvvetli silahlar istediği düşünülüyor. Blinken ve Austin’in Ukrayna ziyareti, Putin’in 24 Şubat’ta ülkenin işgal buyruğunu vermesinden bu yana ABD’li yetkililerin Ukrayna’ya yaptığı en üst seviye ziyaret olarak not edilmelidir. Hazır yeri gelmişken, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suriye’ye asker taşıyan tüm Rus uçaklarına Türkiye hava alanını kapatma sonucu aldıklarını deklare etti.
Global mali piyasalar haftanın son iş gününü pek olumsuz bir biçimde tamamladı. Amiral gemi FED başta olmak üzere, merkez bankalarından gelen şahin tonda açıklamalar piyasaların mutsuz halinin gerisinde yatan ana niye olarak görülüyor. Hatırlanacağı üzere, pandemi öncesine göre bilanço büyüklüğünü iki katından fazla artıran ABD ve Avrupa Merkez Bankaları, piyasalara ucuz, bol ve uzun vadeli para vererek adeta ‘morfin’ misali ağrıların da dinmesine niye olmuşlardı.
Lâkin, şimdi tüm ülkelerde manşetleri süsleyen rekor enflasyon akabinde, merkez bankalarından gelen şahin açıklamalar, borçlanma maliyetlerinin artacağı ve bol likiditenin geri çekileceği manasına gelince, piyasaların da ‘ağrıları’ bir daha nüks etmeye başladı. Risk iştahını göstergesi pozisyonunda ABD’nin teknoloji borsası Nasdaq, Cuma gecesini %2,6 düşüşle tamamlarken, 2022 yılındaki performansı %19 düşüş tarafında oldu. Bu da 2021 yılının tüm kazanımlarının geri verilmiş olduğu mânâsına geliyor!
FED’in en şahin üyesi olan St. Louis FED Lideri Bullard’ın 50 yetmez 75 baz puan olarak gündeme soktuğu faiz artırım tartışması, piyasalar cephesinde de yeni bir fiyatlamının pimini çekmiş oldu (vadeli piyasalar, FED’in daha sonraki 3 toplantısının her birinde 50 baz puanlık faiz artırım ihtimalini fiyatlandırıyor).
Son periyotlarda, ultra negatif TL gerçek faiz getirisinin (gdolayısünün) tetiklediği konut alımları ve Borsa İstanbul rallisi, Cuma günü global satış baskısına boyun eğdi. Günün büyük bir kısmında sakin bir seyir izleyen BİST100 endeksi kapanışa yanlışsız gelen sert satışlarla haftanın son iş gününü %3,7 düşüşle tamamlarken, Bankacılık Endeksi %3,3 geriledi. Geçen hafta teknik bir bakış açısıyla yaklaştığımız USDTRY kurunda, okurlarımızı 14,67 düzeyinin üzerinde pak bir kapanış durumunda dikkatli olunması gerektiği tarafında uyarmıştık. USDTRY kuru haftayı 14,75 düzeylerinde tamamladı.
olağan olarak, risk iştahı ile kol kola yürüyen kripto paralar da olumsuz havadan nasibini aldı. Perşembe günü 43bin düzeyine yükselen Bitcoin, yeni haftayı 39bin düzeylerinde kucaklıyor. Cuma günü bültenimizde, bilhassa de Ukrayna krizi ile beklenmedik ölçüde yükseliş kaydeden endüstriyel metaller, değerli madenler ve petrolde riskleri aşağı taraflı görmeye başladığımızı söyleyerek okurlarımı dikkatli olmaya çağırmıştık. Beklentimizin gerisini da, ABD’de ISM imalat sanayi endeksi ile petrol meblağları içindeki senkronizasyonun kaybolmaya başladığı ile desteklemiştik. Açıkçası, büyüme görünümünün zayıflamaya başlamasına karşın, alevli enflasyon niçiniyle merkez bankalarının alışılagelmiş takviye kabiliyetinin düşük olduğuna yönelik inancın güçlü olması, piyasalarda sat ve nakde dön eğilimini destekliyor.
Altının, kıymetli bir teknik düzey olan 1,965 doların üzerine tırmanarak 2,000 dolar düzeyinden sert bir satışla karşılaşmasın beğenmediğimizi söylememiz akabinde Cuma günü altın 1,920 dolar düzeyine kadar gevşedi. Altına uzaklıklı bakmaya devam ediyoruz.
olağan olarak, bu kadar düşen varlık sınıfı içinde yükselen bir şeyin de olması gerekiyor. Dolar endeksi, haftayı inançlı liman alımlarının ışığında bir süretir beklediğimiz 101 – 102 dolar bandında tamamladı. Teknik mânâda, üstte 103 dolar düzeylerine kadar bir yükseliş bizleri şaşırtmayacaktır (bakınız grafik).
TCMB haftasonu makro ihtiyati önlem kapsamında kredi genişlemesini frenlemek ismine birinci kere kredileri de zarurî karşılık kapsamına dâhil etti. Ayrıyeten, gerçek kişi KKM dönüşleri az olanlara da ek tedbir getirdi. TCMB, bu biçimdelikle, kredi büyümesinden duyduğu rahatsızlığı da lisana getirmiş oldu. TCMB atağının kredi faiz oranlarını bir ölçü yükselteceğine kesin gözüyle baksak da, enflasyonun %60 olduğu ve bankaların kredi ve mevduat makasının hayli açık olduğu bir ekosistemde, atılımın epeyce da bir işe yaramayacağını düşünüyoruz. Bu niçinle, TCMB’nin bu oranları daha da artırmayı tercih edeceğini not etmiş olalım. Zarurî karşılıkların artırılması, bankacılık kesimi bilançosunun bir kısmının ister istemez kamu denetimine geçmesi mânâsı taşıdığını da altını çizmiş olalım.
Öte yandan, haftanın son iş gününü, FED’in şahinleşen tonu, artan tahvil getirileri, jeopolitik belirsizlik ve açıklanan şirket bilançolarının yatırımcılar nezdinde tedirginliğini artırması ile, bu haftayı da optimist bir biçimde karşılamayacaklarını düşünüyoruz. ABD borsalarının vadeli süreçlerinde %0,5 civarında düşüşler görüyoruz.
Macron’un seçim zaferine karşın EURUSD paritesi yeni haftayı kritik bir düzey olarak gördüğümüz 1,08’in altından karşılıyor. Avrupa açısından savaş belirsizliğinin bariz tesiri EUR üzerinde baskı kurmaya devam edecek üzere görünüyor. 1,0780-1,0820 bandında sıkışan paritenin daha fazla defansı sürdürememesi durumunda, aşağıda birinci etapta 1,0635 düzeyi ön plana çıkıyor. ABD ile Avrupa içinde açılan faiz makası doları destekliyor.
Cuma gün İngiltere’de açıklanan ve ekonomik aktive açısından kıymetli bir makro bilgi olan perakende satışlar 1,4% azalış kaydederken, birinci faiz artırımına soyunan İngiltere’de artan enflasyon ve yükselen faiz oranları ekonomik aktivite üzerinde baskı kurmaya başladı. GBPUSD paritesi, Cuma günü 1,28 düzeyine gerileyerek son 1,5 yılın en düşüğünü test etti (bakınız grafik).
Global satış dalgası şimdi tüm enstrümanlara sirayet etmiş durumda. Piyasaların sat ve dolar nakde dön paniği içerisinde olduklarını görüyoruz. Bu sabah panik süreçlere Brent petrol de katıldı: Son 2 iş gününde %4,5 gerileyerek 103 dolara düştü.
Bu hafta dikkatler ABD ve Euro Bölgesi büyüme dataları üzerinde olacak. FED’in 3-4 Mayıs sonucu öncesinde artık üyeler açıklamada bulunmayacak. 50 baz puan faiz artışına kesin gözüyle bakılıyor.
iktisatbank.com
Elon Musk’ın Twitter ısrarı devam ediyor. Toplumsal medya şirketinin hissedarlarının birçoklarını 43 milyar dolarlık satın alma teklifiyle ilgili finansman detaylarıyla ikna ettikten daha sonra hafta sonu muahede müzakerelerinin başladığı duyuruldu. Musk pay başına 54 dolar teklif yaparken, ABD’de pay senedi endekslerinin sert satışlara boyun eğdiği Cuma günü, Twitter payları haftayı %4 yükselişle 49 dolar düzeyinden tamamladı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin Pazar günü geç saatlerde Kiev’e giderek Ukrayna önderi Zelenskiy ile Rusya’nın işgalinin üçüncü ayına girerek görüştüklerini okuyoruz. Zelenskiy, Donbass Savaşı olarak isimlendirdiği güney ve doğudaki bir Rus saldırısını püskürtmek için daha kuvvetli silahlar istediği düşünülüyor. Blinken ve Austin’in Ukrayna ziyareti, Putin’in 24 Şubat’ta ülkenin işgal buyruğunu vermesinden bu yana ABD’li yetkililerin Ukrayna’ya yaptığı en üst seviye ziyaret olarak not edilmelidir. Hazır yeri gelmişken, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suriye’ye asker taşıyan tüm Rus uçaklarına Türkiye hava alanını kapatma sonucu aldıklarını deklare etti.
Global mali piyasalar haftanın son iş gününü pek olumsuz bir biçimde tamamladı. Amiral gemi FED başta olmak üzere, merkez bankalarından gelen şahin tonda açıklamalar piyasaların mutsuz halinin gerisinde yatan ana niye olarak görülüyor. Hatırlanacağı üzere, pandemi öncesine göre bilanço büyüklüğünü iki katından fazla artıran ABD ve Avrupa Merkez Bankaları, piyasalara ucuz, bol ve uzun vadeli para vererek adeta ‘morfin’ misali ağrıların da dinmesine niye olmuşlardı.
Lâkin, şimdi tüm ülkelerde manşetleri süsleyen rekor enflasyon akabinde, merkez bankalarından gelen şahin açıklamalar, borçlanma maliyetlerinin artacağı ve bol likiditenin geri çekileceği manasına gelince, piyasaların da ‘ağrıları’ bir daha nüks etmeye başladı. Risk iştahını göstergesi pozisyonunda ABD’nin teknoloji borsası Nasdaq, Cuma gecesini %2,6 düşüşle tamamlarken, 2022 yılındaki performansı %19 düşüş tarafında oldu. Bu da 2021 yılının tüm kazanımlarının geri verilmiş olduğu mânâsına geliyor!
FED’in en şahin üyesi olan St. Louis FED Lideri Bullard’ın 50 yetmez 75 baz puan olarak gündeme soktuğu faiz artırım tartışması, piyasalar cephesinde de yeni bir fiyatlamının pimini çekmiş oldu (vadeli piyasalar, FED’in daha sonraki 3 toplantısının her birinde 50 baz puanlık faiz artırım ihtimalini fiyatlandırıyor).
Son periyotlarda, ultra negatif TL gerçek faiz getirisinin (gdolayısünün) tetiklediği konut alımları ve Borsa İstanbul rallisi, Cuma günü global satış baskısına boyun eğdi. Günün büyük bir kısmında sakin bir seyir izleyen BİST100 endeksi kapanışa yanlışsız gelen sert satışlarla haftanın son iş gününü %3,7 düşüşle tamamlarken, Bankacılık Endeksi %3,3 geriledi. Geçen hafta teknik bir bakış açısıyla yaklaştığımız USDTRY kurunda, okurlarımızı 14,67 düzeyinin üzerinde pak bir kapanış durumunda dikkatli olunması gerektiği tarafında uyarmıştık. USDTRY kuru haftayı 14,75 düzeylerinde tamamladı.
olağan olarak, risk iştahı ile kol kola yürüyen kripto paralar da olumsuz havadan nasibini aldı. Perşembe günü 43bin düzeyine yükselen Bitcoin, yeni haftayı 39bin düzeylerinde kucaklıyor. Cuma günü bültenimizde, bilhassa de Ukrayna krizi ile beklenmedik ölçüde yükseliş kaydeden endüstriyel metaller, değerli madenler ve petrolde riskleri aşağı taraflı görmeye başladığımızı söyleyerek okurlarımı dikkatli olmaya çağırmıştık. Beklentimizin gerisini da, ABD’de ISM imalat sanayi endeksi ile petrol meblağları içindeki senkronizasyonun kaybolmaya başladığı ile desteklemiştik. Açıkçası, büyüme görünümünün zayıflamaya başlamasına karşın, alevli enflasyon niçiniyle merkez bankalarının alışılagelmiş takviye kabiliyetinin düşük olduğuna yönelik inancın güçlü olması, piyasalarda sat ve nakde dön eğilimini destekliyor.
Altının, kıymetli bir teknik düzey olan 1,965 doların üzerine tırmanarak 2,000 dolar düzeyinden sert bir satışla karşılaşmasın beğenmediğimizi söylememiz akabinde Cuma günü altın 1,920 dolar düzeyine kadar gevşedi. Altına uzaklıklı bakmaya devam ediyoruz.
olağan olarak, bu kadar düşen varlık sınıfı içinde yükselen bir şeyin de olması gerekiyor. Dolar endeksi, haftayı inançlı liman alımlarının ışığında bir süretir beklediğimiz 101 – 102 dolar bandında tamamladı. Teknik mânâda, üstte 103 dolar düzeylerine kadar bir yükseliş bizleri şaşırtmayacaktır (bakınız grafik).
TCMB haftasonu makro ihtiyati önlem kapsamında kredi genişlemesini frenlemek ismine birinci kere kredileri de zarurî karşılık kapsamına dâhil etti. Ayrıyeten, gerçek kişi KKM dönüşleri az olanlara da ek tedbir getirdi. TCMB, bu biçimdelikle, kredi büyümesinden duyduğu rahatsızlığı da lisana getirmiş oldu. TCMB atağının kredi faiz oranlarını bir ölçü yükselteceğine kesin gözüyle baksak da, enflasyonun %60 olduğu ve bankaların kredi ve mevduat makasının hayli açık olduğu bir ekosistemde, atılımın epeyce da bir işe yaramayacağını düşünüyoruz. Bu niçinle, TCMB’nin bu oranları daha da artırmayı tercih edeceğini not etmiş olalım. Zarurî karşılıkların artırılması, bankacılık kesimi bilançosunun bir kısmının ister istemez kamu denetimine geçmesi mânâsı taşıdığını da altını çizmiş olalım.
Öte yandan, haftanın son iş gününü, FED’in şahinleşen tonu, artan tahvil getirileri, jeopolitik belirsizlik ve açıklanan şirket bilançolarının yatırımcılar nezdinde tedirginliğini artırması ile, bu haftayı da optimist bir biçimde karşılamayacaklarını düşünüyoruz. ABD borsalarının vadeli süreçlerinde %0,5 civarında düşüşler görüyoruz.
Macron’un seçim zaferine karşın EURUSD paritesi yeni haftayı kritik bir düzey olarak gördüğümüz 1,08’in altından karşılıyor. Avrupa açısından savaş belirsizliğinin bariz tesiri EUR üzerinde baskı kurmaya devam edecek üzere görünüyor. 1,0780-1,0820 bandında sıkışan paritenin daha fazla defansı sürdürememesi durumunda, aşağıda birinci etapta 1,0635 düzeyi ön plana çıkıyor. ABD ile Avrupa içinde açılan faiz makası doları destekliyor.
Cuma gün İngiltere’de açıklanan ve ekonomik aktive açısından kıymetli bir makro bilgi olan perakende satışlar 1,4% azalış kaydederken, birinci faiz artırımına soyunan İngiltere’de artan enflasyon ve yükselen faiz oranları ekonomik aktivite üzerinde baskı kurmaya başladı. GBPUSD paritesi, Cuma günü 1,28 düzeyine gerileyerek son 1,5 yılın en düşüğünü test etti (bakınız grafik).
Global satış dalgası şimdi tüm enstrümanlara sirayet etmiş durumda. Piyasaların sat ve dolar nakde dön paniği içerisinde olduklarını görüyoruz. Bu sabah panik süreçlere Brent petrol de katıldı: Son 2 iş gününde %4,5 gerileyerek 103 dolara düştü.
Bu hafta dikkatler ABD ve Euro Bölgesi büyüme dataları üzerinde olacak. FED’in 3-4 Mayıs sonucu öncesinde artık üyeler açıklamada bulunmayacak. 50 baz puan faiz artışına kesin gözüyle bakılıyor.
iktisatbank.com