2022 yılı taban fiyat tespit kurulunun sonucunı ve ilgili kanun teklifini kıymetlendiren Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) İdare Heyeti Lideri Selçuk Gülsün, “Asgari fiyatın belirlenmesinde tüm kesitlerin hakları gözetilmiş ve endüstrinin rekabet gücünü engellemeyecek bir seviye yakalanmışsa da, TBMM’ye sunulan kanun teklifinde vergi indiriminin yalnızca taban ücretlileri kapsayacak biçimde kurgulanmış olması birfazlaca sorunu birlikteinde getirmektedir” dedi.
Kanun teklifinin mevcut haliyle yasalaşması durumunda çalışanın patrona olan maliyetlerinin tutarsız bir halde artacağının altını çizen Selçuk Gülsün, “Mevcut biçimde minimum fiyatlı bir çalışanın patrona maliyeti 70.556,40-TL olurken çalışanın maaşını taban fiyat olan 4.253,40-TL’den 4.260,00-TL’ye çıkardığınızda patron maliyet 88.588,40-TL’na çıkmakta. Yani çalışana aylık 6,60-TL artırım yapılmasının maliyeti 18.032,00-TL olmakta. Patrona maliyette ortaya çıkan bu orantısız artışın kayıt dışılığı teşvik edeceği ise aşikardır. Bu durumda çalışanların değerli bir kısmı taban fiyatlı konuma gelecek ve toplumsal güvenlik primi ödemelerinde de değerli bir azalış yaşanacaktır. Bu sebeple çalışanlar ve patronlar açısından son derece haksız sonuçlar doğurabilecek bu düzenlemenin tüm çalışanları kapsayacak biçimde genişletilmesi gerekmektedir” dedi.
Çalışma Barışı Korunmalı
Mevcut düzenlemenin kayıt dışılığı teşvik etmesinin yanı sıra çalışma barışını bozacak ve işyerlerinin mevcut çalışma pratiklerini işlemez hale getirebilecek olguları da haiz olduğunu belirten Gülsün, “Gelir vergisi istisnasının tüm çalışanları kapsayacak biçimde kurgulanmaması fazla mesailerde büyük aksamalara ve performans prim sistemlerinde çökmelere sebep olarak alışılagelmiş işleyişin bir anda bozulmasına sebep olacaktır. Ayrıyeten emekçi maaşı ile patrona maliyette yaşanan orantısız artış toplu iş mukavelelerinde derin meseleler yaratacak ve çalışanlar ortası iş barışının bozulmasına yer hazırlayacaktır. Kaygımız ülkemizdeki üretimin de bu durumdan etkilenmesidir. Bu sebeple taban fiyat üzerinde gelir elde eden tüm ücretlilerde de aylık 5.004,00-TL yıllık toplam 60.048,00-TL’nin brüt fiyattan düşülmesi daha sonrasında kalan fiyatın Gelir Vergisi Matrahı olarak dikkate alınmasını sağlayacak biçimde düzenlenmesi telaşların ortadan kaldırılması bakımından büyük değer arz etmektedir” dedi.
Anayasanın Mali Güce bakılırsa Vergilendirme Prensibine de Terslik Teşkil Ediyor
Kelam konusu düzenlemenin anayasamızın mali güce göre vergilendirme prensibine de terslik teşkil ettiğini lisana getiren Gülsün, “Mevcut düzenlemede taban fiyat alan bir çalışan gelir vergisi ödemezken, minimum fiyatın 1,00-TL üzerinde alan bir çalışanın ise artan oranlı vergi tarifesi uyarınca vergi ödeyecek olması mali güce nazaran vergilendirme prensibini ihlal edecektir. Bu sebeple düzenlemenin mevcut haliyle onaylanması halinde Anayasa Mahkemesi tarafınca iptal edilmesi ihtimali de çok yüksektir” dedi.
Kanun teklifinin mevcut haliyle yasalaşması durumunda çalışanın patrona olan maliyetlerinin tutarsız bir halde artacağının altını çizen Selçuk Gülsün, “Mevcut biçimde minimum fiyatlı bir çalışanın patrona maliyeti 70.556,40-TL olurken çalışanın maaşını taban fiyat olan 4.253,40-TL’den 4.260,00-TL’ye çıkardığınızda patron maliyet 88.588,40-TL’na çıkmakta. Yani çalışana aylık 6,60-TL artırım yapılmasının maliyeti 18.032,00-TL olmakta. Patrona maliyette ortaya çıkan bu orantısız artışın kayıt dışılığı teşvik edeceği ise aşikardır. Bu durumda çalışanların değerli bir kısmı taban fiyatlı konuma gelecek ve toplumsal güvenlik primi ödemelerinde de değerli bir azalış yaşanacaktır. Bu sebeple çalışanlar ve patronlar açısından son derece haksız sonuçlar doğurabilecek bu düzenlemenin tüm çalışanları kapsayacak biçimde genişletilmesi gerekmektedir” dedi.
Çalışma Barışı Korunmalı
Mevcut düzenlemenin kayıt dışılığı teşvik etmesinin yanı sıra çalışma barışını bozacak ve işyerlerinin mevcut çalışma pratiklerini işlemez hale getirebilecek olguları da haiz olduğunu belirten Gülsün, “Gelir vergisi istisnasının tüm çalışanları kapsayacak biçimde kurgulanmaması fazla mesailerde büyük aksamalara ve performans prim sistemlerinde çökmelere sebep olarak alışılagelmiş işleyişin bir anda bozulmasına sebep olacaktır. Ayrıyeten emekçi maaşı ile patrona maliyette yaşanan orantısız artış toplu iş mukavelelerinde derin meseleler yaratacak ve çalışanlar ortası iş barışının bozulmasına yer hazırlayacaktır. Kaygımız ülkemizdeki üretimin de bu durumdan etkilenmesidir. Bu sebeple taban fiyat üzerinde gelir elde eden tüm ücretlilerde de aylık 5.004,00-TL yıllık toplam 60.048,00-TL’nin brüt fiyattan düşülmesi daha sonrasında kalan fiyatın Gelir Vergisi Matrahı olarak dikkate alınmasını sağlayacak biçimde düzenlenmesi telaşların ortadan kaldırılması bakımından büyük değer arz etmektedir” dedi.
Anayasanın Mali Güce bakılırsa Vergilendirme Prensibine de Terslik Teşkil Ediyor
Kelam konusu düzenlemenin anayasamızın mali güce göre vergilendirme prensibine de terslik teşkil ettiğini lisana getiren Gülsün, “Mevcut düzenlemede taban fiyat alan bir çalışan gelir vergisi ödemezken, minimum fiyatın 1,00-TL üzerinde alan bir çalışanın ise artan oranlı vergi tarifesi uyarınca vergi ödeyecek olması mali güce nazaran vergilendirme prensibini ihlal edecektir. Bu sebeple düzenlemenin mevcut haliyle onaylanması halinde Anayasa Mahkemesi tarafınca iptal edilmesi ihtimali de çok yüksektir” dedi.