CatWalk
New member
ÖĞRETMENİ HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Elazığ’da doğan Aliye Demirbağ, konut bayanı bir annenin 4 çocuğundan biri. Annesinin karnındayken babası trafik kazasında vefat eden Demirbağ, ailesinin dayanağıyla ortaokul senelerında sporla tanıştı. Demirbağ badminton ile tanışmasını şu biçimde anlatıyor:
“İlkokul ve ortaokulu Elazığ’da okudum. Badmintona ortaokulda vücut eğitimi öğretmenim Mustafa Tatar yardımıyla yöneldim. Bu sporu yapan birinci ulusal atletlerden biri. O okula gelmedilk evvelce okulda sportmen seçmelerinin yapılacağı söylenmişti. Ablalarımdan biri bu biçimde voleybol oynuyordu, ben de onu görüp özeniyordum. Seçmelere de voleybol diye katıldım. Çok hareketli bir çocuktum, ele avuca sığmıyordum. ondan sonrasında ekibe seçildim. Salona birinci girdiğimde raketi ve topu verdiler elime. O denli bir branş olduğunu 10 yaşımda orada öğrendim. Birinci başladığımda okuldaki hocamız kendi antrenörleriyle tanıştırdı bizi. Tüm mesleğim boyunca da bu hocalarımla çalıştım. Birinci yıl Türkiye Şampiyonası’na üçüncü olarak ulusal kadroya çağırıldım. Akabinde da biroldukca muvaffakiyet kazandım, tekraren Balkan Şampiyonu oldum.”
KÖYLERDE BADMİNTON ÖĞRETİYOR
Lisenin akabinde Elazığ’da Fırat Üniversitesi’nde Vücut Eğitim ve Spor Antrenörlüğü kısmından mezun olan Demirbağ, İstanbul’a atandı. Gaziosmanpaşa’da 2’nci Mehmet Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde vücut öğretmeni olarak vazife yapan Demirbağ, o sene atanan en genç atletlerden biri olduğunu söylüyor. Demirbağ, “Avrupa ve Akdeniz oyunlarındaki başarılarımdan dolayı ulusal atletlere açılanan kontenjandan okula atandım. Öğrenciyken kamplara katılmak daha kolay oluyordu fakat öğretmenken öğrencileri bırakmak olmuyor. Maçlar ve kamplar Ankara’da oluyor. 13 yıldır stabil yaşadığım bir yer yok. Kadrodaki arkadaşlarımı ailemden epeyce görüyorum” diyor.
Öteki yandan Türkiye Badminton Federasyonu’nun başlatmış olduğu “Orda bir köy var uzakta” projesiyle Elazığ’da köylerde öğrencilere bu sporu yaymak için badminton dersleri veriyor. Demirbağ bu çalışmasını şöyleki anlatıyor:
“Bu sayede daha epeyce çocuğa bu sporun ulaşmasını sağladık. Bu işi yaparak daha yeterli yerler gelebilirler. Bu sporu etrafımdaki insanlara yaymak, onların değişimini görmek ve bu cins projelerde bulunmak beni memnun ediyor.”
UKRAYNA’DAKİ MUVAFFAKİYETİM EN ÖNEMLİSİYDİ
Olimpiyat seyahatinde biroldukca karşılaşmadan puan toplamak gerektiğini belirten Demirbağ, şunları söylüyor:
“Ukrayna’da aldığım muvaffakiyet benim için hayli değerli. Mesleğimde daha evvel hiç olmayan bir başarıydı. Bu turnuvaya katılmak için Dünya klasmanın da bir sıralamada olmanız gerekiyor. Olimpiyat sıralamasında dünya çapında birinci 50’ye girdim ve burada yer almak için senelerca muvaffakiyet kazanmak ve puan toplamak gerekiyor. Son turnuvaya iki bayan iki erkek sportmen olarak katıldık. İki arkadaşım birinci çeşitten, biri de ikinci tıpta elendi. Bize de şampiyonluk nasip oldu. İki cinste Ukraynalı rakibim vardı, üzerimde seyirci baskısı oldu haliyle. Çeyrek finalde Amerikalı bir rakibim vardı lakin Çin’den devşirme bir sportmendi. Finalde ise yendiğim Kanada ismine oynayan bir Kore’liydi. Uzak Doğu’da cet sporu olduğundan benim için daha zordu. Ancak başardım. “
Elazığ’da doğan Aliye Demirbağ, konut bayanı bir annenin 4 çocuğundan biri. Annesinin karnındayken babası trafik kazasında vefat eden Demirbağ, ailesinin dayanağıyla ortaokul senelerında sporla tanıştı. Demirbağ badminton ile tanışmasını şu biçimde anlatıyor:
“İlkokul ve ortaokulu Elazığ’da okudum. Badmintona ortaokulda vücut eğitimi öğretmenim Mustafa Tatar yardımıyla yöneldim. Bu sporu yapan birinci ulusal atletlerden biri. O okula gelmedilk evvelce okulda sportmen seçmelerinin yapılacağı söylenmişti. Ablalarımdan biri bu biçimde voleybol oynuyordu, ben de onu görüp özeniyordum. Seçmelere de voleybol diye katıldım. Çok hareketli bir çocuktum, ele avuca sığmıyordum. ondan sonrasında ekibe seçildim. Salona birinci girdiğimde raketi ve topu verdiler elime. O denli bir branş olduğunu 10 yaşımda orada öğrendim. Birinci başladığımda okuldaki hocamız kendi antrenörleriyle tanıştırdı bizi. Tüm mesleğim boyunca da bu hocalarımla çalıştım. Birinci yıl Türkiye Şampiyonası’na üçüncü olarak ulusal kadroya çağırıldım. Akabinde da biroldukca muvaffakiyet kazandım, tekraren Balkan Şampiyonu oldum.”
KÖYLERDE BADMİNTON ÖĞRETİYOR
Lisenin akabinde Elazığ’da Fırat Üniversitesi’nde Vücut Eğitim ve Spor Antrenörlüğü kısmından mezun olan Demirbağ, İstanbul’a atandı. Gaziosmanpaşa’da 2’nci Mehmet Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde vücut öğretmeni olarak vazife yapan Demirbağ, o sene atanan en genç atletlerden biri olduğunu söylüyor. Demirbağ, “Avrupa ve Akdeniz oyunlarındaki başarılarımdan dolayı ulusal atletlere açılanan kontenjandan okula atandım. Öğrenciyken kamplara katılmak daha kolay oluyordu fakat öğretmenken öğrencileri bırakmak olmuyor. Maçlar ve kamplar Ankara’da oluyor. 13 yıldır stabil yaşadığım bir yer yok. Kadrodaki arkadaşlarımı ailemden epeyce görüyorum” diyor.
Öteki yandan Türkiye Badminton Federasyonu’nun başlatmış olduğu “Orda bir köy var uzakta” projesiyle Elazığ’da köylerde öğrencilere bu sporu yaymak için badminton dersleri veriyor. Demirbağ bu çalışmasını şöyleki anlatıyor:
“Bu sayede daha epeyce çocuğa bu sporun ulaşmasını sağladık. Bu işi yaparak daha yeterli yerler gelebilirler. Bu sporu etrafımdaki insanlara yaymak, onların değişimini görmek ve bu cins projelerde bulunmak beni memnun ediyor.”
UKRAYNA’DAKİ MUVAFFAKİYETİM EN ÖNEMLİSİYDİ
Olimpiyat seyahatinde biroldukca karşılaşmadan puan toplamak gerektiğini belirten Demirbağ, şunları söylüyor:
“Ukrayna’da aldığım muvaffakiyet benim için hayli değerli. Mesleğimde daha evvel hiç olmayan bir başarıydı. Bu turnuvaya katılmak için Dünya klasmanın da bir sıralamada olmanız gerekiyor. Olimpiyat sıralamasında dünya çapında birinci 50’ye girdim ve burada yer almak için senelerca muvaffakiyet kazanmak ve puan toplamak gerekiyor. Son turnuvaya iki bayan iki erkek sportmen olarak katıldık. İki arkadaşım birinci çeşitten, biri de ikinci tıpta elendi. Bize de şampiyonluk nasip oldu. İki cinste Ukraynalı rakibim vardı, üzerimde seyirci baskısı oldu haliyle. Çeyrek finalde Amerikalı bir rakibim vardı lakin Çin’den devşirme bir sportmendi. Finalde ise yendiğim Kanada ismine oynayan bir Kore’liydi. Uzak Doğu’da cet sporu olduğundan benim için daha zordu. Ancak başardım. “