Hipnoterapi Hipnoz sözü eski Yunancada “hypnos=uyku” manasına gelir. Fakat hipnoz bir uyku hali olmayıp, tam tersine uyanıklık halidir. Hipnoz en sıradan tarifiyle zihnin trans haline geçme olayıdır. Trans ise uyku ile uyanıklık içinde bir durum olup, telkin almayı kolaylaştıran bir ruh halidir. Olumlu telkin tedavi edici bir terapi metodu olup trans halinde uygulandığında bilinçaltında olumlu değişikliklere ve iyileşmelere yol açmaktadır. Bu seanslar yeteri kadar yinelandığında bilinçaltında kalıcı değişiklikler ve güzelleşmeler meydana gelmektedir. özetlemek gerekirsesı şuurun açık olduğu, mutlaka uyku hali olmadan; istekle elde edilen bir konsantrasyondur. Tedavinin tesirli bir biçimde uygulanabilmesi için Hipnotiktransa gereksinim vardır. Fakat hipnotik tedaviyi asıl oluşturan olumlu telkinler ve bu esnada uygulanan psikoterapi formlarıdır.
Genelde günlük ömürde görülen davranışlara has bilinçlilik açısından bakıldığında; hipnoz bir uyku durumu olmamakla bir arada, olağan bir bilinçlilik durumu da değildir. Hipnoz, bütünüyle kendine mahsus özellikleriyle bilinçliliğin farklı bir durumudur.
bir epey insan uyku ve hipnozu benzeri durumlar olarak bağdaştırır. Dış görünüşe nazaran bu geçerli olabilir ancak zihinsel hareketler, hipnozun uykudan daha epey, uyanıklıkla ilgili olduğunu göstermektedir. Beyin dalgası deneyleri de bunu kanıtlamaktadır. Kişinin uykudaki dikkati dağınık durumdayken, hipnoz altında dikkatin ağırlaşması ve dikkatin ağırlaşmasının da uyanıklık durumunun (bilinçli uyanıklık) bir özelliği olması ötürüsıyla, hipnoz ve uykunun bir bakıma zıt oldukları bile söylenebilir.
Hipnoz, uygarlık tarihi kadar eskilere uzanır ve tarih boyunca çeşitli isimler altında uygulanmıştır. birebir vakitte, Hipnoterapinin bağımsız bir kısım olarak ortaya çıkması 1958 yılında Amerikan Tıp Birliği tarafınca resmi olarak kabul edilmesiyle başlamıştır. O tarihten bu yana büyük atılımlar olmuştur.
Genelde günlük ömürde görülen davranışlara has bilinçlilik açısından bakıldığında; hipnoz bir uyku durumu olmamakla bir arada, olağan bir bilinçlilik durumu da değildir. Hipnoz, bütünüyle kendine mahsus özellikleriyle bilinçliliğin farklı bir durumudur.
bir epey insan uyku ve hipnozu benzeri durumlar olarak bağdaştırır. Dış görünüşe nazaran bu geçerli olabilir ancak zihinsel hareketler, hipnozun uykudan daha epey, uyanıklıkla ilgili olduğunu göstermektedir. Beyin dalgası deneyleri de bunu kanıtlamaktadır. Kişinin uykudaki dikkati dağınık durumdayken, hipnoz altında dikkatin ağırlaşması ve dikkatin ağırlaşmasının da uyanıklık durumunun (bilinçli uyanıklık) bir özelliği olması ötürüsıyla, hipnoz ve uykunun bir bakıma zıt oldukları bile söylenebilir.
Hipnoz, uygarlık tarihi kadar eskilere uzanır ve tarih boyunca çeşitli isimler altında uygulanmıştır. birebir vakitte, Hipnoterapinin bağımsız bir kısım olarak ortaya çıkması 1958 yılında Amerikan Tıp Birliği tarafınca resmi olarak kabul edilmesiyle başlamıştır. O tarihten bu yana büyük atılımlar olmuştur.