CatWalk
New member
Seyhan Akıncı – Güzel günde berbat günde, hastalıkta sıhhatte bir ömür boyu! Sahi, kendimizi sevmediğimiz vakit içinderın dahi olduğunu düşününce fazla tezli gelmiyor mu kulağa? Tüm tezine karşın dünya “evet” demeye devam ederken bazıları de Julia Roberts’ın “Kaçak Gelin”de yaptığı üzere son anda koşarak uzaklaşıyor evlilik fikrinden. Bu kadar sıkıntı olunca kitaplar, sinemalar ve tiyatro metinleri her vakit öbür bir yerden söyleyecek kelam buluyor evlilik hakkında. Ingmar Bergman’ın 1973 tarihindeki unutulmaz sineması “Bir Evlilikten Manzaralar” tam da o iddiayı ve mümkün olup olmadığını sorun eder: İki insan ömür uzunluğu bir ortada yaşayabilir mi? Bergman’ın kült sineması Versus Tiyatro ve Şiddetli PSM iş birliğiyle tiyatro sahnesine taşınıyor. 21 Ekim’de prömiyeri gerçekleşecek “Evlilikten Sahneler” ödüllü oyuncu ve direktör Kayhan Berkin’in rejisiyle sahnelenecek. Aile nedir? Aşk nedir? sorularına karşılık arayacak ikili ise Ece Dizdar ve Öner Erkan hayat veriyor. Oyun, Bergman’ın ardıllarını etkileyen sinemasından uyarlandığı için şimdiden merak uyandırıyor. Öteki yandan sahne epeydir evliliğin!
Bir müzik daha?
Moda Sahnesi’nde pandemiden kısa bir süre evvel sahnelenmeye başlayan “Yeni Bir Şarkı”, Caner Cindoruk ve Melis Birkan’ı bir ortaya getirmişti. Kemal Aydoğan’ın yönettiği oyun Marguerite Duras’nın uzun bir evlilikten daha sonra ayrılan bir çiftin dört yıl ortadan daha sonra bir ortaya gelip yaşadıklarını gözden geçirmesini husus edinen ve çağdaş klasikler ortasına giren yapıtına dayanıyor. Hakan Yılmaz ve Ebru Cündübeyoğlu’nu izlediğimiz “Ölü’n Bizi Ayırana Dek” de bir daha evliliği sorun edenen metinlerden. Oyun boşanmaya karar vermiş bir çiftin boşanmadan bir gün evvel kendileri için düzenlenen bir kutlama partisinin akabinde şekilleniyor. Parti sabahı daha sonrası uyandıklarında gördükleri ceset karşısında evliliklerinin nasıl bu noktaya geldiği sorularına katil kim sorusu da ekleniyor.
Yanlışsız insan mı?
Dünyada milyarlarca insan içinde ruh eşine art sokakta ya da toplamda 10 şahıstan oluşan ofiste rastlamak bir modül gerçeküstü geliyor. Hal bu biçimde olunca düğün yaklaştıkça sanki hakikat insan mı sorusu zihnimizde daha süratli ritimlerle dans etmeye başlar. “SUİT: Düğün Dündü Bugün Bugün” oyunu merkezine gerçek insan sorusunu alarak yol alıyor. Bir otelin suit odasında yeni hayatlarına “merhaba” demeye hazırlanan genç çiftin “doğru insana” bu hazırlıkların ortasında rastlaması TV için en az üç dönemlik dram dizisi kıssası demekken tiyatro için bir güldürüye dönüşebiliyor. Direktörlüğünü Ceyhun Fersoy’un yaptığı oyunda Begüm Öner, Ceyhun Fersoy, Melis İşiten, Sarp Bozkurt ve Şeyda Terzioğlu’nu izliyoruz.
Bir gün aşklar biter
“Tarla Kuşuydu Juliet”, Sheakspeare’in 16. yüzyıldan bu yana aşk denince akla gelen kahramanları Romeo ve Juliet’e farklı bir son hazırlıyor. Çünkü üç günde âşık olup evlenip ölen kahramanlarımız aslında yaşasaydı ve aileleri onlara davullu zurnalı bir düğün yapsaydı aşkları sürer miydi bilemiyoruz. Engin Alkan’ın yönettiği oyun Juliet’i huysuz ve mutsuz bir mesken bayanı Romeo’yu da sıkıcı bir adama dönüşmüş olarak karşımıza çıkarıyor. Evliliklerinde 30 yılı devirmiş Romeo ve Juliet’e şahit olduğumuz oyunda Sevinç Erbulak’ı Juliet, Engin Alkan’ı ise Romeo olarak izliyoruz.
Kaçan kovalanır
Evlilikten bu kadar kelam etmişken dini ve ulusal her türlü bayramda akrabaların sormayı en sevdiği soruyu es geçmek olmaz. Sen ne vakit evleneceksin? Kibarlık gereği “kısmet der” geçiştirir gıcık olduğunu aşikâr etmemek için Tamer Karadağlı üzere yüzünü biçimden hale sokarsın. Bu akrabaların bir de birinci merhaba daha sonrası seni en son lisede görmesine karşın samimiyetten ölecek üzere bekârlığını içine sıkıntı eden arkadaş türevi var ki hangisi daha üzücü karar vermek sıkıntı. Bir arkadaşımızın arkadaşı bize uygun görülmüştür ve tanıştırılmak için bir düğünden daha yeterlisi şüphesiz olamaz. Evrim Alasya ve Emre Kınay “İki Bekâr”da çöpçatanlıkla tanışan çift olarak karşımıza çıkıyor. Oyun yalnız kalmak istemeyen Shanette ile birine bağlanmaktan kaçan Jack’in öyküsünü husus ediyor. Oyunun direktörlüğünü Emre Kınay üstleniyor.
Bir müzik daha?
Moda Sahnesi’nde pandemiden kısa bir süre evvel sahnelenmeye başlayan “Yeni Bir Şarkı”, Caner Cindoruk ve Melis Birkan’ı bir ortaya getirmişti. Kemal Aydoğan’ın yönettiği oyun Marguerite Duras’nın uzun bir evlilikten daha sonra ayrılan bir çiftin dört yıl ortadan daha sonra bir ortaya gelip yaşadıklarını gözden geçirmesini husus edinen ve çağdaş klasikler ortasına giren yapıtına dayanıyor. Hakan Yılmaz ve Ebru Cündübeyoğlu’nu izlediğimiz “Ölü’n Bizi Ayırana Dek” de bir daha evliliği sorun edenen metinlerden. Oyun boşanmaya karar vermiş bir çiftin boşanmadan bir gün evvel kendileri için düzenlenen bir kutlama partisinin akabinde şekilleniyor. Parti sabahı daha sonrası uyandıklarında gördükleri ceset karşısında evliliklerinin nasıl bu noktaya geldiği sorularına katil kim sorusu da ekleniyor.
Yanlışsız insan mı?
Dünyada milyarlarca insan içinde ruh eşine art sokakta ya da toplamda 10 şahıstan oluşan ofiste rastlamak bir modül gerçeküstü geliyor. Hal bu biçimde olunca düğün yaklaştıkça sanki hakikat insan mı sorusu zihnimizde daha süratli ritimlerle dans etmeye başlar. “SUİT: Düğün Dündü Bugün Bugün” oyunu merkezine gerçek insan sorusunu alarak yol alıyor. Bir otelin suit odasında yeni hayatlarına “merhaba” demeye hazırlanan genç çiftin “doğru insana” bu hazırlıkların ortasında rastlaması TV için en az üç dönemlik dram dizisi kıssası demekken tiyatro için bir güldürüye dönüşebiliyor. Direktörlüğünü Ceyhun Fersoy’un yaptığı oyunda Begüm Öner, Ceyhun Fersoy, Melis İşiten, Sarp Bozkurt ve Şeyda Terzioğlu’nu izliyoruz.
Bir gün aşklar biter
“Tarla Kuşuydu Juliet”, Sheakspeare’in 16. yüzyıldan bu yana aşk denince akla gelen kahramanları Romeo ve Juliet’e farklı bir son hazırlıyor. Çünkü üç günde âşık olup evlenip ölen kahramanlarımız aslında yaşasaydı ve aileleri onlara davullu zurnalı bir düğün yapsaydı aşkları sürer miydi bilemiyoruz. Engin Alkan’ın yönettiği oyun Juliet’i huysuz ve mutsuz bir mesken bayanı Romeo’yu da sıkıcı bir adama dönüşmüş olarak karşımıza çıkarıyor. Evliliklerinde 30 yılı devirmiş Romeo ve Juliet’e şahit olduğumuz oyunda Sevinç Erbulak’ı Juliet, Engin Alkan’ı ise Romeo olarak izliyoruz.
Kaçan kovalanır
Evlilikten bu kadar kelam etmişken dini ve ulusal her türlü bayramda akrabaların sormayı en sevdiği soruyu es geçmek olmaz. Sen ne vakit evleneceksin? Kibarlık gereği “kısmet der” geçiştirir gıcık olduğunu aşikâr etmemek için Tamer Karadağlı üzere yüzünü biçimden hale sokarsın. Bu akrabaların bir de birinci merhaba daha sonrası seni en son lisede görmesine karşın samimiyetten ölecek üzere bekârlığını içine sıkıntı eden arkadaş türevi var ki hangisi daha üzücü karar vermek sıkıntı. Bir arkadaşımızın arkadaşı bize uygun görülmüştür ve tanıştırılmak için bir düğünden daha yeterlisi şüphesiz olamaz. Evrim Alasya ve Emre Kınay “İki Bekâr”da çöpçatanlıkla tanışan çift olarak karşımıza çıkıyor. Oyun yalnız kalmak istemeyen Shanette ile birine bağlanmaktan kaçan Jack’in öyküsünü husus ediyor. Oyunun direktörlüğünü Emre Kınay üstleniyor.