Trabzon’un Akçaabat ilçesinde restore edilen ilçe kütüphanesinde bölge vilayetlerinden gelen gençlerin de iştiraki ile ‘Gençlik Buluşmaları’nın Trabzon ayağını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir müddetdir ziyaret ettiği vilayetlerde gençler ile buluşmaya, onların his ve fikirlerini şahsen kendilerinden dinlemeye uğraş gösterdiğini söylemiş oldu.
Erdoğan, “Açıkça itiraf etmem gerekirse vilayet ziyaretlerimizin en keyifli hakikaten bizleri de coşkuya sevk eden yanı da bu programlarda gençlerle yaptığımız bu buluşmalar oluyor” dedi.
Gençlerle buluşmalarda kendisi uzun uzun konuşmak yerine kısa bir takdimin akabinde gençleri dinlemeye istek ettiğini belirten Erdoğan, konuşması sırasında 18 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiği ile ilgili kilometre taşlarını anlattı, Trabzonlu gençlere başta Karadeniz Kıyı Yolu olmak üzere yapılan yatırımları özetledi.
Gençlere Armetlit Geçidi’ni sordu
Erdoğan, gençlere Giresun’un Keşap ve Espiye ilçeleri içinde bulunan 600 metre rakımdaki virajlarıyla ve dar yollarıyla meşhur bir geçit olan “Armelit Geçidi’ni aranızda bilen var mı?” sorusuna ergenlerden yanıt gelmemesi üzerine bu defa “Burunlu otobüsleri bilen var mı?” diye sordu.
ergenlerden bir daha karşılık gelmemesi üzerine Erdoğan, “Armelit Dağı, yazları babam bizi memlekete Rize’ye getirirdi. Tabi burunlu otobüslerle Rize’ye geliş bir alemdi, Rize’den dönüş bir alemdi. Zira o Armelit Dağından geçerken bir sefer otobüsün camından aşağıya bakamazsın. Zira virajları alırken bile sanki nasıl yuvarlanacak? Virajı alabilecek mi ? diye düşünürdük. Biz ne yaptık işte o Armelit Dağı’nı deldik. Biz orada tünel açtık. Artık bir öbür hoş oldu. Artık tünellerden geçiyorsun ve geçerken de o yemyeşil dağları görüyorsun. Buralara geldik, nereden nereye” sözlerini kullandı.
Sedef Kabaş açıklaması
Erdoğan, kimi vakit kendi yakın arkadaşlarından “Artık eskiyi anlatmasak mı?” serzenişlerini duyduğunu belirterek “oysa nereden geldiğimizi bilemezsek nerede durduğumuzu fark edemeyiz. bu biçimde olunca da nereye gideceğimizi de kestiremeyiz. Üstelik biz eski Türkiye’yi anlatmasak bile eski Türkiye zihniyetinin mensupları sık sık ortaya çıkıp kendilerini aslına bakarsan hatırlatıyorlar. kimi birtakım eserlerimize ve hizmetlerimize karşı sergiledikleri berbat yaklaşımlarla bunu yapıyorlar. birtakım kimi insanlarımızın hak ve özgürlüklerine olan nefretleri göstererek bir daha yapıyorlar. birtakım kimi nasırlaşmış kalplerinin, köhneleşmiş zihinlerinin, zehir saçan lisanlarının eseri hakaretleri ile bunu yapıyorlar.
5. kol faaliyeti elemanı
İşte geçtiğimiz günlerde tam bir 5. kol faaliyeti elemanı olarak çalışan gazeteci kılıklı biri çıktı. Bize ve bizim şahsımızda milletimize ağır hakaretlerde bulundu. Milletimiz de yargımız da bu kişinin terbiyesizliğini yanına kar bırakmadı, gerekeni yerine getirdi. Ama asıl değerli olan bu hakaretin sergilendiği programı yöneten kişinin ve tek parti siyaseti artığı kimi siyasetçilerin hala çıkıp tabir özgürlüğü kılıfı ile yapılan alçaklığı savunmaya kalkmasıdır. meğer bize yapılan hakaret kendilerine söylense dünyayı birbirine katarlar, Tayyip Erdoğan’ın kendisine yapılan hakaret benim için değerli değil. Lakin bu kardeşiniz, ağabeyiniz, bu büyüğünüz her neyse bir makamı temsil ediyor. Bu makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Bu makamı korumak da benim bakılırsavimdir. Cumhurbaşkanlığı makamına bırakın benim sahip çıkmamı ‘Cumhur’ diye tabir ettiğimiz bu millet sahip çıkacaktır” diye konuştu.
“Biz bunların cemaziyelöncedenini epey düzgün biliriz”
“Biz bunların cemaziyelöncedenini güzel biliriz” diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, halinde konuştu.
Konuşmasını sanatçı Servet Kabaklı’nın “Bil Oğlum” türküsünün dizelerini okuyarak sürdüren Erdoğan, “Vakti geldiğinde karşınızdakilerin kimler olduğunu fazlaca âlâ bilin” ikazında bulundu.
KYK yurtlarında internet kotaları artırılıyor
Gençlerle Trabzonspor ve futbol üzerine de sohbet eden Erdoğan, kente kazandırılan spor tesislerini anlattı.
Buluşmada sonrasındasında gençlerin soru ve taleplerini alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin KYK Yurtları’ndaki internet kotalarının kendilerine yetmediğini söylemesi üzerine Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasaploğlu’na seslenerek “Mehmet beyefendi bu yanıt sana yakışır” göndermesinde bulundu.
Kasapoğlu, “aslına bakarsan Cumhurbaşkanımıza mevzuyu arz ettik. İnşallah önümüzdeki devir itibariyle internet kotasıyla ilgili arttırım yapıyoruz” yanıtını verdi. Erdoğan da “Evelallah, inşallah en hoş formuyla internette öğrencilerimizi rahatlatacağız, bugüne kadar olduğu gibi” sözlerini kullandı.
Daha evvel İstanbul’da yaşayan Rizeli bir öğrencinin İstanbul’daki son yaşanan karla çaba çalışmalarına yönelik “Şuan İstanbul’da olan nedir?” sorusuna Erdoğan “Yani İstanbul’da bizden daha sonrakilere kalan bir şey olmadı ki ne yaptıysak biz yaptık. Olmayan bir şey vardı, Sarıyer Kahramanı’nda balık yemek. Zira bizim o denli bir kaygımız yoktu. Bizim tek sıkıntımız İstanbul’un neresinde bir eksik var onları hızla gidermekti” diyerek kendisi ve daha sonrasında bakılırsave gelen AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Liderleri’nin yaptığı hizmetleri anlattı.
“Bunların aşkı ve heyecanı yok”
İstanbul’da metrobüs hizmetinin kendileri ile başladığını vurgulayan Erdoğan, “Şuandaki idare bir metrobüs dahi yapmış değil. halbuki metrobüs olayı sıkıntı bir şey değil. Onun için başka bir sınırı inşa ediyorsunuz, bu hatta da lastikli sistem getiriyorsunuz. Bu sistemde körük ve lastik var, bunlar var. Ya bunu bile yapmaktan bunlar aciz ve düşünün bizim yapmış olduğumuz tünelleri kapatıyor bunlar. örneğin Sancaktepe’de tünel açıldı, aaa bu da baktık bu gitmiş tünelleri kapatıyor. meğer bu tüneller, metro Üsküdar’dan ta oraya kadar insanları rahatlatacaktı. Buna bile fırsat vermediler. Bunların bu biçimde bir aşkı ve heyecanı yok. Marmaray’ı bize zindan ettiler, bizi mahkemeler ile uğraştırdılar. Buna karşın biz 5 yılda burayı bitirdik. Bir de arabaların geçişi ile ilgili bir de Avrasya’yı yapalım, bir de Avrasya tünelini yaptık. Bir de İstanbul’da iki altın bilezik biri şehitler köprüsü biri Fatih Sultan Mehmet. Bir de üçüncü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık. Bu bile bu CHP’lileri rahatsız etti. ‘Adını niçin Yavuz Sultan Selim koydunuz?’ (Karadeniz şivesi ile) Ula Fatih Sultan Mehmed’un isminin olduğu yere Yavuz Sultan Selim yakışmaz mı?” diye konuştu.
“İşletenler artınca telefon numaramı değiştiriyorum”
Rizeli bir öğrencinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şuana kadar cep telefonu numarasını değiştirip değiştirmediği ile ilgili soru üzerine Erdoğan “İşletenlerin sayısı arttığı vakit numarayı mecburen değiştiriyoruz. Artık bakıyor ki bu iş aldı başını gidiyor, çabucak özel kalemin ‘Başkanım bunları değiştirmemiz lazım’ diyor. Zira telefonlar elden ele dolaştığı üzere birde maalesef işletenlerin sayısı arttıkça bizde tabi değiştirmek durumunda kalıyoruz. Bunun haricinde hamdolsun bütün telefon diplomasisini hayli dikkatli hayli hassas kullanmaya çaba ediyoruz” dedi.
Samsunlu olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan isimli Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Siyaset ve Kamu İdaresi Kısmı öğrencisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan diyaloğu gülümseten anlara niye oldu.
Babasının da isminin Ahmet olduğunu söylemesi üzerine Erdoğan, adaşına annesinin ismini sordu. Nebahat karşılığını alması üzerine “Baba ismi Ahmet. Uşağın ismi Recep Tayyip soyadı Erdoğan. Annenin ismi Nebahat orada ayrıldık” demesi gülüşmelere niye oldu.
“Hep dost kazanmanın çabası içerisinde olduk”
Adaşının “Biliyorsunuz şuanda dünyanın gündemi Rusya ve Ukrayna krizi ile alakalı. bu biçimde değerli bir sorunda Türkiye sahiden öncü bir devlet üzere her iki devlet içindeki barış diyalogunu yürütüyor. Bunda değerli olanın önder diplomasınınız olduğunu düşünüyorum. Hatta sizin davetiniz ile birlikte Putin’de yakında ülkemize gelecek. Biz genç kardeşlerinizi sizin dış siyaset stratejinizi anlatır mısınız?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları söylemiş oldu:
“Dış siyaset noktasında bilhassa bizim gayemiz daha epey düşman üretmek değil dost kazanmak. Bugüne kadar da biz gerek yakın komşular olarak Rusya ile gerek Ukrayna ile tabi başka tarafta doğuda İran olsun bunun yanında bilhassa Avrupa ülkeleri ile münasebetlerde olsun daima dost kazanmanın uğraşı içerisinde olduk. Tabi Rusya ile münasebetler tarihinden bu yana bizim bu devrimizdeki kadar sahiden bir dostluk içerisinde yürümedi. Çok daha da değerlisi ticaret hacmi itibariyle de epey önemli bir ticaret hacmine bu vakitte ulaştık. Bunların içerisinde stratejik eserlerde bizim Rusya ile münasebetlerimiz âlâ bir pozisyona geldi. Bunların en kıymetli doğalgaz konusunda şuanda doğalgazla olan münasebetimiz hayli epey ileride derecede. Hele yeni attığımız bir adım biliyorsunuz Rusya ile nükleer güç.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali yapılıyor. Bu da Allah nasip ederse önümüzdeki yıl içerisinde tahminen bu yıla da yetiştirebilirler. 2023’de bu nükleer güç santralini inşallah yapıp oradan üretime geçilecek. Biz kendileri ile bu ortada ikinci bir adımı daha attık. O görüşmeleri yaptık. O da ikinci bir santrale girer miyiz diye. Bunları sayın Putin ile konuştuk. Bu mevzuda da bunun üzerinde çalışalım tahminen ikinci bir nükleer güç santralini bir daha Rusya ile yapma durumumuz da kelam konusu. Bu bir sefer bizi nükleer güç bunun yanında doğalgaz bunlar birbirimize bağlama noktasında fazlaca değerli. Dış siyasetin bana bakılırsa en değerli ayağı da bu.”
“Amerika ile biz aykırı yüz olmak istemiyoruz”
Açıklamalarının devamında S-400 konusuna da değinen Erdoğan, “Diğer taraftan bizim bu S-400 konusu Türkiye ve Rusya içindeki fazlaca kıymetli bir adım. S-400 epeyce kıymetli bir savunma sistemi. S-400’leri aldığımız andan itibaren aslına bakarsanız bunu biliyorsunuz milletlerarası topluluk önemli manada rahatsız oldu. Başta Amerika ‘işte almayın, biz size şöyleki yaparız, bu biçimde yaparız” dediler. Biz de kusura bakmayın bu karar bizim sonucumızdır ve biz bu sonucumızı verdik. Rusya ile anlaştık ve NATO noktasında da bu iş rastgele bir olumsuzluk meydana getirmiyor.
Zira NATO ülkelerinin her biri silahlanmada silahlarını kendi sonucunı vermek suretiyle alır ve bizde bu sonucumızı verdik. bu türlü aldık. Tabi Amerika olarak siz bize maalesef parasını verdiğimiz biçimde vermediğiniz eserler var bunların ortasında en değerlisi de F-35. F-35 ile ilgili biz Amerika’ya 1 milyar 450 milyon dolar ödeme yaptık. Ancak bize vermeleri gereken F-35’leri vermediler. Hala oyalıyorlar. Şuanda kendileri Savunma Bakanlığımız kimi görüşmeler yapmak suretiyle bu sorunu çözelim diyoruz. Zira Amerika ile biz zıt yüz olmak istemiyoruz. Zira biroldukca alanda kendileri ile attığımız adımlar var.
Bununla ilgili Savunma Bakanlığımız muhatabı ile bu çalışmayı sürdürüyor. Gerekli F-16’ların modernizasyonu yahut yeni kimi F-16’lar bize vermek suretiyle bunu da çözmenin çabası içerisinde olacağız. Tabi bu ortada Şubat’ın 3 yahut 4’ünde bir Ukrayna ziyaretim olacak. Ukrayna ile yüksek seviyede stratejik kurul toplantısı için inşallah günübirlik bir Ukrayna’ya gideceğiz. Akabinde da sayın Putin’in bize bir ziyareti olacak. Bizim tabi bütün kaygımız Ukrayna ile Rusya içindeki bu külfetin giderilmesi. Bu mevzuda daima konuşulan savaş filan biz Rusya ve Ukrayna içinde bu biçimde bir savaşın olmasını asla dilek etmiyoruz. Bu bölge için hayra alamet bir gelişme değildir.
Bir NATO ülkesi olarak ta bu biçimde bir şeyi istemiyoruz, kabullenmiyoruz. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg o da aslına bakarsan açıklamaları ile bizimde önümüzü açmış oluyor. Temennim odur ki inşallah bunu da barış ile çözmüş oluruz” sözlerini kullandı.
Verdiği karşılığın akabinde Erdoğan, adaşı tarafınca birlikte 2002 yılında çekildiği fotoğrafın kendisine gösterilmesi üzerine “4 yaşındaki iken babasının kucağından gelmiş benim kucağıma. Aferin anılara yeterli sahip çıkıyorsun” diyerek gence teşekkür etti.
“Bizim arkadaşlar bu biçimde bir vakitte balıkçı restoranına gidip kafayı bulmazlar”
Bir kız öğrencinin “Kar fırtınasının yaşandığı gün balıkçıya giden AK Partili bir belediye lideri olsaydı reaksiyonunuz ne olurdu?” sorusu üzerine Erdoğan “Şunu epey rahat gönül huzuru ile söyleyebilirim. Bizim bu nazaranvlere getirdiğimiz arkadaşlar bu biçimde bir vakitte kalkıp da bir balıkçı restoranda gidip orada kafayı bulmaz. esasen biz arkadaşlarımızı seçerken, bu cins vazifelere getirirken buralarda seçiciyiz. Onun kederi ne olacak yalnızca hizmet olacak. Zira her vakit konuşmalarımızda benim söylemiş olduğim bir şey var. Biz bu milleti efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik diyoruz. Bırakın yalnızca karı, karın haricinde da meydanda yok. Sarsıntı oluyor zelzelede neredeyiz arazideyiz. Bingöl sarsıntısı oldu gece yarısı arkadaşlarımla birlikte Bingöl’deydik. Simav sarsıntısı oldu birebir biçimde. Van’da bütün oradaki yıkımlar bitene kadar ilgili arkadaşlarım bakanlarımızla birlikte Van’daydık. Bunlar bakıyorsun afetler oldu, bunlar meydanda yok. İstanbul’u sel bastı beyefendi Bodrum’da. Bunlarda hayat bu biçimde devam ediyor. Burada neyi anlatacaksın. Fakat Genel Liderin bunlara yönelik en ufak bir operasyonu yok. Bizim bir sefer bu cins beşerlerle yürümeyiz. Gereği her neyse onu yaparız. Bunlarla ilgili konuşmak bile bize zül geliyor. Ancak artık diyoruz ki ya sabır inşallah 2023, 2024’de benim milletim gereğini yapar diyoruz” yanıtını verdi.
“Eren” sinemasının müziğini seslendiren öğrenciyi canlı dinledi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kesişme; Güzel ki varsın Eren” sineması ile ilgili Akçaabat Hoş Sanatlar Lisesi Müzik Kısmı öğrencisi Ceren Ece Öksüz’ün kendisine yönelttiği “Nasıl buldunuz?” sorusu üzerine sözlerini kullandı.
Soruyu soran lise öğrencisi Ceren Ece Öksüz, sinemanın müziğini kendisinin seslendirdiğini söylemesi üzerine Erdoğan, şarkıyı söylemesini istedi. Liseli öğrenci kız sinemanın müziği olan ve yöredeki bayanları imece yöntemi çalışırken seslendirdikleri “He Yamo” türküsünü seslendirdi.
Erdoğan’dan öğrencilere nar ve portakal karşımı tavsiyesi
Erdoğan, son olarak “Koliva” isimli müzik kümesi üyeleri ile sohbet ederek müziklerini dinledi. Erdoğan, söylenen müziklerde geçen nar ile ilgili olarak ise öğrencilere “Ben size bir tavsiyede bulunayım. Şu mevsimde nar ile portakalı miks ederek içmenizde yarar var. Biliyorsunuz nar antioksidandır, portakal büsbütün C vitaminidir” bilgisini paylaştı.
Erdoğan, “Açıkça itiraf etmem gerekirse vilayet ziyaretlerimizin en keyifli hakikaten bizleri de coşkuya sevk eden yanı da bu programlarda gençlerle yaptığımız bu buluşmalar oluyor” dedi.
Gençlerle buluşmalarda kendisi uzun uzun konuşmak yerine kısa bir takdimin akabinde gençleri dinlemeye istek ettiğini belirten Erdoğan, konuşması sırasında 18 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiği ile ilgili kilometre taşlarını anlattı, Trabzonlu gençlere başta Karadeniz Kıyı Yolu olmak üzere yapılan yatırımları özetledi.
Gençlere Armetlit Geçidi’ni sordu
Erdoğan, gençlere Giresun’un Keşap ve Espiye ilçeleri içinde bulunan 600 metre rakımdaki virajlarıyla ve dar yollarıyla meşhur bir geçit olan “Armelit Geçidi’ni aranızda bilen var mı?” sorusuna ergenlerden yanıt gelmemesi üzerine bu defa “Burunlu otobüsleri bilen var mı?” diye sordu.
ergenlerden bir daha karşılık gelmemesi üzerine Erdoğan, “Armelit Dağı, yazları babam bizi memlekete Rize’ye getirirdi. Tabi burunlu otobüslerle Rize’ye geliş bir alemdi, Rize’den dönüş bir alemdi. Zira o Armelit Dağından geçerken bir sefer otobüsün camından aşağıya bakamazsın. Zira virajları alırken bile sanki nasıl yuvarlanacak? Virajı alabilecek mi ? diye düşünürdük. Biz ne yaptık işte o Armelit Dağı’nı deldik. Biz orada tünel açtık. Artık bir öbür hoş oldu. Artık tünellerden geçiyorsun ve geçerken de o yemyeşil dağları görüyorsun. Buralara geldik, nereden nereye” sözlerini kullandı.
Sedef Kabaş açıklaması
Erdoğan, kimi vakit kendi yakın arkadaşlarından “Artık eskiyi anlatmasak mı?” serzenişlerini duyduğunu belirterek “oysa nereden geldiğimizi bilemezsek nerede durduğumuzu fark edemeyiz. bu biçimde olunca da nereye gideceğimizi de kestiremeyiz. Üstelik biz eski Türkiye’yi anlatmasak bile eski Türkiye zihniyetinin mensupları sık sık ortaya çıkıp kendilerini aslına bakarsan hatırlatıyorlar. kimi birtakım eserlerimize ve hizmetlerimize karşı sergiledikleri berbat yaklaşımlarla bunu yapıyorlar. birtakım kimi insanlarımızın hak ve özgürlüklerine olan nefretleri göstererek bir daha yapıyorlar. birtakım kimi nasırlaşmış kalplerinin, köhneleşmiş zihinlerinin, zehir saçan lisanlarının eseri hakaretleri ile bunu yapıyorlar.
5. kol faaliyeti elemanı
İşte geçtiğimiz günlerde tam bir 5. kol faaliyeti elemanı olarak çalışan gazeteci kılıklı biri çıktı. Bize ve bizim şahsımızda milletimize ağır hakaretlerde bulundu. Milletimiz de yargımız da bu kişinin terbiyesizliğini yanına kar bırakmadı, gerekeni yerine getirdi. Ama asıl değerli olan bu hakaretin sergilendiği programı yöneten kişinin ve tek parti siyaseti artığı kimi siyasetçilerin hala çıkıp tabir özgürlüğü kılıfı ile yapılan alçaklığı savunmaya kalkmasıdır. meğer bize yapılan hakaret kendilerine söylense dünyayı birbirine katarlar, Tayyip Erdoğan’ın kendisine yapılan hakaret benim için değerli değil. Lakin bu kardeşiniz, ağabeyiniz, bu büyüğünüz her neyse bir makamı temsil ediyor. Bu makam Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Bu makamı korumak da benim bakılırsavimdir. Cumhurbaşkanlığı makamına bırakın benim sahip çıkmamı ‘Cumhur’ diye tabir ettiğimiz bu millet sahip çıkacaktır” diye konuştu.
“Biz bunların cemaziyelöncedenini epey düzgün biliriz”
“Biz bunların cemaziyelöncedenini güzel biliriz” diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, halinde konuştu.
Konuşmasını sanatçı Servet Kabaklı’nın “Bil Oğlum” türküsünün dizelerini okuyarak sürdüren Erdoğan, “Vakti geldiğinde karşınızdakilerin kimler olduğunu fazlaca âlâ bilin” ikazında bulundu.
KYK yurtlarında internet kotaları artırılıyor
Gençlerle Trabzonspor ve futbol üzerine de sohbet eden Erdoğan, kente kazandırılan spor tesislerini anlattı.
Buluşmada sonrasındasında gençlerin soru ve taleplerini alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin KYK Yurtları’ndaki internet kotalarının kendilerine yetmediğini söylemesi üzerine Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasaploğlu’na seslenerek “Mehmet beyefendi bu yanıt sana yakışır” göndermesinde bulundu.
Kasapoğlu, “aslına bakarsan Cumhurbaşkanımıza mevzuyu arz ettik. İnşallah önümüzdeki devir itibariyle internet kotasıyla ilgili arttırım yapıyoruz” yanıtını verdi. Erdoğan da “Evelallah, inşallah en hoş formuyla internette öğrencilerimizi rahatlatacağız, bugüne kadar olduğu gibi” sözlerini kullandı.
Daha evvel İstanbul’da yaşayan Rizeli bir öğrencinin İstanbul’daki son yaşanan karla çaba çalışmalarına yönelik “Şuan İstanbul’da olan nedir?” sorusuna Erdoğan “Yani İstanbul’da bizden daha sonrakilere kalan bir şey olmadı ki ne yaptıysak biz yaptık. Olmayan bir şey vardı, Sarıyer Kahramanı’nda balık yemek. Zira bizim o denli bir kaygımız yoktu. Bizim tek sıkıntımız İstanbul’un neresinde bir eksik var onları hızla gidermekti” diyerek kendisi ve daha sonrasında bakılırsave gelen AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Liderleri’nin yaptığı hizmetleri anlattı.
“Bunların aşkı ve heyecanı yok”
İstanbul’da metrobüs hizmetinin kendileri ile başladığını vurgulayan Erdoğan, “Şuandaki idare bir metrobüs dahi yapmış değil. halbuki metrobüs olayı sıkıntı bir şey değil. Onun için başka bir sınırı inşa ediyorsunuz, bu hatta da lastikli sistem getiriyorsunuz. Bu sistemde körük ve lastik var, bunlar var. Ya bunu bile yapmaktan bunlar aciz ve düşünün bizim yapmış olduğumuz tünelleri kapatıyor bunlar. örneğin Sancaktepe’de tünel açıldı, aaa bu da baktık bu gitmiş tünelleri kapatıyor. meğer bu tüneller, metro Üsküdar’dan ta oraya kadar insanları rahatlatacaktı. Buna bile fırsat vermediler. Bunların bu biçimde bir aşkı ve heyecanı yok. Marmaray’ı bize zindan ettiler, bizi mahkemeler ile uğraştırdılar. Buna karşın biz 5 yılda burayı bitirdik. Bir de arabaların geçişi ile ilgili bir de Avrasya’yı yapalım, bir de Avrasya tünelini yaptık. Bir de İstanbul’da iki altın bilezik biri şehitler köprüsü biri Fatih Sultan Mehmet. Bir de üçüncü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık. Bu bile bu CHP’lileri rahatsız etti. ‘Adını niçin Yavuz Sultan Selim koydunuz?’ (Karadeniz şivesi ile) Ula Fatih Sultan Mehmed’un isminin olduğu yere Yavuz Sultan Selim yakışmaz mı?” diye konuştu.
“İşletenler artınca telefon numaramı değiştiriyorum”
Rizeli bir öğrencinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şuana kadar cep telefonu numarasını değiştirip değiştirmediği ile ilgili soru üzerine Erdoğan “İşletenlerin sayısı arttığı vakit numarayı mecburen değiştiriyoruz. Artık bakıyor ki bu iş aldı başını gidiyor, çabucak özel kalemin ‘Başkanım bunları değiştirmemiz lazım’ diyor. Zira telefonlar elden ele dolaştığı üzere birde maalesef işletenlerin sayısı arttıkça bizde tabi değiştirmek durumunda kalıyoruz. Bunun haricinde hamdolsun bütün telefon diplomasisini hayli dikkatli hayli hassas kullanmaya çaba ediyoruz” dedi.
Samsunlu olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan isimli Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Siyaset ve Kamu İdaresi Kısmı öğrencisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan diyaloğu gülümseten anlara niye oldu.
Babasının da isminin Ahmet olduğunu söylemesi üzerine Erdoğan, adaşına annesinin ismini sordu. Nebahat karşılığını alması üzerine “Baba ismi Ahmet. Uşağın ismi Recep Tayyip soyadı Erdoğan. Annenin ismi Nebahat orada ayrıldık” demesi gülüşmelere niye oldu.
“Hep dost kazanmanın çabası içerisinde olduk”
Adaşının “Biliyorsunuz şuanda dünyanın gündemi Rusya ve Ukrayna krizi ile alakalı. bu biçimde değerli bir sorunda Türkiye sahiden öncü bir devlet üzere her iki devlet içindeki barış diyalogunu yürütüyor. Bunda değerli olanın önder diplomasınınız olduğunu düşünüyorum. Hatta sizin davetiniz ile birlikte Putin’de yakında ülkemize gelecek. Biz genç kardeşlerinizi sizin dış siyaset stratejinizi anlatır mısınız?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları söylemiş oldu:
“Dış siyaset noktasında bilhassa bizim gayemiz daha epey düşman üretmek değil dost kazanmak. Bugüne kadar da biz gerek yakın komşular olarak Rusya ile gerek Ukrayna ile tabi başka tarafta doğuda İran olsun bunun yanında bilhassa Avrupa ülkeleri ile münasebetlerde olsun daima dost kazanmanın uğraşı içerisinde olduk. Tabi Rusya ile münasebetler tarihinden bu yana bizim bu devrimizdeki kadar sahiden bir dostluk içerisinde yürümedi. Çok daha da değerlisi ticaret hacmi itibariyle de epey önemli bir ticaret hacmine bu vakitte ulaştık. Bunların içerisinde stratejik eserlerde bizim Rusya ile münasebetlerimiz âlâ bir pozisyona geldi. Bunların en kıymetli doğalgaz konusunda şuanda doğalgazla olan münasebetimiz hayli epey ileride derecede. Hele yeni attığımız bir adım biliyorsunuz Rusya ile nükleer güç.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali yapılıyor. Bu da Allah nasip ederse önümüzdeki yıl içerisinde tahminen bu yıla da yetiştirebilirler. 2023’de bu nükleer güç santralini inşallah yapıp oradan üretime geçilecek. Biz kendileri ile bu ortada ikinci bir adımı daha attık. O görüşmeleri yaptık. O da ikinci bir santrale girer miyiz diye. Bunları sayın Putin ile konuştuk. Bu mevzuda da bunun üzerinde çalışalım tahminen ikinci bir nükleer güç santralini bir daha Rusya ile yapma durumumuz da kelam konusu. Bu bir sefer bizi nükleer güç bunun yanında doğalgaz bunlar birbirimize bağlama noktasında fazlaca değerli. Dış siyasetin bana bakılırsa en değerli ayağı da bu.”
“Amerika ile biz aykırı yüz olmak istemiyoruz”
Açıklamalarının devamında S-400 konusuna da değinen Erdoğan, “Diğer taraftan bizim bu S-400 konusu Türkiye ve Rusya içindeki fazlaca kıymetli bir adım. S-400 epeyce kıymetli bir savunma sistemi. S-400’leri aldığımız andan itibaren aslına bakarsanız bunu biliyorsunuz milletlerarası topluluk önemli manada rahatsız oldu. Başta Amerika ‘işte almayın, biz size şöyleki yaparız, bu biçimde yaparız” dediler. Biz de kusura bakmayın bu karar bizim sonucumızdır ve biz bu sonucumızı verdik. Rusya ile anlaştık ve NATO noktasında da bu iş rastgele bir olumsuzluk meydana getirmiyor.
Zira NATO ülkelerinin her biri silahlanmada silahlarını kendi sonucunı vermek suretiyle alır ve bizde bu sonucumızı verdik. bu türlü aldık. Tabi Amerika olarak siz bize maalesef parasını verdiğimiz biçimde vermediğiniz eserler var bunların ortasında en değerlisi de F-35. F-35 ile ilgili biz Amerika’ya 1 milyar 450 milyon dolar ödeme yaptık. Ancak bize vermeleri gereken F-35’leri vermediler. Hala oyalıyorlar. Şuanda kendileri Savunma Bakanlığımız kimi görüşmeler yapmak suretiyle bu sorunu çözelim diyoruz. Zira Amerika ile biz zıt yüz olmak istemiyoruz. Zira biroldukca alanda kendileri ile attığımız adımlar var.
Bununla ilgili Savunma Bakanlığımız muhatabı ile bu çalışmayı sürdürüyor. Gerekli F-16’ların modernizasyonu yahut yeni kimi F-16’lar bize vermek suretiyle bunu da çözmenin çabası içerisinde olacağız. Tabi bu ortada Şubat’ın 3 yahut 4’ünde bir Ukrayna ziyaretim olacak. Ukrayna ile yüksek seviyede stratejik kurul toplantısı için inşallah günübirlik bir Ukrayna’ya gideceğiz. Akabinde da sayın Putin’in bize bir ziyareti olacak. Bizim tabi bütün kaygımız Ukrayna ile Rusya içindeki bu külfetin giderilmesi. Bu mevzuda daima konuşulan savaş filan biz Rusya ve Ukrayna içinde bu biçimde bir savaşın olmasını asla dilek etmiyoruz. Bu bölge için hayra alamet bir gelişme değildir.
Bir NATO ülkesi olarak ta bu biçimde bir şeyi istemiyoruz, kabullenmiyoruz. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg o da aslına bakarsan açıklamaları ile bizimde önümüzü açmış oluyor. Temennim odur ki inşallah bunu da barış ile çözmüş oluruz” sözlerini kullandı.
Verdiği karşılığın akabinde Erdoğan, adaşı tarafınca birlikte 2002 yılında çekildiği fotoğrafın kendisine gösterilmesi üzerine “4 yaşındaki iken babasının kucağından gelmiş benim kucağıma. Aferin anılara yeterli sahip çıkıyorsun” diyerek gence teşekkür etti.
“Bizim arkadaşlar bu biçimde bir vakitte balıkçı restoranına gidip kafayı bulmazlar”
Bir kız öğrencinin “Kar fırtınasının yaşandığı gün balıkçıya giden AK Partili bir belediye lideri olsaydı reaksiyonunuz ne olurdu?” sorusu üzerine Erdoğan “Şunu epey rahat gönül huzuru ile söyleyebilirim. Bizim bu nazaranvlere getirdiğimiz arkadaşlar bu biçimde bir vakitte kalkıp da bir balıkçı restoranda gidip orada kafayı bulmaz. esasen biz arkadaşlarımızı seçerken, bu cins vazifelere getirirken buralarda seçiciyiz. Onun kederi ne olacak yalnızca hizmet olacak. Zira her vakit konuşmalarımızda benim söylemiş olduğim bir şey var. Biz bu milleti efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik diyoruz. Bırakın yalnızca karı, karın haricinde da meydanda yok. Sarsıntı oluyor zelzelede neredeyiz arazideyiz. Bingöl sarsıntısı oldu gece yarısı arkadaşlarımla birlikte Bingöl’deydik. Simav sarsıntısı oldu birebir biçimde. Van’da bütün oradaki yıkımlar bitene kadar ilgili arkadaşlarım bakanlarımızla birlikte Van’daydık. Bunlar bakıyorsun afetler oldu, bunlar meydanda yok. İstanbul’u sel bastı beyefendi Bodrum’da. Bunlarda hayat bu biçimde devam ediyor. Burada neyi anlatacaksın. Fakat Genel Liderin bunlara yönelik en ufak bir operasyonu yok. Bizim bir sefer bu cins beşerlerle yürümeyiz. Gereği her neyse onu yaparız. Bunlarla ilgili konuşmak bile bize zül geliyor. Ancak artık diyoruz ki ya sabır inşallah 2023, 2024’de benim milletim gereğini yapar diyoruz” yanıtını verdi.
“Eren” sinemasının müziğini seslendiren öğrenciyi canlı dinledi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kesişme; Güzel ki varsın Eren” sineması ile ilgili Akçaabat Hoş Sanatlar Lisesi Müzik Kısmı öğrencisi Ceren Ece Öksüz’ün kendisine yönelttiği “Nasıl buldunuz?” sorusu üzerine sözlerini kullandı.
Soruyu soran lise öğrencisi Ceren Ece Öksüz, sinemanın müziğini kendisinin seslendirdiğini söylemesi üzerine Erdoğan, şarkıyı söylemesini istedi. Liseli öğrenci kız sinemanın müziği olan ve yöredeki bayanları imece yöntemi çalışırken seslendirdikleri “He Yamo” türküsünü seslendirdi.
Erdoğan’dan öğrencilere nar ve portakal karşımı tavsiyesi
Erdoğan, son olarak “Koliva” isimli müzik kümesi üyeleri ile sohbet ederek müziklerini dinledi. Erdoğan, söylenen müziklerde geçen nar ile ilgili olarak ise öğrencilere “Ben size bir tavsiyede bulunayım. Şu mevsimde nar ile portakalı miks ederek içmenizde yarar var. Biliyorsunuz nar antioksidandır, portakal büsbütün C vitaminidir” bilgisini paylaştı.