Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Bölge Başekonomisti Roger Kelly EBRD’nin bölgesel büyüme raporu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bloomberg HT yayınına katılan Kelly, 2022 Türkiye büyümesi için iddialarında büyük artış olduğunu söylemiş oldu.
Kelly kelamlarına şu biçimde devam etti:
“2022 Türkiye büyüme beklentisini yüzde 2’den yüzde 4,5’e çıkardık. Aslında fazlaca büyük bir artış oldu. 2023’te bölgesel olarak iddiamızı aşağı istikametli yüzde 4,7’den yüzde 3’e revize ettik. 2023 Türkiye kestirimini değiştirmedik. 2023’te Türkiye’de yüzde 3,5 büyüme bekliyoruz. 2022 varsayımında değişiklik yapmamızın niçini tüketimin seyri. Enflasyonun yüzde 80 bulunmasına karşın beşerler hâlâ harcama yapmaya devam ediyor. Bunu aslında önden yüklemeli tüketim olarak görüyoruz. Hükümet de hane halkı satın alma gücünü desteklemeye çalışıyor. Biliyorsunuz minimum fiyat ve emekli maaşları arttı, bu türlü devam etmesini bekliyoruz. Hükümetin daha fazla bütçesi olduğunu düşünüyoruz. Hükümetin dayanağının devam edeceğini düşünüyoruz önümüzdeki seçimlerden dolayı insanların harcama yapması hükümete yararlı olacaktır”
“TL’nin bedel kaybından kamu finansmanı pek olumsuz etkilenebilir”
Türk lirasında hayli büyük bir paha kaybı olduğunun altını çizen Kelly, “Halihazırda yüzde 80’in üzerinde enflasyon var. Cari açığın da arttığını gördük. Ortodoks olmayan bir politik ortam var. Negatif gerçek siyaset faizi var. Bunların hepsi Türk lirası üzerinde baskı oluşturuyor. Türk Lirası daha da paha kaybı yaşarsa bunun natürel ki telafi edilmesi gerekir ve kamu finansmanı bundan pek olumsuz etkilenebilir” dedi.
“Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu devasa yükseklikte”
TL’nin bedel kaybını engellemek için birfazlaca değişiklik yapıldığını ve bu değişikliklerin etkisinin vakit içinde anlaşılacağını da kelamlarına ekleyen Kelly, “örneğin mecburî karşılıklarda değişiklik oluyor. Birfazlaca değişiklik yapılıyor. Bu da bankaları etkileyebilecek bir şey. Ödemeler istikrarına baktığımız vakit Türkiye’nin kısa vadede dış borcu devasa yükseklikte, yaklaşık olarak 180 milyar dolar. Baktığımız vakit da 15 milyar dolar bir rezerv var. Türk lirasındaki kıymet kaybı epeyce büyük bir risk olacaktır” dedi.
“Rusya ile ticaretin artması Türkiye’nin Batı ile bağlarını zorlayabilir”
Avrupa’da yaşanacak bir resesyonun Türkiye’yi de tesiri altına alabileceğini belirten Başekonomist Kelly kelamlarına şöyleki devam etti:
Avrupa’da neler olduğu epey değerli. Türkiye’nin ihracatının yüzde 40’ı Avrupa’ya gidiyor. Avrupa iktisadında aşağı istikametli bir gidiş olursa bu direkt Türkiye’nin ihracatını etkileyecektir. Bu da makro ekonomik dengesizlik yaratabilir. Türkiye’nin ihracatının yüzde 4’ü Rusya’ya. Bu, büyük bir oran değil. Rusya ile olan ticaretin artması Batı ile olan alakaları zorlayabilir. Çok epey dikkatli bir biçimde ele alınması gereken bir bahis olduğunu düşünüyorum.
“Mir şu an bireyleri etkiliyor, muhakkak bir noktaya kadar ticareti etkiler”
Mir sistemi hakkında da kanılarını paylaşan Kelly, “Bunun büsbütün bir sorun olarak görülmesi gerektiğine emin değilim. Batı Rusya’nın yaptırımlardan kaçmaması için Türkiye’ye baskı uyguluyorlardı. Türkiye’nin güç alması gerekecektir bunun da Türkiye iktisadı üzerinde tesirli olacağını düşünüyoruz. Mir sisteminden çekilmenin tesirini görmemiz gerekiyor lakin Mir ödeme sistemi bireyleri etkiliyor, belirli bir noktaya kadar ticareti nasıl tesirler, görmemiz gerekecek” dedi.
Kelly kelamlarına şu biçimde devam etti:
“2022 Türkiye büyüme beklentisini yüzde 2’den yüzde 4,5’e çıkardık. Aslında fazlaca büyük bir artış oldu. 2023’te bölgesel olarak iddiamızı aşağı istikametli yüzde 4,7’den yüzde 3’e revize ettik. 2023 Türkiye kestirimini değiştirmedik. 2023’te Türkiye’de yüzde 3,5 büyüme bekliyoruz. 2022 varsayımında değişiklik yapmamızın niçini tüketimin seyri. Enflasyonun yüzde 80 bulunmasına karşın beşerler hâlâ harcama yapmaya devam ediyor. Bunu aslında önden yüklemeli tüketim olarak görüyoruz. Hükümet de hane halkı satın alma gücünü desteklemeye çalışıyor. Biliyorsunuz minimum fiyat ve emekli maaşları arttı, bu türlü devam etmesini bekliyoruz. Hükümetin daha fazla bütçesi olduğunu düşünüyoruz. Hükümetin dayanağının devam edeceğini düşünüyoruz önümüzdeki seçimlerden dolayı insanların harcama yapması hükümete yararlı olacaktır”
“TL’nin bedel kaybından kamu finansmanı pek olumsuz etkilenebilir”
Türk lirasında hayli büyük bir paha kaybı olduğunun altını çizen Kelly, “Halihazırda yüzde 80’in üzerinde enflasyon var. Cari açığın da arttığını gördük. Ortodoks olmayan bir politik ortam var. Negatif gerçek siyaset faizi var. Bunların hepsi Türk lirası üzerinde baskı oluşturuyor. Türk Lirası daha da paha kaybı yaşarsa bunun natürel ki telafi edilmesi gerekir ve kamu finansmanı bundan pek olumsuz etkilenebilir” dedi.
“Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu devasa yükseklikte”
TL’nin bedel kaybını engellemek için birfazlaca değişiklik yapıldığını ve bu değişikliklerin etkisinin vakit içinde anlaşılacağını da kelamlarına ekleyen Kelly, “örneğin mecburî karşılıklarda değişiklik oluyor. Birfazlaca değişiklik yapılıyor. Bu da bankaları etkileyebilecek bir şey. Ödemeler istikrarına baktığımız vakit Türkiye’nin kısa vadede dış borcu devasa yükseklikte, yaklaşık olarak 180 milyar dolar. Baktığımız vakit da 15 milyar dolar bir rezerv var. Türk lirasındaki kıymet kaybı epeyce büyük bir risk olacaktır” dedi.
“Rusya ile ticaretin artması Türkiye’nin Batı ile bağlarını zorlayabilir”
Avrupa’da yaşanacak bir resesyonun Türkiye’yi de tesiri altına alabileceğini belirten Başekonomist Kelly kelamlarına şöyleki devam etti:
Avrupa’da neler olduğu epey değerli. Türkiye’nin ihracatının yüzde 40’ı Avrupa’ya gidiyor. Avrupa iktisadında aşağı istikametli bir gidiş olursa bu direkt Türkiye’nin ihracatını etkileyecektir. Bu da makro ekonomik dengesizlik yaratabilir. Türkiye’nin ihracatının yüzde 4’ü Rusya’ya. Bu, büyük bir oran değil. Rusya ile olan ticaretin artması Batı ile olan alakaları zorlayabilir. Çok epey dikkatli bir biçimde ele alınması gereken bir bahis olduğunu düşünüyorum.
“Mir şu an bireyleri etkiliyor, muhakkak bir noktaya kadar ticareti etkiler”
Mir sistemi hakkında da kanılarını paylaşan Kelly, “Bunun büsbütün bir sorun olarak görülmesi gerektiğine emin değilim. Batı Rusya’nın yaptırımlardan kaçmaması için Türkiye’ye baskı uyguluyorlardı. Türkiye’nin güç alması gerekecektir bunun da Türkiye iktisadı üzerinde tesirli olacağını düşünüyoruz. Mir sisteminden çekilmenin tesirini görmemiz gerekiyor lakin Mir ödeme sistemi bireyleri etkiliyor, belirli bir noktaya kadar ticareti nasıl tesirler, görmemiz gerekecek” dedi.