CatWalk
New member
İhsan Dindar – milliyet.com.tr / [email protected]
Pandemi günleriniz nasıl geçiyor? Salgın sürecinin size öğrettiği bir şey oldu mu?
Ne grubum ne de ben pandemiyi kollarımızı kavuşturarak atlattık. Önümüze çıkan yeni projeler için her zamankinden daha epeyce çalışmaya, zorlamaya devam ettik. Yedi yıldır üzerinde çalıştığımız yeni projemizi, yılın ilerleyen vakit içinderında yayınlamadan evvel bir kere daha üzerinden geçme fırsatımız oldu.. Pandemide ve öbür tüm olağanüstü hallerde gerçekte kim olduğumuzu, ne kadar ileri gidebileceğimizi ve kırılma noktamızın nerede olduğunu öğrenebildik. Yalnızca bu değil öbür tüm vakit içinderda da insanlığın karşı karşıya olduğu birfazlaca sorunu çözmek için daha fazla gayret ve güç gerektiriyor. Bu sıkıntılara ne kadar meydan okuyoruz o farklı bir mevzu.
Geçtiğimiz haftalarda Jedna Dan, Jedna Noć isimli yeni teklinizi yayımladınız. Birinci notalarını duyunca bir “back to basic” dedim bu müzik için. Bir süredir yayınladığınız müziklerden daha farklı bir ruhu var üzere?
Seyircilerin yazılı ve kelamlı reaksiyonlarının yanı sıra her taraftan aldığım gerçek his patlamasından etkilendiğimi dürüstçe söyleyebilirim. Şarkıyı neredeyse üç yıl evvel epey emsal bir duygusal patlama sırasında yazdım ve artık, üzerinde üç yıldan fazla çalıştıktan daha sonra, müziğin gün ışığını görme vakti geldi. Çıkış duyurusunda da söylemiş olduğim üzere, bu şimdiye kadar şahit olduğum en şaşırtan hadiselerden birinden esinlenen, asla kaybolmayan aşk hakkında bir müzik.
Pekala pandemi sürecinde 6 yıllık bir ortanın akabinde yeni müziklerinizi peyderpey yayınlamayı sürdürüyorsunuz? Bundan daha sonraki süreçte nasıl çalışmalar bekliyor bizi?
Yeni müziklerimle dinleyicilerimi memnun ettiğim sürece muharrir, icracı, üretimci olarak bu da beni keyifli ediyor. Hayranlarımla paylaşmaktan büyük heyecan duyduğum albümü yayınlamadan evvel önümüzde daha birfazlaca müzik var.
Albüme giden yolda müziklerinizi nelerden ilham alarak yazdınız? Meskene kapanmak zorunda kalmak ve öbür kısıtlamalar sanatınızı etkiledi mi?
Koronavirüs pandemisi sırasında hayatımızdaki en kıymetli şeylerden kimilerinden vazgeçmek zorunda kaldık. Lakin artık bu durum hakkında pasif olmaktan vazgeçmenin vakti geldi. Benim için her vakit kendime bakmak, sorumluluklarımı görmek ve her insanın kendi kararlarından sorumlu olduğunu anlamak için güzel bir vakittir. Vaktimiz ve gücümüzle ne yaptığımız her vakit kendi seçimimizdir. Her vakit güçlü vakit içinderda, birbirimize el uzatmak gerekir ve bunu yapmanın tek yolu da en yeterli bildiğimiz şeyi yapmaya devam etmek. Yeni müziklerle vermek istediğim iletilerden biri de buydu.
Senidah ile birlikte gerçekleştirdiğiniz bir önceki single çalışmanız da oldukça ses getirmişti. Geçmişte Vesna Zmijanac, Zeljko Joksimovic, Ivana Banfic üzere çok önemli isimlerle de çalışmış biri olarak yeni nesilden ilgiliyle takip ettiğiniz kimler var?
Bahsedilen tüm işbirliklerinde, her vakit konuşabileceğim bir ruh arkadaşı aradım. bir arada çalıştığım bu kıymetli sanatkarların bana yeni bir şey getirmesi için hem de benimkinden hem misal tıpkı vakitte farklı bir güce sahip olması gerekiyordu. Ortada bir zihnimizi tazelememiz gerekiyor ve dürüstçe söyleyebilirim ki, hem Senidah ile olan müzik birebir vakitte öbür işbirlikleri hayatıma büyük bir ferahlık kattı. Ne vakit bu biçimde bir “tazeleme” fırsatı olsa, bunu kabul etmekten her vakit memnuniyet duyarım.
80’lerde Merlin kümesi ile başlayan müzikal seyahatiniz bu biçimdelar geniş kitleler tarafınca dinlenen Yugo-Rock türünde pek çok başyapıtı ortaya çıkardı. Solo mesleğinizde de bu devam etti. Müzikal seyahatinizi asla sona ermeyecek bir arayış olarak nitelendirebilir miyiz?
Daima yeni şeyler deneyerek kendime sadık kalıyorum. Mesleksel merakım ve deneylerimde neredeyse yorulmuyorum. Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanda birlikte yeni projeler üretmeye takım arkadaşları aramaya çalışıyorum.
“İşimde umut buluyorum “
Bundan 30 yıl önce bir bütün olan ülkenin vatandaşlarıydık ikimiz de. Siz Bosna’dan bense Kosova’dan. Ortadan geçen sürede çok şey değişti, çok acı yaşandı. Lakin değişmeyen bir şey var o da Dino Merlin’in Eski Yugoslavya’nın istisnasız her yerinde çok sevilmesi. Zagreb’de, Belgrad’ta unutulmaz konserlere imza attınız. Sizce bunu nasıl başardınız?
Sevdiğim işi yapıyorum ve yaptığım şey benim için büyük bir güç kaynağı. Kendimi işime neredeyse büsbütün adadım, hiç bir kısıtlama olmadan ve ona geçmişte olduğu üzere birebir coşkuyla yaklaşıyorum. İşimde umut buluyorum ve durum bu biçimde olduğu sürece, kazanmak için kaybetmeye hazır olduğum sürece, hayalini kurduğum büyük hayallerin gerçeğe dönüşmesinin tek yolunun bu olduğunu düşünüyorum. Sevdiğim şeyi yapmayı seçiyorum ve bu, rastgele bir maceranın şahane bir başlangıcı üzere görünüyor.
Türkiye’de çok geniş bir dinleyici kitlesine sahipsiniz. Üstelik yalnızca Eski Yugoslavya göçmenleri değil, bu coğrafyayla ilişkisi olmayanlar tarafınca da seviliyorsunuz. Hem sizi birebir vakitte konserleri çok özleyen beşerler için verebileceğiniz güzel bir haber var mı?
Daha uygun günlerin geleceğine inanıyorum ve umarım biz beşerler daha güzel olursak o hoş günler daha da çabuk gelir. Grubum ve ben önümüzdeki adımları dikkatlice planlıyoruz ve son cinsimiz sırasında dört kıtada 1 milyona yakın izleyicimizin olduğunu aklımızda tutuyoruz. Bir daha sonraki cins için şimdiye kadarki en ihtimamlı gösterilerimizi planlıyoruz ve canlı gösteriler yapabileceğimiz ve Türkiye’ye de geleceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyorum.
Daha önce farklı Türk müzisyenlerle ortak çalışmalarınız olmuştu. Bundan daha sonraki süreçte de gibisi şeyleri görebilecek miyiz? şahsi olarak sizi Hüsnü Şenlendirici ve Mercan Dede ile birebir sahnede görmeyi çok isterdim açıkçası.
Her vakit yeni ve yetenekli işbirlikçiler arıyorum. Birinci teklim Mi, Türkiye’den Ozan Bayraşa tarafınca yapıldı. Geçmişte de Hüsnü Şenlendirici, Mustafa Sandal, İstanbul Strings vb. ile çalıştık. Geçtiğimiz birkaç albüm de kısmen İstanbul’da kaydedildi ve bu albümde de Türk sanatkarlar, üretimciler ve müzisyenlerle çalışmayı dört gözle bekliyorum.
Son olarak 2021’de Mir Svim Dobrim Ljudima Show isimli bir toplama albüm de yayınladınız. Bundan daha sonraki süreçte ne üzere yeni projeler olacak?
Yedi yıldır üzerinde çalıştığımız müzikler hazırlıyoruz. Büyük edebi kahramanımın Marquez’in tüm kitapları benim için hayli pahalıdır. İçlerinden en değerli bulduğum kitaptan da bir alıntı yapacağım. Önümüzdeki seyahat için epeyce heyecanlıyım.
Fotoğraflar: Sever Zolak, Edvin Kalic
Pandemi günleriniz nasıl geçiyor? Salgın sürecinin size öğrettiği bir şey oldu mu?
Ne grubum ne de ben pandemiyi kollarımızı kavuşturarak atlattık. Önümüze çıkan yeni projeler için her zamankinden daha epeyce çalışmaya, zorlamaya devam ettik. Yedi yıldır üzerinde çalıştığımız yeni projemizi, yılın ilerleyen vakit içinderında yayınlamadan evvel bir kere daha üzerinden geçme fırsatımız oldu.. Pandemide ve öbür tüm olağanüstü hallerde gerçekte kim olduğumuzu, ne kadar ileri gidebileceğimizi ve kırılma noktamızın nerede olduğunu öğrenebildik. Yalnızca bu değil öbür tüm vakit içinderda da insanlığın karşı karşıya olduğu birfazlaca sorunu çözmek için daha fazla gayret ve güç gerektiriyor. Bu sıkıntılara ne kadar meydan okuyoruz o farklı bir mevzu.
Geçtiğimiz haftalarda Jedna Dan, Jedna Noć isimli yeni teklinizi yayımladınız. Birinci notalarını duyunca bir “back to basic” dedim bu müzik için. Bir süredir yayınladığınız müziklerden daha farklı bir ruhu var üzere?
Seyircilerin yazılı ve kelamlı reaksiyonlarının yanı sıra her taraftan aldığım gerçek his patlamasından etkilendiğimi dürüstçe söyleyebilirim. Şarkıyı neredeyse üç yıl evvel epey emsal bir duygusal patlama sırasında yazdım ve artık, üzerinde üç yıldan fazla çalıştıktan daha sonra, müziğin gün ışığını görme vakti geldi. Çıkış duyurusunda da söylemiş olduğim üzere, bu şimdiye kadar şahit olduğum en şaşırtan hadiselerden birinden esinlenen, asla kaybolmayan aşk hakkında bir müzik.
Pekala pandemi sürecinde 6 yıllık bir ortanın akabinde yeni müziklerinizi peyderpey yayınlamayı sürdürüyorsunuz? Bundan daha sonraki süreçte nasıl çalışmalar bekliyor bizi?
Yeni müziklerimle dinleyicilerimi memnun ettiğim sürece muharrir, icracı, üretimci olarak bu da beni keyifli ediyor. Hayranlarımla paylaşmaktan büyük heyecan duyduğum albümü yayınlamadan evvel önümüzde daha birfazlaca müzik var.
Albüme giden yolda müziklerinizi nelerden ilham alarak yazdınız? Meskene kapanmak zorunda kalmak ve öbür kısıtlamalar sanatınızı etkiledi mi?
Koronavirüs pandemisi sırasında hayatımızdaki en kıymetli şeylerden kimilerinden vazgeçmek zorunda kaldık. Lakin artık bu durum hakkında pasif olmaktan vazgeçmenin vakti geldi. Benim için her vakit kendime bakmak, sorumluluklarımı görmek ve her insanın kendi kararlarından sorumlu olduğunu anlamak için güzel bir vakittir. Vaktimiz ve gücümüzle ne yaptığımız her vakit kendi seçimimizdir. Her vakit güçlü vakit içinderda, birbirimize el uzatmak gerekir ve bunu yapmanın tek yolu da en yeterli bildiğimiz şeyi yapmaya devam etmek. Yeni müziklerle vermek istediğim iletilerden biri de buydu.
Senidah ile birlikte gerçekleştirdiğiniz bir önceki single çalışmanız da oldukça ses getirmişti. Geçmişte Vesna Zmijanac, Zeljko Joksimovic, Ivana Banfic üzere çok önemli isimlerle de çalışmış biri olarak yeni nesilden ilgiliyle takip ettiğiniz kimler var?
Bahsedilen tüm işbirliklerinde, her vakit konuşabileceğim bir ruh arkadaşı aradım. bir arada çalıştığım bu kıymetli sanatkarların bana yeni bir şey getirmesi için hem de benimkinden hem misal tıpkı vakitte farklı bir güce sahip olması gerekiyordu. Ortada bir zihnimizi tazelememiz gerekiyor ve dürüstçe söyleyebilirim ki, hem Senidah ile olan müzik birebir vakitte öbür işbirlikleri hayatıma büyük bir ferahlık kattı. Ne vakit bu biçimde bir “tazeleme” fırsatı olsa, bunu kabul etmekten her vakit memnuniyet duyarım.
80’lerde Merlin kümesi ile başlayan müzikal seyahatiniz bu biçimdelar geniş kitleler tarafınca dinlenen Yugo-Rock türünde pek çok başyapıtı ortaya çıkardı. Solo mesleğinizde de bu devam etti. Müzikal seyahatinizi asla sona ermeyecek bir arayış olarak nitelendirebilir miyiz?
Daima yeni şeyler deneyerek kendime sadık kalıyorum. Mesleksel merakım ve deneylerimde neredeyse yorulmuyorum. Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanda birlikte yeni projeler üretmeye takım arkadaşları aramaya çalışıyorum.
“İşimde umut buluyorum “
Bundan 30 yıl önce bir bütün olan ülkenin vatandaşlarıydık ikimiz de. Siz Bosna’dan bense Kosova’dan. Ortadan geçen sürede çok şey değişti, çok acı yaşandı. Lakin değişmeyen bir şey var o da Dino Merlin’in Eski Yugoslavya’nın istisnasız her yerinde çok sevilmesi. Zagreb’de, Belgrad’ta unutulmaz konserlere imza attınız. Sizce bunu nasıl başardınız?
Sevdiğim işi yapıyorum ve yaptığım şey benim için büyük bir güç kaynağı. Kendimi işime neredeyse büsbütün adadım, hiç bir kısıtlama olmadan ve ona geçmişte olduğu üzere birebir coşkuyla yaklaşıyorum. İşimde umut buluyorum ve durum bu biçimde olduğu sürece, kazanmak için kaybetmeye hazır olduğum sürece, hayalini kurduğum büyük hayallerin gerçeğe dönüşmesinin tek yolunun bu olduğunu düşünüyorum. Sevdiğim şeyi yapmayı seçiyorum ve bu, rastgele bir maceranın şahane bir başlangıcı üzere görünüyor.
Türkiye’de çok geniş bir dinleyici kitlesine sahipsiniz. Üstelik yalnızca Eski Yugoslavya göçmenleri değil, bu coğrafyayla ilişkisi olmayanlar tarafınca da seviliyorsunuz. Hem sizi birebir vakitte konserleri çok özleyen beşerler için verebileceğiniz güzel bir haber var mı?
Daha uygun günlerin geleceğine inanıyorum ve umarım biz beşerler daha güzel olursak o hoş günler daha da çabuk gelir. Grubum ve ben önümüzdeki adımları dikkatlice planlıyoruz ve son cinsimiz sırasında dört kıtada 1 milyona yakın izleyicimizin olduğunu aklımızda tutuyoruz. Bir daha sonraki cins için şimdiye kadarki en ihtimamlı gösterilerimizi planlıyoruz ve canlı gösteriler yapabileceğimiz ve Türkiye’ye de geleceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyorum.
Daha önce farklı Türk müzisyenlerle ortak çalışmalarınız olmuştu. Bundan daha sonraki süreçte de gibisi şeyleri görebilecek miyiz? şahsi olarak sizi Hüsnü Şenlendirici ve Mercan Dede ile birebir sahnede görmeyi çok isterdim açıkçası.
Her vakit yeni ve yetenekli işbirlikçiler arıyorum. Birinci teklim Mi, Türkiye’den Ozan Bayraşa tarafınca yapıldı. Geçmişte de Hüsnü Şenlendirici, Mustafa Sandal, İstanbul Strings vb. ile çalıştık. Geçtiğimiz birkaç albüm de kısmen İstanbul’da kaydedildi ve bu albümde de Türk sanatkarlar, üretimciler ve müzisyenlerle çalışmayı dört gözle bekliyorum.
Son olarak 2021’de Mir Svim Dobrim Ljudima Show isimli bir toplama albüm de yayınladınız. Bundan daha sonraki süreçte ne üzere yeni projeler olacak?
Yedi yıldır üzerinde çalıştığımız müzikler hazırlıyoruz. Büyük edebi kahramanımın Marquez’in tüm kitapları benim için hayli pahalıdır. İçlerinden en değerli bulduğum kitaptan da bir alıntı yapacağım. Önümüzdeki seyahat için epeyce heyecanlıyım.
Fotoğraflar: Sever Zolak, Edvin Kalic