Türkiye’de faiz kaç? Yüzde 14… Siyaset faizi olarak bu açıklanıyor ve piyasayla da hiç ilgisi bulunmuyor. Bunu herkes biliyor. Ama yüzde 14’ün ne olduğunu çabuk unuttuk. Bu niçinle bir hatırlatma yapmak gerekiyor.
‘Faiz düşerse enflasyon düşer’ üzere iktisat dışı bir teoriyle ortaya çıkılıp, enflasyon oranları buna imkan vermeyince Merkez Bankası ne yapmıştı? Bundan bu biçimde çekirdek enflasyonu baz alacağını açıklayarak faizlerde zorlama bir düşüşe adım atmıştı.
sonrasındasındaki aylarda çekirdek enflasyon da, uygulanan faiz sayılarının üzerinde kaldı. Artık her ay Merkez Bankası Para Siyaseti Heyeti toplanıp faiz sonucunı açıklıyor. Neye bakılırsa? Birinci başladığı noktadan yola çıkarsak çekirdek enflasyona nazaran…
Pekala resmi istatistiklere nazaran yüzde 70 açıklanan enflasyona karşı faiz oranları hangi yerde tartışılıyor? Çekirdek enflasyon… Tüketici enflasyonunun yüzde 69,97 belirtildiğı Nisan ayında çekirdek enflasyon ne oldu? Yüzde 52,37…
Yani ekonomik gerçekleri ve kuralları zorlayarak yaratılmış bir saçmalık dahi, siyaset faizinin yüzde 38 üzerinde seyrediyor. Pekala hiç bunun tartışıldığına şahit oldunuz mu? Merkez Bankası çekirdek enflasyonu baz alarak faizlerde zorlama bir düşüşe imza atmamış mıydı?
Şayet çekirdek enflasyonu baz alıyorsa; faiz oranları niye yüzde 14? Kimse bunu tartışmıyor. Nedir çekirdek enflasyon tekrar hatırlatalım. Besin ve güç harcamalarını dışarıda tutarak hesaplanan enflasyon çeşidi.
Bu aslına bakarsanız başlı başına bir akıl dışılık. Türkiye’de güç ve besin harcamalarını dışarıda tutarak bir enflasyon ve faiz bağı oluşturursanız, yalnızca bir sayı açıklamakla kalırsınız ve hakikaten piyasada uygulanan faiz oranları da bunu teyit ediyor.
Ortada yüzde 38 bir faiz – çekirdek enflasyonu farkı varken, son açıklanan Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nda, enflasyondaki yükselişe münasebet olarak ne gösteriliyor? Haberden aktaralım da tartışmaya niye olmasın.
Enflasyon raporunun değerlendirildiği haberin başlığı şu: Merkez Bankası güç ve besin fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. Haberin, daha doğrusu raporun özetinde ne deniliyor?
“Merkez Bankası nisan ayı fiyat gelişmeleri raporunda besin fiyatlarındaki artışın enflasyondaki yükselişe besbelli bir katkı sunduğunu belirtti. Mart ayında yataya yakın seyreden taze meyve ve zerzevat fiyatlarının nisanda yüksek artış sergilediğine dikkat çekildi. Güç ve besin fiyatlarındaki artışla ulaştırma ve lokanta-otel üzere kalemlerin artışlarda öne çıktığı açıklandı.”
Ayıkla pirincin taşını… Artık besin ve güç meblağlarını dışarıda tutarak siyaset faizi atağı yapıldığına, çekirdek enflasyon, açıklanan faizin yüzde 38 üzerinde kaldığına ve son raporda güç ve besin fiyatlarındaki artışın enflasyonu üst taraflı beslediğine dikkat çekildiğine göre Merkez Bankası artık ne yapacak?
Sizce faiz oranlarının gerçekçi olmadığı kadar bu iç çelişkiyi de tartışmak gerekmiyor mu?
[email protected]
‘Faiz düşerse enflasyon düşer’ üzere iktisat dışı bir teoriyle ortaya çıkılıp, enflasyon oranları buna imkan vermeyince Merkez Bankası ne yapmıştı? Bundan bu biçimde çekirdek enflasyonu baz alacağını açıklayarak faizlerde zorlama bir düşüşe adım atmıştı.
sonrasındasındaki aylarda çekirdek enflasyon da, uygulanan faiz sayılarının üzerinde kaldı. Artık her ay Merkez Bankası Para Siyaseti Heyeti toplanıp faiz sonucunı açıklıyor. Neye bakılırsa? Birinci başladığı noktadan yola çıkarsak çekirdek enflasyona nazaran…
Pekala resmi istatistiklere nazaran yüzde 70 açıklanan enflasyona karşı faiz oranları hangi yerde tartışılıyor? Çekirdek enflasyon… Tüketici enflasyonunun yüzde 69,97 belirtildiğı Nisan ayında çekirdek enflasyon ne oldu? Yüzde 52,37…
Yani ekonomik gerçekleri ve kuralları zorlayarak yaratılmış bir saçmalık dahi, siyaset faizinin yüzde 38 üzerinde seyrediyor. Pekala hiç bunun tartışıldığına şahit oldunuz mu? Merkez Bankası çekirdek enflasyonu baz alarak faizlerde zorlama bir düşüşe imza atmamış mıydı?
Şayet çekirdek enflasyonu baz alıyorsa; faiz oranları niye yüzde 14? Kimse bunu tartışmıyor. Nedir çekirdek enflasyon tekrar hatırlatalım. Besin ve güç harcamalarını dışarıda tutarak hesaplanan enflasyon çeşidi.
Bu aslına bakarsanız başlı başına bir akıl dışılık. Türkiye’de güç ve besin harcamalarını dışarıda tutarak bir enflasyon ve faiz bağı oluşturursanız, yalnızca bir sayı açıklamakla kalırsınız ve hakikaten piyasada uygulanan faiz oranları da bunu teyit ediyor.
Ortada yüzde 38 bir faiz – çekirdek enflasyonu farkı varken, son açıklanan Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nda, enflasyondaki yükselişe münasebet olarak ne gösteriliyor? Haberden aktaralım da tartışmaya niye olmasın.
Enflasyon raporunun değerlendirildiği haberin başlığı şu: Merkez Bankası güç ve besin fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. Haberin, daha doğrusu raporun özetinde ne deniliyor?
“Merkez Bankası nisan ayı fiyat gelişmeleri raporunda besin fiyatlarındaki artışın enflasyondaki yükselişe besbelli bir katkı sunduğunu belirtti. Mart ayında yataya yakın seyreden taze meyve ve zerzevat fiyatlarının nisanda yüksek artış sergilediğine dikkat çekildi. Güç ve besin fiyatlarındaki artışla ulaştırma ve lokanta-otel üzere kalemlerin artışlarda öne çıktığı açıklandı.”
Ayıkla pirincin taşını… Artık besin ve güç meblağlarını dışarıda tutarak siyaset faizi atağı yapıldığına, çekirdek enflasyon, açıklanan faizin yüzde 38 üzerinde kaldığına ve son raporda güç ve besin fiyatlarındaki artışın enflasyonu üst taraflı beslediğine dikkat çekildiğine göre Merkez Bankası artık ne yapacak?
Sizce faiz oranlarının gerçekçi olmadığı kadar bu iç çelişkiyi de tartışmak gerekmiyor mu?
[email protected]