CatWalk
New member
Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi, Okullarda Afet Riski İdaresi, İnançlı Okullaşma ve Uzaktan Eğitim projeleriyle salgın sürecinde okulların açık tutulması için gerekli önlemler ve eğitime erişimin desteklenmesi bahislerini görüşmek üzere Dünya Bankasının Avrupa ve Orta Asya Bölgesi’nden Sorumlu Lider Yardımcısı Anna Bjerde ve birlikteindeki heyetle bir ortaya geldi.
MEB Tevfik İleri Salonu’nda gerçekleşen görüşmede konuşan Bakan Özer, “Yatırımlar, tüm eğitim kademelerindeki okullaşma oranlarına yansıdı. İlköğretimdeki okullaşma oranları aslına bakarsan yüksekti lakin ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 44’ten yüzde 88’e çıktı. bununla birlikte yükseköğretimdeki okullaşma oranı da yüzde 14’ten yüzde 44’e ulaştı. Burada en kritik nokta okullaşmanın artmasında sosyoekonomik olarak dezavantajlı bölümün eğitime erişimi yükseldi. hem de kız çocuklarının da okullaşma oranları, önemli oranda arttı. Bilhassa 2014’ten daha sonra hem ortaöğretimde hem yükseköğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranları, erkek çocuklarının okullaşma oranlarını geçti” dedi.
4 TEMEL ÖNCELİK BELERLENDİ
Gelinen noktada dört temel öncelik belirlediklerini tabir eden Özer; bu alanları okul öncesi eğitime erişimin artırılması, okullar içindeki imkân farklılıklarının azaltılması, öğretmenlerin mesleksel gelişimi ve mesleksel eğitimin güçlendirilmesi olarak sıraladı.
Akademik muvaffakiyetin okulun haricinde fazlaca farklı faktöre bağlı olduğunu, bilhassa ailenin sosyoekonomik düzeyinin erken eğitim kademelerinde hayli daha dominant bir tesire sahip olduğunu lisana getiren Özer, okul öncesi eğitimle ilgili gayelerini şu biçimde anlattı: “Yüzde 14 seviyesinde olan 3 yaş kümesindeki okullaşma oranını yüzde 50’ye, yüzde 35 olan 4 yaş kümesindeki okullaşma oranını yüzde 70’e ve yüzde 78 olan 5 yaşındaki okullaşma oranını yüzde 100’e çıkartmak. Bu kapsamda şu anda 2 bin 834 olan anaokuluna ek olarak 3 bin yeni anaokulu yapacağız.”
KESİM TEMSİLCİLERİYLE İŞBİRLİĞİ
Mesleksel eğitim alanında yapılan dönüşümü de anlatan Bakan Özer, “Şu anda mesleksel eğitim verilen tüm alanlarda dal temsilcileri ile iş birliği yapıyoruz. Akademik olarak başarılı öğrencilerin mesleksel eğitime yönelimi arttı. En üst muvaffakiyet diliminden öğrenciler mesleksel eğitimi tercih ediyor. Öğrenciler bir taraftan eğitim alırken hem kendileri tıpkı vakitte aileleri için maddi takviye sağlıyorlar” dedi.
Meslek liselerinin kapasitesini ve üretim niteliğini artırabilmek için Türkiye’de 50 Ar-Ge merkezi kurduklarını hatırlatan Özer, Bakanlık olarak tüm projeleri ötürüsıyla Dünya Bankasıyla olan projeleri de bu dört önceliğe bakılırsa bir daha şekillendirmek istediklerini vurgulayarak “bundan evvelki toplantımızda da cari olarak yaklaşık 160 milyon dolar olan projeyi bu çerçevede şekillendirmeyle ilgili prensipte anlaşmıştık. Yaklaşık 20 milyon öğrencinin olduğu bu kadar büyük ölçekli bir eğitim sisteminde eğitimde fırsat eşitliğini artırmaya yönelik yapacağı yatırımların dünyada farklı ülkeler için epeyce büyük örneklik teşkil edecektir” biçiminde konuştu.
‘KAYDETTİĞİNİZ MUVAFFAKİYETLER İÇİN ALKIŞLIYORUM’
Anna Bjerde ise şunları söylemiş oldu: “Önceliklerinizi sizden dinlemek bizim için de epey değerliydi. Okullaşma oranlarında kaydedilen ilerlemeyi paylaştığınız için fazlaca teşekkür ediyorum. Yükseköğretimde okullaşma oranının kızların erkeklerden daha yüksek olduğu bilgisi yeni. Kaydettiğiniz muvaffakiyetler için alkışlıyorum. Okul döngüsünü en başından en sonuna kadar özetlediğiniz için hayli teşekkür ediyorum. Beni en epey şad eden proje, uzaktan eğitim ve dijitalleşme alanındaki çalışmalarınız oldu. Şu an devam eden etkin üç projemiz var. Eğitim alanında birlikte çalışmaktan memnunluk duyuyorum” diye konuştu.
Görüşmeye Bakan Yardımcıları Sadri Şensoy ve Petek Aşkar ile AB ve Dış İlgiler Genel Müdür V. Cemal Yıldız da katıldı.
MEB Tevfik İleri Salonu’nda gerçekleşen görüşmede konuşan Bakan Özer, “Yatırımlar, tüm eğitim kademelerindeki okullaşma oranlarına yansıdı. İlköğretimdeki okullaşma oranları aslına bakarsan yüksekti lakin ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 44’ten yüzde 88’e çıktı. bununla birlikte yükseköğretimdeki okullaşma oranı da yüzde 14’ten yüzde 44’e ulaştı. Burada en kritik nokta okullaşmanın artmasında sosyoekonomik olarak dezavantajlı bölümün eğitime erişimi yükseldi. hem de kız çocuklarının da okullaşma oranları, önemli oranda arttı. Bilhassa 2014’ten daha sonra hem ortaöğretimde hem yükseköğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranları, erkek çocuklarının okullaşma oranlarını geçti” dedi.
4 TEMEL ÖNCELİK BELERLENDİ
Gelinen noktada dört temel öncelik belirlediklerini tabir eden Özer; bu alanları okul öncesi eğitime erişimin artırılması, okullar içindeki imkân farklılıklarının azaltılması, öğretmenlerin mesleksel gelişimi ve mesleksel eğitimin güçlendirilmesi olarak sıraladı.
Akademik muvaffakiyetin okulun haricinde fazlaca farklı faktöre bağlı olduğunu, bilhassa ailenin sosyoekonomik düzeyinin erken eğitim kademelerinde hayli daha dominant bir tesire sahip olduğunu lisana getiren Özer, okul öncesi eğitimle ilgili gayelerini şu biçimde anlattı: “Yüzde 14 seviyesinde olan 3 yaş kümesindeki okullaşma oranını yüzde 50’ye, yüzde 35 olan 4 yaş kümesindeki okullaşma oranını yüzde 70’e ve yüzde 78 olan 5 yaşındaki okullaşma oranını yüzde 100’e çıkartmak. Bu kapsamda şu anda 2 bin 834 olan anaokuluna ek olarak 3 bin yeni anaokulu yapacağız.”
KESİM TEMSİLCİLERİYLE İŞBİRLİĞİ
Mesleksel eğitim alanında yapılan dönüşümü de anlatan Bakan Özer, “Şu anda mesleksel eğitim verilen tüm alanlarda dal temsilcileri ile iş birliği yapıyoruz. Akademik olarak başarılı öğrencilerin mesleksel eğitime yönelimi arttı. En üst muvaffakiyet diliminden öğrenciler mesleksel eğitimi tercih ediyor. Öğrenciler bir taraftan eğitim alırken hem kendileri tıpkı vakitte aileleri için maddi takviye sağlıyorlar” dedi.
Meslek liselerinin kapasitesini ve üretim niteliğini artırabilmek için Türkiye’de 50 Ar-Ge merkezi kurduklarını hatırlatan Özer, Bakanlık olarak tüm projeleri ötürüsıyla Dünya Bankasıyla olan projeleri de bu dört önceliğe bakılırsa bir daha şekillendirmek istediklerini vurgulayarak “bundan evvelki toplantımızda da cari olarak yaklaşık 160 milyon dolar olan projeyi bu çerçevede şekillendirmeyle ilgili prensipte anlaşmıştık. Yaklaşık 20 milyon öğrencinin olduğu bu kadar büyük ölçekli bir eğitim sisteminde eğitimde fırsat eşitliğini artırmaya yönelik yapacağı yatırımların dünyada farklı ülkeler için epeyce büyük örneklik teşkil edecektir” biçiminde konuştu.
‘KAYDETTİĞİNİZ MUVAFFAKİYETLER İÇİN ALKIŞLIYORUM’
Anna Bjerde ise şunları söylemiş oldu: “Önceliklerinizi sizden dinlemek bizim için de epey değerliydi. Okullaşma oranlarında kaydedilen ilerlemeyi paylaştığınız için fazlaca teşekkür ediyorum. Yükseköğretimde okullaşma oranının kızların erkeklerden daha yüksek olduğu bilgisi yeni. Kaydettiğiniz muvaffakiyetler için alkışlıyorum. Okul döngüsünü en başından en sonuna kadar özetlediğiniz için hayli teşekkür ediyorum. Beni en epey şad eden proje, uzaktan eğitim ve dijitalleşme alanındaki çalışmalarınız oldu. Şu an devam eden etkin üç projemiz var. Eğitim alanında birlikte çalışmaktan memnunluk duyuyorum” diye konuştu.
Görüşmeye Bakan Yardımcıları Sadri Şensoy ve Petek Aşkar ile AB ve Dış İlgiler Genel Müdür V. Cemal Yıldız da katıldı.