Finansal Kurumlar Birliği 9. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, finansal istikrarın korunması için faal biçimde çalışan kredi piyasasının varlığına gereksinim duyulduğunu hatırlattı ve bunun için de banka dışı mali kuruluşların varlığı ve aktifliği elzem olduğun lisana getirdi.
Birliğin banka dışı mali kuruluşlarımızın gelişmesine ve bu yolla finansal piyasaların derinleşmesine katkı sunduğunu hatırlatarak kelama başladı. Birliğe üye finansal kiralama, faktoring, tüketici finansman şirketleri ile bu çatı altına yeni giren tasarruf finansman ve varlık idare şirketleri kritik bir işlev üstlendiğini tabir eden Bakan Elvan, “Bu şirketler bankacılık bölümü kaynaklarına erişimde zorluk yaşayan kısımlara nefes oluyor. Buradan sağlanan fonlar bilhassa KOBİ’lerimizin; işlerini büyütmelerine, istihdamı artırmalarına ve iktisada katma kıymet oluşturmalarına imkan tanıyor” biçiminde konuştu.
“Varlık İdare Şirketlerinin kapasitesini artıracak adımlar atılacak”
Finansal çeşitliliği sağlamak ismine atılan adımlara karşın dalın hala istek edilen düzeyde olmadığını söyleyen Elvan kelamlarına şöyleki devam etti:
“Mali piyasalarımızda, büyük yükü hala ticari bankalar alıyor. Hatta burada bile makul sayıda büyük bankada ağırlaşma kelam konusu. Örneğin bankacılık bölümümüzde en büyük 5 bankanın faal toplamı, dalın yaklaşık yüzde 55’ini oluşturuyor. Banka dışı mali bölümün hissesine baktığımızda ise pek zayıf bir performans görüyoruz. 2020 yılsonu itibariyle banka dışı mali kuruluşların finansal kesimdeki hissesi sadece yüzde 2,2 seviyesinde gerçekleşti. bahsetmiş olduğum bu görünüm istek ettiğimiz bir finansal piyasa yapısı değildir. Bizim beklentimiz banka dışı mali kuruşlarımızın, hem pazar hissesi birebir vakitte eser çeşitliliği bakımından fazlaca daha faal olmasıdır.”
Banka dışı mali kuruluşların aktifliğini artırmak için İktisat Islahat Paketinde de bir dizi siyasete yer verdiklerine işaret eden Elvan, “Kredi piyasamızın etkin kalitesinin daha da güçlendirilmesi maksadıyla, Varlık İdare Şirketlerinin kapasitesini artıracak çeşitli adımlar atılacak. Bu kuruluşlarımızın daha sağlıklı bir mevzuat altyapısına sahip olması konusundaki çalışmalarımız devam ediyor. Bu şirketlerin kısa vakitte “Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman Ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu” kapsamına alınarak, kuvvetli bir yasal yerde faaliyet göstermeleri için teknik çalışmalarımızı hızlandırdık” dedi.
“Kaynak gereksinimi için sermaye piyasaları değerlendirilmeli”
Banka dışı mali kuruluşlar tali bir rol üstlenmemesi gerektiğini tabir eden Elvan, bu şirketlerin finansal dalın asli ve tamamlayıcı bir ögesi haline gelmesinin değerine değindi. Ancak bu türlü, dalda rekabetin, inovasyonun ve verimliliğin artırılabileceğini söyleyen Elvan şöyleki devam etti:
“Şirketlerimizin en kıymetli problemlerinin zayıf sermaye yapısı ve dış kaynaklara erişim zorluğu olduğunu biliyoruz. Kaynak badiresinin giderilmesinde, sermaye piyasaları kesinlikle önemli bir alternatif olarak değerlendirilmeli. Şirketlerimiz, varlığa dayalı menkul değer ihracı yoluyla fon elde etme imkânlarını denemeliler. Şimdiye kadar çoklukla bankalarımızın kaynak sağladığı bu metodu banka dışı mali kuruluşlarımızın da uygulamasını temenni ediyoruz. Bu noktada mevzuat altyapımızda bir eksiklik bulunmuyor. Fakat gerekli olması halinde her türlü önlemi süratli bir biçimde almaya da hazır olduğumuzu tabir etmek istiyorum.” dedi.
“Uluslararası sürdürülebilir fonlardan bank dışı finans dalı de yararlanmalı”
Sürdürülebilirlik teriminin öne çıktığına işaret eden Elvan, yeşil finansman faaliyetleri için milletlerarası piyasaların değerli fırsatlar sunduğunu hatırlattı.
Elvan, “Küresel sürdürülebilir finans piyasasının önümüzdeki periyotlarda yıllık 7 trilyon ABD doları bir büyüklüğe erişeceği iddia ediliyor. Buralardan elde edilecek düşük maliyetli fonlar; hem banka dışı finans dalının gelişmenine katkıda bulunacak birebir vakitte gerçek dalımızın sürdürülebilir iş modellerine geçişini hızlandıracaktır. Bugün birtakım bankalarımız kelam konusu piyasalarda yeşil tahvil ve sukuk ihracını muvaffakiyetle gerçekleştiriyor. Benzer biçimde banka dışı mali kuruluşlarımızın da bu piyasadan yaralanmasını amaçlıyoruz” dedi.
Dünya
Birliğin banka dışı mali kuruluşlarımızın gelişmesine ve bu yolla finansal piyasaların derinleşmesine katkı sunduğunu hatırlatarak kelama başladı. Birliğe üye finansal kiralama, faktoring, tüketici finansman şirketleri ile bu çatı altına yeni giren tasarruf finansman ve varlık idare şirketleri kritik bir işlev üstlendiğini tabir eden Bakan Elvan, “Bu şirketler bankacılık bölümü kaynaklarına erişimde zorluk yaşayan kısımlara nefes oluyor. Buradan sağlanan fonlar bilhassa KOBİ’lerimizin; işlerini büyütmelerine, istihdamı artırmalarına ve iktisada katma kıymet oluşturmalarına imkan tanıyor” biçiminde konuştu.
“Varlık İdare Şirketlerinin kapasitesini artıracak adımlar atılacak”
Finansal çeşitliliği sağlamak ismine atılan adımlara karşın dalın hala istek edilen düzeyde olmadığını söyleyen Elvan kelamlarına şöyleki devam etti:
“Mali piyasalarımızda, büyük yükü hala ticari bankalar alıyor. Hatta burada bile makul sayıda büyük bankada ağırlaşma kelam konusu. Örneğin bankacılık bölümümüzde en büyük 5 bankanın faal toplamı, dalın yaklaşık yüzde 55’ini oluşturuyor. Banka dışı mali bölümün hissesine baktığımızda ise pek zayıf bir performans görüyoruz. 2020 yılsonu itibariyle banka dışı mali kuruluşların finansal kesimdeki hissesi sadece yüzde 2,2 seviyesinde gerçekleşti. bahsetmiş olduğum bu görünüm istek ettiğimiz bir finansal piyasa yapısı değildir. Bizim beklentimiz banka dışı mali kuruşlarımızın, hem pazar hissesi birebir vakitte eser çeşitliliği bakımından fazlaca daha faal olmasıdır.”
Banka dışı mali kuruluşların aktifliğini artırmak için İktisat Islahat Paketinde de bir dizi siyasete yer verdiklerine işaret eden Elvan, “Kredi piyasamızın etkin kalitesinin daha da güçlendirilmesi maksadıyla, Varlık İdare Şirketlerinin kapasitesini artıracak çeşitli adımlar atılacak. Bu kuruluşlarımızın daha sağlıklı bir mevzuat altyapısına sahip olması konusundaki çalışmalarımız devam ediyor. Bu şirketlerin kısa vakitte “Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman Ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu” kapsamına alınarak, kuvvetli bir yasal yerde faaliyet göstermeleri için teknik çalışmalarımızı hızlandırdık” dedi.
“Kaynak gereksinimi için sermaye piyasaları değerlendirilmeli”
Banka dışı mali kuruluşlar tali bir rol üstlenmemesi gerektiğini tabir eden Elvan, bu şirketlerin finansal dalın asli ve tamamlayıcı bir ögesi haline gelmesinin değerine değindi. Ancak bu türlü, dalda rekabetin, inovasyonun ve verimliliğin artırılabileceğini söyleyen Elvan şöyleki devam etti:
“Şirketlerimizin en kıymetli problemlerinin zayıf sermaye yapısı ve dış kaynaklara erişim zorluğu olduğunu biliyoruz. Kaynak badiresinin giderilmesinde, sermaye piyasaları kesinlikle önemli bir alternatif olarak değerlendirilmeli. Şirketlerimiz, varlığa dayalı menkul değer ihracı yoluyla fon elde etme imkânlarını denemeliler. Şimdiye kadar çoklukla bankalarımızın kaynak sağladığı bu metodu banka dışı mali kuruluşlarımızın da uygulamasını temenni ediyoruz. Bu noktada mevzuat altyapımızda bir eksiklik bulunmuyor. Fakat gerekli olması halinde her türlü önlemi süratli bir biçimde almaya da hazır olduğumuzu tabir etmek istiyorum.” dedi.
“Uluslararası sürdürülebilir fonlardan bank dışı finans dalı de yararlanmalı”
Sürdürülebilirlik teriminin öne çıktığına işaret eden Elvan, yeşil finansman faaliyetleri için milletlerarası piyasaların değerli fırsatlar sunduğunu hatırlattı.
Elvan, “Küresel sürdürülebilir finans piyasasının önümüzdeki periyotlarda yıllık 7 trilyon ABD doları bir büyüklüğe erişeceği iddia ediliyor. Buralardan elde edilecek düşük maliyetli fonlar; hem banka dışı finans dalının gelişmenine katkıda bulunacak birebir vakitte gerçek dalımızın sürdürülebilir iş modellerine geçişini hızlandıracaktır. Bugün birtakım bankalarımız kelam konusu piyasalarda yeşil tahvil ve sukuk ihracını muvaffakiyetle gerçekleştiriyor. Benzer biçimde banka dışı mali kuruluşlarımızın da bu piyasadan yaralanmasını amaçlıyoruz” dedi.
Dünya