CatWalk
New member
Ulusal Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Türk Eğitim Derneği ve Zurich Vakfı /Zurich Sigorta işbirliğinde hazırlanan ’Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz’ projesi kapsamında ‘Birdik bin oluyoruz’ başlığı altında okullarında misyon yapan bayan öğretmenlere akademik, toplumsal ve ruhsal gelişim eğitimleri veriliyor.
‘HEP birlikte EL ELE ÇALIŞIYORUZ’
Ülkeyi ileriye götürmenin tek yolunun köyden başlayıp kente giden yolda çocuğa dokunmakla geçtiğini aktaran Prof. Dr. Selçuk Pehlivanoğlu, Gencecik bayan öğretmenlerimiz eğitim haricindeki yoluna köyden başlıyor. Tahminen imkansızlık, tahminen hayal kırıklığıyla başlıyorlar. Onların kendilerini yalnız hissetmemesi için Türk Eğitim Derneği, Zürich Vakfı ve Ulusal Eğitim Bakanlığı’mızın önderliğinde 1000 köy okulunda 1000 bayan öğretmenle onların akademik toplumsal ve ruhsal gelişim programını gerçekleştiriyoruz. beraberinde köy okullarımıza imkanlarımızla dokunuyoruz. Öğrencilerin forma, kitap üzere gereksinimlerini karşılıyoruz. Fiziki şartları daha âlâ hale getirmeye çalışıyoruz. Zira her şeyi devletten bekleyemeyiz. Daima birlikte el ele vererek çalışmamız lazım. Bu genç öğretmenlerimiz bir sürelerini tahminen bugün yokluk saydığı köyde geçiriyorlar. daha sonra tayin edilecekler. Şayet biz onların akademik, toplumsal gelişmenine ve bilhassa ortadan kaldırmazsak hem ömürlerinde memnun olmalarının önüne büyük bir mani koymuş oluruz tıpkı vakitte dokundukları çocukların başarılı olmalarıyla ilgili ıstırap çekeriz. Onun için sivil toplum örgütü olarak bu öğretmenlerimize el veriyoruz” diye konuştu.
KIYMETLİ BİR KÖPRÜ: ÖĞRETMENLER
Prof. Dr. Selçuk Pehlivanoğlu, “Aslında bu projeye birle başladık. 50 köy okulu ve 50 bayan öğretmenle başladık. Artık bine gerçek gidiyoruz. Bir bayan öğretmene dokunmak on binlerce çocuğa, o köydeki bayanlara dokunmak ve onlara katkı vermek demektir. 21’inci yüzyılda bilişim fazlaca pahalı fakat aslında kıymetli olan köy ve tarımdır. Bunu yapmak için köyü, köylüyü yaşatmamız lazım. Orada doymasını ve hayali olmasını sağlamamız lazım. Bunun yolu da köprüsü de öğretmenlerdir” dedi.
‘İNANÇ VE MOTİVASYONLARINI YÜKSELTECEĞİZ’
Ulusal Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Petek Aşkar, bu proje kapsamında kırsal bölgelerde nazaranv yapan bayan öğretmenleri desteklemeyi amaçladıklarını anlattı. Kaliteli eğitimin her insanın hakkı olduğunu belirten Prof. Dr. Aşkar, Kendini her tarafıyla geliştirebilen bir öğretmenle mümkün olabileceği, tartışma götürmez bir gerçektir. Köy şartlarından kaynaklı fizikî olanaksızlıkların yanı sıra toplumsal ve kültürel manada büyük yoksunluklarla mesleklerini icra etmeye çalışan köy öğretmenlerimizin motive edilmesi ve çocuklarımızla oluşturduğumuz sinerjinin zenginleştirilmesinde biz de varız. Öğretmenlerin yaşadıkları çevresel, fizikî ve mesleksel sıkıntıların en aza indirilmesi, ayrıntılarının arttırılması, mesleklerine ve kendilerine olan inanç ve motivasyonlarının yükseltilmesi gayesindeyiz. Bu gayesi el ele gerçekleştireceğiz” dedi.
ÖĞRENCİLER VE VELİLER ORTASINDAKİ UÇURUM YOK OLDU
Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde öğretmenlik yapan Nihal Ezgi Kalli (28), 2017 yılında misyona başladığını, 2019 yılında ise projeye dahil olduğunu anlattı. Projeye dahil olduktan daha sonra meslek hayatının değiştiğini aktaran Kalli, Proje benim için hayli bedelli. Proje öncesinde yalnızca ben bu zorluklarla karşılaştığımı zannediyordum. Velilerle köylülerle aramda uzaklık vardı. Ortadaki uçurumu hissediyordum. Projeye dahil oldum benim üzere olan birfazlaca öğretmenle tanıştık. Evvel sıkıntı iştiraki yaptık. daha sonrasında projenin bana verdiği eğitimler, şahsi gelişimler kendime güvenmemi sağladı. daha sonrasında daha mücadeleci oldu. Gittikten daha sonra köyüme de öğrencilerime de fazlaca net bir biçimde yansıttım” dedi.
‘TEK BAŞLADIM, ÇOK OLDUM’
Van’ın Bahçesaray ilçesinde öğretmenlik yapan Tuğçe Altun (29), Mesleğimin 2’nci yılında bu projeyle tanıştım. Ardımızda büyük bir gücün olduğu fark ettik. Bu projede kendimizi daha kuvvetli hissettik. Bulunduğumuz, çalıştığımız yerlerde bayan öğretmen olarak gücümüzün farkına vardık. Bu bizi epey memnun ediyor. Bize katkıları epey büyük hem şahsi, hem mesleksel olarak yetkinliklerimizi artırıyor. Öğrencilerimizle aramızdaki ilgiyi kuvvetlendiriyor. Ben birleştirilmiş sınıf öğretmeniyim. Sınıf içerisinde birinci etapta yaşadığım zorlukların aslında paydaşlarımla birebir olduğunun farkına vardım. Bu bana özgüven kattı. Meslekte daha rahat hissettim. Gücüm motivasyonum yükseldi. Tek başladım epeyce oldum. Birdik bin olacağız. Bu projenin büyüyen bir aile olduğunun farkındayız. hem de bu türlü düşünen tüm bayan öğretmenleri bu projeye bekliyoruz” diye konuştu.
‘HEP birlikte EL ELE ÇALIŞIYORUZ’
Ülkeyi ileriye götürmenin tek yolunun köyden başlayıp kente giden yolda çocuğa dokunmakla geçtiğini aktaran Prof. Dr. Selçuk Pehlivanoğlu, Gencecik bayan öğretmenlerimiz eğitim haricindeki yoluna köyden başlıyor. Tahminen imkansızlık, tahminen hayal kırıklığıyla başlıyorlar. Onların kendilerini yalnız hissetmemesi için Türk Eğitim Derneği, Zürich Vakfı ve Ulusal Eğitim Bakanlığı’mızın önderliğinde 1000 köy okulunda 1000 bayan öğretmenle onların akademik toplumsal ve ruhsal gelişim programını gerçekleştiriyoruz. beraberinde köy okullarımıza imkanlarımızla dokunuyoruz. Öğrencilerin forma, kitap üzere gereksinimlerini karşılıyoruz. Fiziki şartları daha âlâ hale getirmeye çalışıyoruz. Zira her şeyi devletten bekleyemeyiz. Daima birlikte el ele vererek çalışmamız lazım. Bu genç öğretmenlerimiz bir sürelerini tahminen bugün yokluk saydığı köyde geçiriyorlar. daha sonra tayin edilecekler. Şayet biz onların akademik, toplumsal gelişmenine ve bilhassa ortadan kaldırmazsak hem ömürlerinde memnun olmalarının önüne büyük bir mani koymuş oluruz tıpkı vakitte dokundukları çocukların başarılı olmalarıyla ilgili ıstırap çekeriz. Onun için sivil toplum örgütü olarak bu öğretmenlerimize el veriyoruz” diye konuştu.
KIYMETLİ BİR KÖPRÜ: ÖĞRETMENLER
Prof. Dr. Selçuk Pehlivanoğlu, “Aslında bu projeye birle başladık. 50 köy okulu ve 50 bayan öğretmenle başladık. Artık bine gerçek gidiyoruz. Bir bayan öğretmene dokunmak on binlerce çocuğa, o köydeki bayanlara dokunmak ve onlara katkı vermek demektir. 21’inci yüzyılda bilişim fazlaca pahalı fakat aslında kıymetli olan köy ve tarımdır. Bunu yapmak için köyü, köylüyü yaşatmamız lazım. Orada doymasını ve hayali olmasını sağlamamız lazım. Bunun yolu da köprüsü de öğretmenlerdir” dedi.
‘İNANÇ VE MOTİVASYONLARINI YÜKSELTECEĞİZ’
Ulusal Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Petek Aşkar, bu proje kapsamında kırsal bölgelerde nazaranv yapan bayan öğretmenleri desteklemeyi amaçladıklarını anlattı. Kaliteli eğitimin her insanın hakkı olduğunu belirten Prof. Dr. Aşkar, Kendini her tarafıyla geliştirebilen bir öğretmenle mümkün olabileceği, tartışma götürmez bir gerçektir. Köy şartlarından kaynaklı fizikî olanaksızlıkların yanı sıra toplumsal ve kültürel manada büyük yoksunluklarla mesleklerini icra etmeye çalışan köy öğretmenlerimizin motive edilmesi ve çocuklarımızla oluşturduğumuz sinerjinin zenginleştirilmesinde biz de varız. Öğretmenlerin yaşadıkları çevresel, fizikî ve mesleksel sıkıntıların en aza indirilmesi, ayrıntılarının arttırılması, mesleklerine ve kendilerine olan inanç ve motivasyonlarının yükseltilmesi gayesindeyiz. Bu gayesi el ele gerçekleştireceğiz” dedi.
ÖĞRENCİLER VE VELİLER ORTASINDAKİ UÇURUM YOK OLDU
Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde öğretmenlik yapan Nihal Ezgi Kalli (28), 2017 yılında misyona başladığını, 2019 yılında ise projeye dahil olduğunu anlattı. Projeye dahil olduktan daha sonra meslek hayatının değiştiğini aktaran Kalli, Proje benim için hayli bedelli. Proje öncesinde yalnızca ben bu zorluklarla karşılaştığımı zannediyordum. Velilerle köylülerle aramda uzaklık vardı. Ortadaki uçurumu hissediyordum. Projeye dahil oldum benim üzere olan birfazlaca öğretmenle tanıştık. Evvel sıkıntı iştiraki yaptık. daha sonrasında projenin bana verdiği eğitimler, şahsi gelişimler kendime güvenmemi sağladı. daha sonrasında daha mücadeleci oldu. Gittikten daha sonra köyüme de öğrencilerime de fazlaca net bir biçimde yansıttım” dedi.
‘TEK BAŞLADIM, ÇOK OLDUM’
Van’ın Bahçesaray ilçesinde öğretmenlik yapan Tuğçe Altun (29), Mesleğimin 2’nci yılında bu projeyle tanıştım. Ardımızda büyük bir gücün olduğu fark ettik. Bu projede kendimizi daha kuvvetli hissettik. Bulunduğumuz, çalıştığımız yerlerde bayan öğretmen olarak gücümüzün farkına vardık. Bu bizi epey memnun ediyor. Bize katkıları epey büyük hem şahsi, hem mesleksel olarak yetkinliklerimizi artırıyor. Öğrencilerimizle aramızdaki ilgiyi kuvvetlendiriyor. Ben birleştirilmiş sınıf öğretmeniyim. Sınıf içerisinde birinci etapta yaşadığım zorlukların aslında paydaşlarımla birebir olduğunun farkına vardım. Bu bana özgüven kattı. Meslekte daha rahat hissettim. Gücüm motivasyonum yükseldi. Tek başladım epeyce oldum. Birdik bin olacağız. Bu projenin büyüyen bir aile olduğunun farkındayız. hem de bu türlü düşünen tüm bayan öğretmenleri bu projeye bekliyoruz” diye konuştu.